1. Bölüm

79 14 74
                                    

CİNAYETİN GÖZLERİ

Merhaba arkadaşlar! Bu kitaptaki her bir karakter, çevremdeki arkadaşlarımdan esinlenerek şekillendirilmiştir. Amacım, sizlere eğlenceli ve heyecan verici bir okuma deneyimi sunmaktır. Umarız hikayem sizi güldürür ve sürükleyici bir maceraya davet eder.

Keyifli okumalar dilerim!

İnsanların doyumsuz istekleri, bir nehir gibi akıp duruyor, sınırsız bir güçle sürekli genişliyor ve hiç durmaksızın ilerliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İnsanların doyumsuz istekleri, bir nehir gibi akıp duruyor, sınırsız bir güçle sürekli genişliyor ve hiç durmaksızın ilerliyordu.

Bu sınırsız güç, insanların içindeki ateşi körüklüyor, hırslarını ve arzularını besliyordu. Hiçbir engel tanımadan yoluna devam eden bu akış, zamanla çevresindeki her şeyi saran bir çağlayana dönüşüyordu.

Ne vicdan ne de sorumluluk duygusu, bu güçlü akıntının önüne geçebiliyordu. Sonu gelmeyen bir yolculuk gibi, insanlar bilinmeyen bir hedefe doğru sürükleniyordu.

Bu körüklenen ateş, insanların içinde bir yangın gibi büyüyor, hayallerini ve tutkularını daha da körükleyerek ilerliyordu. İnsanlar, bu sınırsız güce kapılarak kendilerini kontrol edemiyor, düşüncesizce hareket ediyorlardı. Bu kontrolsüz akış, çevresindeki her şeyi yutarak, insanların yüreklerinde bir boşluk bırakıyordu.

Ve en sonunda her şeyin farkına vardıklarında, içlerinde bir boşlukla karşılaşıyorlardı. Tüketilen hırsların ardında kalan sadece bir yorgunluk ve hüzündü. İçlerinde ise yıpranmış bir ruh ve dengesiz bir zihin.

Duvarın ardından maçın yapılacağı meydana baktım; her zamanki halinden bir farkı yoktu. Kafesin etrafı yüksek tellerle çevriliydi. Bakışlarım seyircilere çevrilince, yüksek ışıklandırma nedeniyle onları net bir şekilde görebiliyordum. Nerdeyse onların yaşadıkları heyecan nedeniyle nefeslerini tuttuğunu bile hissedebiliyordum.

Yer yer destekledikleri kişilerin isimlerini bağıranlar, bir yandan elindeki sigarayı ya da içkisini yudumlayarak etrafa bakan insanlarla doluydu her bir yan. Bu karmaşık ortamda, seyircilerin tutkulu tezahüratları ve hareketliliği arasında gri dumanlar her tarafı sarmaya başlamıştı.

Seyirciyi izlemeye devam ederken, bir kadın dikkatimi çekti. Elinde bir pankart vardı ve üzerinde Lahza yazıyordu. Bu, yeraltında kafes dövüşlerinde kullandığım takma ismimdi. Dudağımın kenarı hafifçe yukarıya doğru kıvrılırken, bakışlarımı yanıma doğru gelen Barkın'a çevirdim.

Belirgin elmacık kemiklere, yumuşak bir çene hattına sahipti. Çocukken ağaçtan düştüğü için sağ kaşında hafif bir yara izi vardı ve bu onu aslında daha özel kılıyordu. Yanıma hızla gelip önümde durarak gözlerini kısıp gözlerimin içine baktı. "Hazır mısın, Leyla?"

Cinayetin GözleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin