Just Watching Harry Potter - Gallavich

26 3 0
                                    

Fikir, konu ve diğer bütün her şey için @Atlantis-25 bebişime dünyaların teşekkürünü borç bilirim o olmasa böyle bir şey yazamazdım.

Gallavich x Hogwarts (3. Sezon)

Yaklaşık iki dakikadır önündeki tepsiye bakmakla meşgul olan Mickey sonunda artık olduklarına karar vermiş olacak ki tepsiyi alıp fırına atmaya koyuldu. Bu onun ailesi dışında ilk kez başkasına yemek yapışıydı, tabi hazır kurabiye hamurunu tepsiye sıkmaya yemek yapmak denirse. Ama yine de şekillerinin güzel olmasını istiyor gibiydi, sonuçta kendisine, babasına veya kardeşlerine hazırlamıyordu.

Ian'ı ilk öpüşünün ardından çok geçmemişti -ki bunu yapmak zorundaydı yoksa o yaşlı morukla görüşmeye devam edecekti-, ama bazen sanki bir şeyler daha yapması gerektiğini hissediyordu. Çünkü Ian hep bir beklentiyle bakıyordu ona ama Mickey ne yapması gerektiğini gerçekten bilmiyordu. Ya da en azından kendine böyle söylüyordu. Daha ne yapabilirdi ki? İbneler gibi ona seni seviyorum diyecek hali de yoktu. Sonra, yaklaşık bir hafta önce markette ağzından bir anda o soru çıkıverdi, sonradan ne dediğini fark ettiğinde ise iş işten çoktan geçmişti tabi. ''Babam kardeşlerimi de alıp haftaya şehir dışına çıkıyor bize gelmek ister misin?''

''Beni yatılıya mı davet ediyorsun?''

''Hayır sikime davet ediyorum.'' Yeterince umursamaz gözüktüğünden emin olduktan sonra yüzüne kimsenin göremeyeceği hafif bir sırıtış yerleşmişti Mickey'nin. Geçirdiği bir hafta boyunca aklında sadece o gün vardı, hem kendine böyle bir şey sorduğu için kızıyor hem de Ian'ın geleceği anı iple çekiyor ve kafasından geceyi nasıl geçirecekleri ile ilgili bir sürü şey geçiyordu. Muhtemelen yapmakta olduğu kurabiyelerden yerken biraz film izlerler, son biralarını da kafaya dikip sabaha kadar sikişirlerdi. Bu düşüncelerle Mickey'nin kalbi boğazında atmaya başlarken kapı sesi duyuldu.

''Hey.'' dedi Ian içeri girerken, yüzünde büyük bir heyecan vardı. Mickey'den karşılık bile beklemeden salona geçti. Elindeki torbadan CD'ler çıkartırken, Mickey de yanına gelmiş hayretler içerisinde karşısındaki oğlana bakıyordu. Ian'ın otuz iki diş gülümsemesi ve Mickey'nin sorgulayan bakışlarıyla geçen tuhaf bir otuz saniyenin ardından Ian konuştu.''Ah, evet.'' dedi elindekilere bakarak. ''Umarım daha önce Harry Potter izlememişsindir.

''Burunsuz. Yine.'' dedi Mickey büyük bir bıkkınlıkla, Ateş Kadehi'nin sonlarına gelmişlerdi saat gecenin üçünü gösterirken, kendini oldukça yorgun hissediyordu. Çünkü önce uzun bir 'ben bunu izlemem', 'hayır izleyeceğiz' kavgası yaşanmıştı, ardından Mickey Ian'dan her film bitişinde sikişme sözü alınca mecbur oturup izlemek zorunda kalmıştı.

''Cedric'in ölmesinden nefret ediyorum.'' dedi Ian gözünü televizyondan ayırmıyordu ve tam yanında oturan oğlandan çok daha canlı bir hali vardı. ''Hiç gerek yoktu.'' Dumbledore yıl sonu konuşmasını yaparken aniden omzunda bir ağırlık hissetti. Mickey daha fazla dayanamayarak Ian'ın omzunda uyuya kalmıştı. Bu haliyle ne de masum gözüküyor diye geçirdi içinden Ian. Filmin son dakikaları televizyonda akarken Ian artık ekrana değil Mickey'ye bakıyordu. Bu halini sevmişti, ona her bakmaya kalktığında yediği 'ne bakıyorsun lan' bakışları yoktu. Sabaha kadar onu izleyebilirdi. Uyanmasından korksa da yavaşça ellerini saçlarına götürmeden ve kokusunu içine çekmeden edemedi.

------------------------

''Hadi Mickey, seni mi bekleyeceğim?'' Mickey içinde bulunduğu odaya büyük bir şaşkınlıkla bakmakla meşguldü. Yeşilin hakim olduğu bu soğuk yerde ortamı biraz olsun ısıtan tek şey yılan dekorlu şöminenin hemen altında yanan ateşti.

''Ben gidiyorum.'' dedi sarışın bir oğlan bıkkınlıkla. ''Sen de gelirsin artık bir ara.'' Mickey kafasını gelen sese çevirdiğinde zaten açık olan ağzı şimdi daha fazla açılmıştı, öyle ki mümkün olsa çenesi gerçekten de odanın buz gibi zeminine değecekti. Arkasına bile bakmadan odadan çıkan oğlana bakarken durumu yavaş yavaş idrak ediyor gibiydi çünkü ağzı kapanmış ve kaşları çatılmıştı.

Multifandom StoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin