"Bana salak dedin?"
İşte şimdi bittim.Bana doğru yavaş yavaş yaklaşmaya başladı.
"Ya dur."
Hala yaklaşıyordu.Bir şey yapmam lazımdı.
"Neden bu kadar abattın alt tarafı salak dedim."
Durdu.
Bana baktı.İçinden bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.Ama nasıl anlayabilirim?
Omzunu silkip devam etti bana yaklaşmaya.
O orada içinden bana bir şeyler anlatmaya çalışırken ben de ondan nasıl kaçacağımı düşünüyordum.Ne yapacağımı buldum ve o tam karşımda durduğu an sağa kaçtım o da tam sağa giderken ben sola kayıp evin-villanın-kapısına doğru koşmaya başladım.Tolga da büyük ihtimalle şaşırmıştı.Hala koşuyordum.Dışarıya kadar çıktım.Onun gelmediğini hissederek durdum arkama baktım ve onu göremedim.Hala mı olduğu yerde durup şaşırıyordu?
Büyük bir oh çekip önüme döndüm ve birisine çarptım hemen kafamı kaldırıp ona baktım.Tolga'ydı.Şaka mı bu? Arkamda değildi.Hemen bir adım geriye gittim ve onu birden önümde görmenin korkusuyla çığlık attım.Tolga ilk karşılaştığımız gibi bir elini ağzıma diğer elini de belime koymuştu.Bunu yaparken beni kendine çekiyordu...
Alıp verdiği her nefesi hissediyordum.Tüylerim diken diken olmuştu.
"Sen hep mi böyle çığlık atarsın?"demişti kalın ve nefes nefese kaldığı sesiyle.
Bir kaç dakika gözleri gözlerimdeydi ve benim gözlerimde ondaydı.Bulunduğumuz pozisyonun farkına geldiğimde hemen geri çekildim.
"Senin susturma şeklin bu mu?"
"Evet.galiba öyle de sen nasıl susturmamı istersin ki? "
Kızardığıma eminim.Boğazımı temizleyip başka konu açtım.
"Yeni tanışmamıza rağmen çok yakın davranıyorsun."
"Hm gerçekten mi?Fark etmemişim."
Ne?Fark etmemiş mi?
Her kıza da böyledir o zaman.
"Fark etmemişsin."
"Evet fark etmemişim."
Arkamı dönüp evine ilerledim.Yoksa villa mı demeliyim?
İçeri girdiğimde salonundaki büyük L koltuğuna oturdum ve Tolga'nın gelmesini bekledim.Bir dakika sonra gelmişti.
"TOLGA BANA YEMEK YAP LAN ACIKTIM."diğe bağırdım ve bana dönüp şaşkınlıkla baktı.
"Bazen çok kaba davranıyorsun."
"Hm gerçekten mi?Fark etmemişim."
Bana bakıp güldü ve mutfağa ilerledi.
O yemek yaparken ben kitap okurum diğe odama gidecektim.
"Ben odama gidip kitap alacağım."dediğimde bana şaşkınlıkla baktı ve son anda aklıma bir şey geldi.
"Burası benim evim değil..."
Hemen Tolga'ya döndüm ve ona doğru ilerledim.Onda kitap yoktur dimi?
Yanına geldiğimde tezgahla onun arasını açıp araya girdim.Benden uzak durmaya çalışıyordu ama arkadaki tezgah izin vermiyordu.
"Hayır siz hayatta ne yapıyorsunuz?"
"Kitap nasıl okumazsınız?"
"Ben şuan kendimi tuhaf hissediyorum çünkü bu evde kitap yoktur diğe düşünüyorum."
"Of Meral."dedi Tolga ve bana bir adım yaklaştı.Zaten aramızda bir adım vardı...
"İlk önce sorsaydın be güzelim."
Güzelim mi?
Elindeki eldivenleri çıkartıp tezgaha bıraktı.
"Takip et beni Meral."dedi ve mutfağın yanındaki merdivenden çıkmaya başladı.
"...GÜZELİM."
GÜZELİM Mİ?
BEN GÜZEL MİYİM?
BANA MI DEDİ?
Dünyada başka insan yok tabii bana dicek.
Kendime hafif vurdum ve
"Kendine gel Meral."diğe fısıldadım.Hemen Tolga'nın yanına koştum.
Bir kat
İki kat
Üç kat çıktığımızda bir odanın önünde durduk.
"Of ya çok yoruldum.Her gün bu merdivenleri nasıl çıkıyorsun?"
"Ben alıştım."
Doğru alışmıştır.Kapıya baktım ve
"Oha Tolga bu kapı nasıl bu kadar kirli?"dedim ve bir parmağımı kapıya sürtüp çektim.
"Yarın temizlerim Meral."
"Allah bilir hangi yarın.Sen ve ben yarın kesin bu evi temizleyeceğiz."
"Tamam şu odaya bak artık, gözünü kapat."
Dediğini yaptım.
"Aç gözünü."
Gördüğüm şeyle çok şaşırdım.Odası bir evin yarısı kadar büyük.O odada da neredeyse ondan fazla kitaplık var ve binden fazla kitap var.Hemen odaya girdim kitapları incelemeye başladım.
"Oha bitirdiğim kitabın ikincisi."
"Bu kitabı da merak ediyordum."
"Oha bu seri ne ara Türkçe'ye çevirildi?"
En az böyle yarım saat kitaplarla geçirdim.Tolga'yı bile unuttum.Başımı kaldırıp kapının yanındaki ona baktım.Kapıyı kapatmış,duvara yaslanmış,kollarını bağdaş yapıp bana çok güzel bakıyordu.
Ona gülümsedim ve kitabı yerine bırakıp ona doğru ilerledim.Tam karşında durdum,aramızda üç adım vardı.
"Bunların hepsini bitirdin mi?"
"Evet."
"Tolga."
"Meral?"
"Bana neden...aşıkmış gibi bakıyorsun?"
Başını eğip güldü ve benim kafamla kendi kafasını hizalayarak eğildi.
"Meral.Dünyadaki tek insan sen olsan bile seni sevmem."
"Son insanım zaten."dedim şaka yaptığını düşünerek.
"İşte dedim ya...sevmem seni diğe."
Kalbimin kanadığını sonradan kırıldığını hissettim...
"Peki Tolga.Çıkar mısın lütfen buradan?"
"Evet çıkmalıyım yemek yapamadım zaten."dedi kapıyı açtı odadan çıktı kapıyı kapattı ve gitti...
Odanın tam ortasındaki yumuşak koltuğa oturdum.
"Hayır,hayır,hayır ağlamayacağım.Banane ondan."...
Ağlıyorum.KAHRETSİN AĞLIYORUM.
"Sevmiyorsa neden öyle bakıyordu?Seviyormiş gibi..."
"Sevmiyorsan neden öyle yakındın.Kalbimi yeniden çartptırıyordun."
"Neden seviyormuş gibi hissettirdin?"
"PİS ADAM!"
"HEPİNİZ Mİ BÖYLE OLURSUNUZ YA?"
"SEVİYORMUŞ GİBİSİNİZ AMA SADECE OYNUYORSUNUZ!"
Haykırıyorum.
Bağırıyorum,boğazım yırtılana kadar.
"Salaklık bende."
"NEDEN SANA İNANDIM?"
"Bu neden umurumda?Çok mu sevdim bir günde?"
"Uzun zamandır insan görmediğim için saflaşıyor muydum?"
"Bundan sonra bende de böyle ben de seninle dalga geçeceğim Tolga ALTINER."
"Saf olabilim ama salak değilim.İntikam almasını iyi bilirim."
=============================
Aslında bu bölüm daha erken gelecekti ama bölümü kaydetmedim için silindi...
Baştan yazdım:))))))
Yalnız sondaki cümle hahsahahas...
GELECEK BÖLÜMDE TOLGA ADINA YAZMAYI PLANLIYORUM ONUN SESİNDEN,İÇİNDEN,
FİKİRİNDEN SİZCE NASIL OLABİLİR?
BENCE İYİ.♡ŞARKI LİSTESİ
(BU BÖLÜMÜ YAZARKEN NELER DİNLEDİM?)
.LANA DEL REY MARGARET
.BİLLİE EİLİSH EVERYTHİNG İ WANTED
.OLİVİA JEALOUSY JEALOUSY
.AMO988 YÜREĞİM AĞLAR
.ROSÉ ON THE GROUND
.BİLLİE EİLİSH HAPPİER THAN EVER
.LİN PESTO HAYKIRACAK NEFESİM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnsansız ve İnsafsız
ФанфикDünyadan insanlar silinmiş ama sadece sen varsın.Bir de hiç tanımadığın birisi belki kaderin,belki de hayat dostun...