𝐂𝐡𝐮𝐮𝐲𝐚 𝐍𝐚𝐤𝐚𝐡𝐚𝐫𝐚

203 17 15
                                    

↝ Bungou Stray Dogs ↜Chuuya Nakahara

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bungou Stray Dogs
Chuuya Nakahara

❛ ━━━━━━・❪ ❁ ❫ ・━━━━━━ ❜

Gerçekten etkileyici bir manzaraydı.

Ekip arkadaşlarım beni dışarıda beklerken yerdeki kan izlerinin nasıl oluşmuş olabileceğini inceliyordum.

İçinde bulunduğum eski evin garajında, tam da o sırada gölgelerin arasında bir silüet dikkatimi çekince duraksayarak derin bir nefes verdim.

Biri beni izliyordu.

Bir tabancadan geldiğine oldukça emin olduğum "klik" sesini işitince hızla harekete geçtim.

Arka cebimden silahımı çıkarttığım gibi boşluğa doğru ateş ettim. Kurşun sesi garajda yankılanırken ekip arkadaşlarım içeri girmek için hareketlendiler ancak elimi kaldırarak onları durdurdum.

Karanlığın arasından, bir tabancanın elden düşüş sesi geldi. Hemen sonra da karşıma bunca zamandır karşılaşmayı beklediğim kişi çıktı.

Chuuya Nakahara.

"Kimsin lan sen?!"

Oldukça sinirli görünüyordu. Silahımı tekrar arka cebime yerleştirerek ona doğru bir adım attım. Kıkırdamamak için kendimi tutmam gerekti.

Attığım kurşunla elinden düşen tabancayı ayağımla garajın köşesine doğru attım. Ardından da gülümseyerek "Ben Y/N, dedektifim."

Aklıma gelen şeyle beraber gözlerimi ona çevirdim. "Asıl sen kimsin?" diye sordum sanki onu tanımıyormuşum gibi.

Beni dikkatle izledi. Biraz sakinleşir gibi olunca da konuşmaya karar verdi. "Chuuya Nakahara, Port Mafia'nın bir üyesiyim."

"Mafia ha?" Ona daha da yaklaştım. "Burada ne işin var?"

Hareketlerimi an ve an takip ediyordu. "Bir görevdeydim..." Duraksadı. "Sen ne arıyorsun burada?"

Ona hafifçe gülümsedim ve yerdeki kan izlerini işaret ettim. "Burada bir çatışma gerçekleşmiş. Ben de kan izlerini incelemek için görevlendirildim."

Hızlı bir hareketle elimi kaldırdım ve Chuuya'nın şapkasını alıp kafama geçirdim. "Ve sen, Chuuya Nakahara. Burada bulunduğuna göre bu işte bir payın var."

Kaşlarını çattığı gibi şapkasını geri aldı. Sesi tehtitkâr bir tını almıştı. "Neden o kadar emin olduğunu sorabilir miyim?"

O buraya gelmeden önce fark ettiğim, kan izlerinin ortasında duran küçük turuncu saç tutamını elime alıp Chuuya'ya gösterdim.

"Biriyle kavga etmişsin sanki, öyle değil mi?"

Chuuya'nın yanakları kendi saçının rengini alırken bana doğru sert bir adım attı. Bana saldırmak için yeltenmişti ancak son anda kendisini tuttu.

"Tabii canım, bir kavga..." diye mırıldanırken dişlerini sıktığını görebiliyordum.

Onun sinirlenişini keyifle izlerken ona sırıttım. "Yaralanan kişi benim görev arkadaşım, bir intihar manyağı. Onu tanıyor musun?"

Bir anda birkaç adım geriye gitti. Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. "İntihar manyağı mı?"

"Evet."

Ağır bir nefes aldı. "İsmini söyle."

"Osamu Dazai." Tepkisini incelemek için onun gözlerinin içine baktım. "Dövüştüğün kişi..."

Ağır bir nefes daha aldı. Öfkesinden titriyordu. "Dazai..."

Gülerek ona doğru yaklaştım ve elini tuttum. "Hey, sakin ol. Ne yaptı ki sana? Neden kavga ettiniz?"

"Siktir et." Ellerini benden kurtardı. Gerginliği azalmış, biraz sakinleşmişti. "Beni burada sorguya çekmeyi düşünmüyorsun heralde?"

"Her neyse... Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar."

"Öyle." Elini şaşaklarına koydu ve alnını ovaladı. "Bu olay için fazla meraklı görünüyorsun. Neden bu kadar çok ilgileniyorsun?"

Omuz silktim. "Bu benim görevim."

"Dedektifsin, anlıyorum." Kendi kendine sırıttı. "Fakat bu kadar ilgili davranmanın tek sebebi o mu?"

Dazai'den bahsediyor... İlginç. Bu neden umurunda olsun ki?

"Ah..." Gülümsedim. "Bilmem."

Chuuya da gülümsedi. "Açık konuşmayacaksan ben de konuşmayacağım, Dedektif."

"Pekala, o hâlde açık konuşayım. Bu olayı yakından takip etmemin sebebi sensin."

Gözlerini kırpıştırıp başını yana eğdi. Son derece şaşırmış görünüyordu. "B-Ben mi?"

"Evet, sensin." Sırıtıp gözlerimi kaçırdım. "Dazai ile kavga ettiğini biliyordum. Ama bunu senin ağzından duymak için seni tanımıyormuş gibi davrandım."

Planımı açıklarken tekrardan sinirlenmişti. Eli giydiği ceketin iç cebine giderken kendini tuttu.

"Derdin ne senin?!" diye bağırdı.

Sık sık böyle öfkeleniyor muydu?

"Beni vurmaya bu kadar meraklı mısın?" Ona doğru yaklaştım ve cebindeki diğer silahını yakalayıp cebime attım. "İnsanın hoşlandığı kişiyle tanışmak istemesi bu kadar kötü bir şey mi?"

Afalladı ve başını iki yana salladı. "N-Ne? Ne dedin?"

Omuz silktim. "Doğru duydun, senden hoşlanıyorum ve seni tanımak istiyorum."

Bana bakarken düşüncelerini toparlamaya çalıştı. Şaşkınlığı geçecek gibi görünmüyordu. "Bu pek mantıklı değil... Bir mafia üyesini sevmenin güvenli olacağını hiç sanmıyorum."

Tanrım... Çok tatlı tepki veriyordu.

Az önce cebime attığım tabancayı çıkartıp Chuuya'ya fırlattım. "Güvenli olmadığını biliyorum. Ancak sana güveniyorum."

Silahı havada yakalayıp bana gözlerini kısarak baktı. "Bana güveniyor olabilirsin, ama söylediğine göre beni az çok biliyorsun. Çoğu zaman acımasızca ve vahşice davranıyorum." Dudakları yukarı kıvrılırken silahı cebine koydu. "Bu seni incitmeyecek mi?"

"Ah, bu işte kim acımasız değil ki?"

Bu kadar sohbet yeterliydi. İşimi yapmalıydım.

Chuuya, ne olduğunu anlayamadan onun arkasına geçtim ve ellerini kelepçeledim. "Senden hoşlanıyor olabilirim Chuuya, ancak arkadaşıma bu yaptığından dolayı hapisi boylamayacağını zannetme."

Kısa süreliğine kelepçelendiğini kabullenmeye çalıştı. "Demek öyle..." Ardından gözlerini kapatıp yere baktı. "Bütün bunlar bittikten sonra, nerede bulabilirim seni?"

Gülümsedim ve onu çıkışa doğru yürütmeye başladım. "Bence beni nerede bulabileceğini çok iyi biliyorsun."

Başını salladı ve gülümsedi. O sırada ekip arkadaşlarımın yanına ulaştık. Chuuya'yı onlara teslim ederken gözlerimi ona çevirdim.

"Dazai'den özür dileyecek misin?"

Aniden kaşlarını çattı. "Asla!"

Kıkırdadım ve onun yanından ayrıldım. "Eh, öyle olsun."

❀•°•═════ஓ๑♡๑ஓ═════•°•❀

SON

Sonraki bölümde görüşmek üzere...

𝐀𝐧𝐢𝐦𝐞 𝐊𝐚𝐫𝐚𝐤𝐭𝐞𝐫𝐥𝐞𝐫𝐢 𝐱 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin