Bölüm-12

437 15 4
                                    

2 hafta sonra (16 Şubat 2024);

Aradan 2 hafta geçti. Minel ve ben işlerimize ara verdik. Defne ve Ömer'de herhangi bir açık yakalayamamıştım fakat hala araştırmaya devam ediyordum. Bu süre zarfında onlarla daha çok yakınlaşmıştım. Minel de baştan hoş bulmasada sonradan ikisine de alışmıştı... Şuan; Defne, Minel ve ben evde oturmuş sohbet ediyorduk.

Defne:" Vay be! Demek zenginsiniz!"

Minel:" Yani evet, biraz öyle olmuş galiba?"

Bu hallerine gülümsedikten sonra ayaklanıp sordum;

Diana:" Kahve içer misiniz?"

Minel:" Ben süt içsem?" dediğinde Defne gülmeye başladı.

Defne:" Ne süt müü?!" derken hala gülüyordu.

Minel:" Aynen öyle!" dedikten sonra bana dönüp, "Kakaolu olsun!"

Diana:" Tamamdırrr!" diyip mutfağa yöneldim.

-

5 dakikada hazırlayıp içeri götürdüm. Kahveleri dağıttıktan sonra yerime oturdum. Minel'e kaş göz hareketi yaptığımda dediğim şeyi direk anladı ve konuya girdi.

Minel:" Sen ne iş yapıyordun Defne?" dediğinde sanırsam Defne'nin su boğazında kaldı ve öksürmeye başladı. Hemen ardından Minel'le göz göze geldik. Sonrasında kendimizi toparlayıp Defne'ye iyi olup olmadığını sorduk. İyi olduğunu anladığımızda cevabını beklercesine yüzüne bakmaya başladık. Farkettiğinde boğazını temizleyip konuştu.

Defne:" Kusura bakmayın bir an konuşunca korktum da."

Diana: E hangi işi yaptığını söylemedin?"

Defne'yi bu şekilde sıkıştırmamızın sebebi, Minel'le yaptığımız plandı. Onu böyle sıkıştırıp ağzından laf almaya çalışacaktık. Planımız böyle idi.
Zaten değişik bir şekilde 2 haftadır hangi işi yaptıklarını bir türlü soramamıştık.

Defne:" Ben doğa fotoğrafçısıyım, Ömer ise kendi şirketinde çalışıyor.

Minel:" Kendi şirketi mi!"

Defne:" Evet. Normalde Antalyada'ki şirketinde çalışıyordu. Fakat burdaki şirkette bazı sorunlar çıktığı için geçici süreliğine İstanbul'a taşındık."

Minel:" Hmm, anladım..." derken aynı zamanda bana kaçamak bakışlar atıyordu.

Defne saatine bakıp ayaklandı.

Defne:" E o zaman ben kalkayım artık, saat 18.44 olmuş. Ömer'in gelmesine az kalmış. Yemek hazırlamam lazım o yüzden."

Diana:" Tamam ama yine beklerim haberin olsun?"

Tebessüm edip;

Defne:" Gelirim, gelirim merak etme!" diyip sırayla ben ve Minel'e sarıldı.

Kapıya kadar geçirdikten sonra, tekrardan Minel'le içeri geçip oturduk. Aramızdaki sessizliği bozan kişi ben oldum.

Diana:" Sence de çok belli değil mi?"

Minel:" Belli olan şey ne?"

Diana:" Bir şeyler sakladıkları..."

Minel:" He o mu? Valla ben de bir şeyler çaktım gibi ama hadi hayırlısı!"

Diana:" Her türlü öğrenicem ulan, bak gör nasıl öğreniyorum!"

Minel:" Kanki tamam sakin! Bir tık fazla sinirlenmişsin sanki sen?"

Diana:" Haksız mıyım yani?"

Minel:" Yok haklısın da, ne biliyim çok sinirlisin. Acaba hasta falan mı oldun da fark etmedin?" dedi
meraklı bir şekilde.

"Ruhumun Eşi" (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin