Su altında sakin bir yaşam süren deniz erkeği Jeon Jungkook, Kral Kim Taehyung'a hediye olarak götürüleceğinden habersizdi.
"Aşk bazen hiç olmadık bir insana kapı açabiliyor Jungkook. Sen benim tek ve gerçek aşkımsın."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
"Lanet olsun, ben seni böyle mi yetiştirdim? Ya insanlar seni fark etseydi? Ya sana zarar verselerdi Jungkook! Sorumsuz hareketin yüzünden tüm krallığın sonunu getirebilirdin!" Kral Namjoon büyük salonun ortasında sinirle bir oraya bir buraya yüzerken, Jungkook eğdiği kafasını zeminden kaldırmıyor, suyun akışını izlerken aklı derin düşüncelerde kayboluyordu.
Gün doğarken Taehyung söz verdiği gibi kendisini suyun içine kendi elleriyle bırakmıştı. Sadece birkaç saat önce tanıdığı adam zihnini öylesine ele geçirmişti ki... İlk defa babası onu azarlarken korku ve pişmanlık hissetmiyor, aksine iyi ki yaptım, eğer su yüzeyine çıkmasaydım onu asla tanıyamazdım diyordu.
Babasına her şeyi anlatmak, aslında insanların o kadar da kötü olmadığını söylemek istiyordu ama babası gerçekleri öğrenirse Jungkook'u bir ömür boyu odasına hapseder, Gerekirse aç susuz bırakırdı. Bunlar yaşanmış şeylerdi babası en ufak bir saygısızlığında bile oğlunun terbiyesi için ağır bir şekilde cezalandırırdı.
Eğer bir de su yüzeyine çıkıp deniz insanının varolduğunu kanıtladığını, üstüne üstlük bir de yakalanıp krala hediye olarak götürüldüğünü öğrenirse... Neler olacağını düşünemiyordu bile.
"Cevap ver, Jungkook! Bütün gece şehrin ortasında dolaşıp ne yaptın? Kendi soyumuzu geçtim, ya insanların kurduğu tuzaklara yakalansaydın?" Kral Namjoon delirmiş gibi bağırıyordu.
Jungkook, yüksek sesi işitince usulca başını kaldırıp babasına baktı. Suçluydu evet, yapmaması gereken bir şeyi yapmış, tüm neslini tehlikeye atmıştı ama o çatık kaşlı adama nedense derinden güveniyordu. Kendisini serbest bırakmış ve diğer soyuna zarar vermeyeceğini söylemişti. Şuanlık sırrı güvendeyken çareyi babasına yalan söylemekte bulmuştu.
Su altındaki krallığa geldiğinde apar topar kendisini babasının yanında bulmuştu. Küçük, pembe bir yalan söylerken sadece dolaşmak için çıktığını şehirin içinden ayrılmadığını söylemişti.
"Özür dilerim baba. Ben... Sadece odamda çok bunalmıştım." Jungkook neredeyse duyulamayacak kadar kısık bir sesle konuşurken stres ve korku bedenini yavaş yavaş ele geçiriyordu.
Kendisine ne olacağını umursamıyordu ama Kral Kim Taehyung'a söz vermişti. Her gece ay kendini güneşe teslim ederken deniz kıyısına gelecekti ama ya babası düşüncelerini kanıtlar, kendisini odasına hapsederse? Bu düşünce onu öylesine korkutuyordu ki... Çatık kaşlı kralı bir daha görememe düşüncesi zaten onu yiyip bitirirken aklındaki diğer düşünce de şuydu, sözünü tutmayıp deniz kıyısına gelmezse kral ne yapardı?
Kendisine neler olacağını biliyorsun demişti ama aklındaki düşünceye kulak asmak istemiyordu. Neslini ele geçirir tüketirse o zaman ne yapacaktı? Bu korku ve endişe yüzünden ne yapıp ne edip deniz kıyısına gitmesi gerekiyordu.
