Gözlerimi açtığımda odamdaydım.Baş ucumda Zayn vardı.
"Lydia iyi misin?"Ayağa kalktım.
"Dinlenmen lazım."
Giysilerim arasından kutuyu buldum.2 yıl önce koyduğum yerdeydi.Kutunun kapağını açtım.Jack ile olan fotoğraflarımız vardı.Kutuyla birlikte yere kapandım.Zayn hemen yanıma koştu.Beni kaldırdı.Fotoğraflar etrafa saçılmıştı.Beni yatağıma yatırdı.Fotoğrafları toplamaya başladı.Hepsini kutuya koydu.Yanıma geldi.
"İyi misin?"
"Neden burdasın?"
"Senin yanında olmak istedim."
"İyiyim gidebilirsin."
"Gitmek istemiyorum."
"Saat kaç?"
"8."
"Bütün gün bana sakinleştirici mi verdiler yani?"
"Evet."
Ayağa kalktım."Çık dışarı üstümü giyinicem."
"Nereye ?"
"Şarkı söylemeye."
"Saçmalama."
"Şarkı söyleyerek rahatlıyorum."
"Tamam ben seni bırakırım."
Üstümü giyindim.Ne giydiğimi umursamıyordum.
Arabaya bindim.Zayn şarkı mırıldanıyordu.Sesi çok güzeldi.
"Şarkının ismi ne ?"
"Bizim şarkımız More Than This."
"Güzelmiş."
"Güzeldir."
Başımı cama yasladım.Jack benim için benden vazgeçmişti.Ama ben ona aşık değildim.Ben Zayne aşıktım.Bunu kendime ilk kez itiraf ediyorum.Jack çok ayrıydı.Onu çok özlüyorum.Günlerce ağlamak istiyorum.Ölmüş olamazdı.Yanağımdaki ıslaklığı farkedince elimin tersiyle sildim.Araba durdu.Gelmiştik.İnip arka kapıdan girdim.Zayn de ön kapıdan.Sahneye çıktım.SŞarkı söyledikçe kendime geliyordum.Sahneden inince hıçkırarak ağlamaya başladım.Kendimi sahile atmalıydım.
Kumların üstüne oturdum.Neden hayatım bu kadar kötü olmak zorundaydı?Etrafımdaki herkese zarar veriyordum.
Yanıma birisi oturdu."Şarkı söylediğinde rahatlamıyor muydun?"
"Neden yanımdasın?Neden sürekli peşimdesin!?Sevgilin kızmıyor mu?!"bunları bağıra bağıra söylemiştim.
"Bilmiyorum...Lanet olsunki bilmiyorum.Bir şey beni sana çekiyor.Kendimi senin yanında huzurlu hissediyorum.Bunu engelleyemiyorum.Üstüme düştüğün günden beri aklımdasın.Dudakların dudaklarıma değdiği günden beri aklımdasın ve çıkmıyorsun."
Zayn'e döndüm."Ne yaptın bana ?Lydia ne yaptın bana ?Bak sana bu çok saçma daha ne kadardır görüyoruz ki ama beni öptüğünde çok garip bir şey hissettim.Ne Perrie'yi öptüğümdr ne dr başkasını öptüğümdeki gibi değildi."
Dudaklarına yapıştım.Bi an karşılık vermedi ama sonra beni kendine çekti.Nefessiz kalana kadar öpüştük..Dudaklarımız ayrılınca "Şu an Perrie'yi aldatıyorum."dedi ve gülümsedi."Sorun değil ben alışkınım."kahkaha attı.
"Beni çok etkiliyorsun."
"Sende."diyebildim.Gözleri beni çok etkiliyordu."Çok yakışıklısın."
"Çok güzelsin."Elini yanağıma koydu.Yanağımdaki ıslaklığı sildi."Yarın Perrie' den ayrılacağım."Bu beni mutlu etmeye yetmişti.
"Ee napalım?"
"Aslında eve gitmem lazım."
"Bu gece eve gitmeyeceğini söyledim."
"Kendine bu kadar mı çok güveniyordun?"
"Evet." O muhteşem dişlerini gösteren gülümsemesini kullandı."Beni büyülüyorsun."
"Şımarıyorum ama."güldüm.Yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
"Bu akşam eve gitmeyeceksek ne yapıcaz?"
"Ne yapmak istersin?"
"Bir yere gidemeyiz etraf magazincilerle dolu.Kimsenin ulaşamayacağı gizli bir yerin var mı?"
"Olmaz mı?Her ünlünün bir gizli yeri vardır."elimden tuttu.O an içimde bir şeyler koptu.Eli çok sıcaktı.Kalp atışlarım hızlandı.Arabaya bindik.
"Nereye gidiyoruz?"
"Gizli yer sana ne ifade ediyor?"
"Of!"
20 dakikalık yolculuktan sonra şehir dışında bir yere gelmiştik.Arabadan indim.
"Neresi burası?"diye sordum.
"Bilmem."
"Gizli yerin filan yoktu değil mi sırf ben sordum diye yol ilk nereye sapıyorsa oraya girdin."
"Evet"kahkaha attı.
"Gülme."
"Tamam burası bizim gizli yerimiz olsun."
Burası dümdüz bir çayırdı.Sadece en uç noktasında dalları aşağı eğilmiş yaşlı bir meşe ağacı vardı."Güzelmiş."
"Evet farketmeden güzel bir yere gelmişim."
Ağaca yöneldim ve dibine oturdum.Zayn'de yanıma oturdu.
"Siyah renge bayılırım.Aynalar olmadan yaşayamam.Çok makyaj yapan kızlardan nefret ederim.Sabahları çok huysuz olurum.Kahvaltı etmeyi çok severim.Sevdiğim insanlar için her şeyi yaparım,ayrıca çok kıskancım.Film izlemek ve kitap okumak en büyük tutkularım.Yüzmeyi bilmiyorum.Karanlıktan korkarım.Bir kızımın ve bir oğlumun olmasını isterim.Şarkı söylemek benim için çok önemli."sustu.
Bu sefer ben başladım."En sevdiğim renk mor.Saçlarım benim için çok önemli.Kıro erkeklerden nefret ediyorum.Bende çok kıskancım.Şarkı söylemek hayalim.Sabahları sadece kahve içerim.Araba yarışları tutkum.Sinirli halim çekilmez.Çocuk yapmayı düşünmüyorum.Çok cdaloz olabilirim.Bu kadar."
"Sana cadı diyeceğim."
"Diyebilirsin."
"Cadımmm..."omzumu ona yasladım.Telefonunu çıkardı.
"Numaranı söyle."
Beni cadım diye kaydetti.Be de onu Bay Malik diye kaydettim
"Bundan sonra sana Bay Malik dicem."güldü.
"Evet son iki yılda öğrendim.Uyuşturucu bağımlısı olabilrdim ama karnımı doyurmayı iyi biliyordum."
"Son iki yılını hayatından sil."
"Son iki yıl olmasa şimdi yanında olamazdım."
"O da doğru."Muhteşem bir şekilde gülümsedi.
Zayn'in telefonu çalmaya başladı.Telefona bakmasıyla bana dönmesi bir oldu.
"Perrie arıyor."
"Hımm." Başımı omzundan çekip ayağa kalktım.
"Lydia yapma."
"Yaptığım bir şey yok.Kıskanç olduğumu söyledim."
"Tamam şimdi ondan ayrılacam."telefonu açtı.Perrie'nin cırtlak sesn duyuyordum.
"Zayn niye beni hiç aramıyorsun?"
Salak.
"Perrie ben senden ayrılmak istiyorum."
"Ne?!Benden ayrılamazsın."
"Perrie bitti."dedi ve telefonunu kapattı.
"Şimdi mutlu musun?
"Hayır."
Yanıma yaklaştı ve beni kendine çekip yanağımdan öptü."Şimdi?"
"Biraz."
Bu sefer dudağıma yapıştı."Şimdi?"
"Evet."
"İşte."
Ona döndüm.Dudağına yapıştım ve yere düştük.Üstümdeydi ve öpüşmeye devam ediyorduk.Hiç bir şey umrumda değildi.Bir ses duyana kadar ayrılmadık.
"Burda ne yapıyorsunuz siz?"