Gözlemsel Astronomi

10 3 3
                                    

Gözlemsel astronomi,astronomi bilimlerinin, teorik astrofizikten farklı olarak "veri almayla ilgilenen bir dalıdır" Ana olarak fiziksel modellerin ölçülebilir içeriklerini bulmaya dayanır ve "teleskop ve diğer astronomi araç gereçleri kullanılarak gökcisimlerinin gözlenmesini" içerir.

Bu alanda kullanılan yöntemler ve araçlar çeşitlilik gösterir. İşte bazı önemli gözlemsel astronomi alanları:

Burada araya girmek istiyorum öncelikle yazının devamında karşımıza çıkacak bazı konuları anlatmak istedim.
—————————
Kızılötesi astronomi, kızılötesi radyasyon ile görüntülenebilen astronomik nesnelerin incelendiği bir dal olarak karşımıza çıkar. Kızılötesi ışığın dalga boyu **0.75 ile 300 mikrometre** arasında değişir. Bu aralık, görünür radyasyon ile milimetre altı dalgalar arasında yer alır.

1.Tarihi:
Kızılötesi astronomi, 1800'lerin başlarında William Herschel tarafından kızılötesi ışığın keşfedilmesinden birkaç yıl sonra başladı. Erken dönemde Güneş ve Ay dışındaki astronomik nesnelerin kesin tespiti kızılötesi ışıkta yapıldı. Ancak 1950'lerde ve 1960'larda radyo astronomisindeki keşifler, gökbilimcilerin görünür dalga boyu aralığı dışında mevcut olan bilgileri fark etmelerine yol açtı ve modern kızılötesi astronomi doğdu.

2.Gözlemevleri:
Kızılötesi astronomi, aynı teleskoplar kullanılarak genellikle optik astronomiyle birlikte uygulanır. Kızılötesi ışık, Dünya atmosferindeki su buharı tarafından birçok dalga boyunda absorbe edildiği için kızılötesi teleskoplar genellikle kuru yerlerde, mümkün olduğunca atmosferin üzerinde ve yüksek rakımlarda bulunur. Ayrıca uzayda da kızılötesi gözlemevleri, örneğin Spitzer Uzay Teleskobu ve Herschel Uzay Gözlemevi gibi, bu alanda önemli gözlemler yapar.

3.Keşif:
Kızılötesi radyasyonun keşfi, William Herschel'in 1800 yılında yaptığı deneylerle başladı. Herschel, güneş ışığının kızılötesi bölgesinde en yüksek sıcaklık artışını gösterdiğini fark etti. Bu radyasyona "kalorifik ışınlar" adını verdi ve görünür ışık gibi yansıtılabileceğini, iletilebileceğini ve emilebileceğini gösterdi.

MorÖtesi
**Morötesi (Ultraviyole) astronomi**, elektromanyetik spektrumun görünür bölgesindeki en küçük dalgaboyuna sahip olan **mor renkten sonra başlayan bir dalıdır**.

1.Tarihi: Morötesi astronomi, 1800'lerin başlarında William Herschel tarafından kızılötesi ışığın keşfedilmesinden birkaç yıl sonra başladı. Erken dönemde Güneş ve Ay dışındaki astronomik nesnelerin kesin tespiti kızılötesi ışıkta yapıldı. Ancak 1950'lerde ve 1960'larda radyo astronomisindeki keşifler, gökbilimcilerin görünür dalga boyu aralığı dışında mevcut olan bilgileri fark etmelerine yol açtı ve modern kızılötesi astronomi doğdu.

2. Gözlemevleri: Morötesi astronomi, aynı teleskoplar kullanılarak genellikle optik astronomiyle birlikte uygulanır. Kızılötesi ışık, Dünya atmosferindeki su buharı tarafından birçok dalga boyunda absorbe edildiği için kızılötesi teleskoplar genellikle kuru yerlerde, mümkün olduğunca atmosferin üzerinde ve yüksek rakımlarda bulunur. Ayrıca uzayda da kızılötesi gözlemevleri, örneğin Spitzer Uzay Teleskobu ve Herschel Uzay Gözlemevi gibi, bu alanda önemli gözlemler yapar.

3. Keşif: Morötesi radyasyonun keşfi, William Herschel'in 1800 yılında yaptığı deneylerle başladı. Herschel, güneş ışığının kızılötesi bölgesinde en yüksek sıcaklık artışını gösterdiğini fark etti. Bu radyasyona "kalorifik ışınlar" adını verdi ve görünür ışık gibi yansıtılabileceğini, iletilebileceğini ve emilebileceğini gösterdi.
Ayrıca, **morötesi (UV) ışınlar**, elektromanyetik spektrumun atmosferden dolayı gözlenemeyen dalga boylarında hangi gök cisimleriyle ilgili hangi bilgilerin olduğunu ve o dalgaboyu için özel tasarlanan teleskopların yapısını incelemek için kullanılır. Genç ve sıcak yıldızlar, Güneş'in korona tabakası ve galaksilerin etrafındaki gazlarda yeni oluşmaya başlayan yıldızlar da morötesi ışınlar yayar. Bu alanda kullanılan teleskoplar, örneğin **International Ultraviolet Explorer (IUE)** ve **Galaxy Evolution Explorer (GALEX)**, morötesi astronomiye önemli katkılarda bulunmuştur. IUE, Venüs'ün atmosferindeki gazların azalmasını saptamış ve pek çok beyaz cüce ve genç anakol yıldızı hakkında bilgi ve görüntüler sağlamıştır. GALEX ise galaksilerin nasıl oluştuğu ve hangi galakside ne kadar yıldız olduğu konusunda gözlemler yapmıştır.

X-ışını Astronomisi
X-ışını astronomisi,astronomik nesnelerin X-ışınının gözlem ve algılama çalışmalarıyla uğraşan bir astronominin dalıdır. X-ışınları, Dünya'nın atmosferi tarafından emildiği için tespit eden balonlar, sondaj roketleri ve uydular belirli bir yükseklikte bulunmalıdır. Bu alanda uzay teleskopları, Mauna Kea Gözlemevleri gibi standart ışık emilimi olan teleskoplardan daha ilerisini görebilir. X-ışını emisyonu, aşırı sıcak gazlar içeren astronomik nesnelerden gelir ve yaklaşık bir milyon kelvin ile yüz milyonlarca kelvin arasında sıcaklığa sahiptir. Güneş'ten yayılan X-ışınları 1940'lardan beri gözlenmektedir. İlk kozmik X-ışını kaynağı olan **Scorpius X-1 (SCO X-1)**, Akrep Takımyıldızı'nda bulunmuş ve X-ışını emilimi görsel emilimden 10,000 kat fazla olmuştur. X-ışınları astronomisi, bu tür keşiflerle büyümüş ve 2002 yılında Riccardo Giacconi'ye Nobel Fizik Ödülü kazandırmıştır. Bugün bilinmektedir ki X-ışını kaynakları, nötron yıldızları veya karadelikler gibi sıkışık yıldızlardır. Bir karadeliğin içine düşen malzemeler X-ışını yayabilir, ancak karadeliğin kendisi yayamaz. X-ışını emilimi için gerekli olan enerji yerçekimi tarafından sağlanır. Binlerce X-ışını kaynağı bilinmektedir ¹.

Gama ışınları
Gama ışınları, elektromanyetik spektrumun en kısa dalga boyuna ve en yüksek enerjiye sahip olan türüdür. Gözlemsel astronomide kullanılır ve ultra yüksek enerjilidir. Gama ışınları, radyoaktif maddeler ve bazı astronomik olaylar tarafından üretilir .
—————————————
Gerekli bilgiler bitti burada asıl konu başlıyor.

1.Optik Astronomi:
Aynalar, lensler ve katı haldeki dedektörler gibi optik parçaların kullanıldığı bu alan, "görünür ışık" aralığında çalışır. Teleskoplarla gözlemlenerek çalışmalar sürdürülür.

2.Kızılötesi Astronomi:
Kızılötesi ışımanın analizi ve keşfiyle uğraşır. Bu alan, kızılötesi dalgaboyundan morötesi dalgaboyuna kadar olan aralığın ortasına düşer ve ışık gözlemlenerek çalışmalar yapılır.

3.Radyo Astronomi:
Dekametre dalgaboyundaki radyasyonu belirler. Alıcılar radyo ve televizyon alıcılarında kullanılan aletlere benzer, ancak çok daha hassastır. Radyo teleskopları bu alanda kullanılır.

4.Yüksek Enerji Astronomisi:
X ışını astronomisi, gama ışını astronomisi ve en uç morötesi (UV) astronomisini içerir. Aynı zamanda nötrino ve kozmik ışınlar da çalışma alanına girer.

Gözlemsel astronomi, teleskop teknolojisindeki her bir gelişmeyle birlikte istikrarlı bir avantaj kazanmıştır. Gözlemler, evrenin büyüklüğü gibi bazı nedenlerle doğrudan deney yapma alanının engellendiği veya mümkün olmadığı durumlarda, gök bilimciler tarafından kısmen telafi edilebilir. Uçsuz bucaksız uzayda çok sayıda gözlenebilir astronomik cisim incelenmek üzere bulunuyor. Gökcisimlerinin çok sayıda olması, gözlem verilerinin grafiğe dökülebilmesine olanak tanır ve genel akım kaydedilir.

Astronomi ve uzayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin