Telefonum kırık olduğu için bazı kelimeleri yanlış yazmış olabilirim yorumlarda belirtirseniz düzeltirim:)))
Keyifli okumalar 🌼 🤍
Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın 🌼
Aldığım nefes göğüs kafesime batarken gözlerimi kapattım. Ellerim terlemeye, göz kapaklarım titremeye başlamıştı. Midem bulanıyor içimde tatlı sızıntılar esiyordu. Bütün bunlara anlam veremezken göz kapaklarımı ağır ağır araladım.
Boy aynasına yansıyan görüntümle birlikte titreyen ellerim benden bağımsız elbisenin üzerinde durdu. Karnımın üzerinde duran ellerimle birlikte tekrar yansımama baktım. Kırmızı elbisenin üzerine işlenmiş küçük taşlar oldukça güzel dururken saçıma baktım. Saçıma hafif dalgalar yapılmış makyajım abartılı olmuştu. Kırmızı balık elbiseme uygun göz makyajım yapılmıştı ve tacımda özenle aynı renkte seçilmişti.
Şu anki heyecanım neyden kaynaklı bilmiyordum. Nefret ettiğim adamla nişanlanacak olmak beni neden heyecanlandırıyordu ? Dışarıdan gelen davul sesi irkilmeme sepek olurken odamın kapısı açıldı. Dilbaz salık bıraktığı düz siyah saçlarını geri atarken bana bakıp gülümsedi. "Çok güzel olmuşsun kuzum " gülümsemeye çalışarak "Sende çok güzel olmuşsun" dedim.
"Biliyorum " dedi küçük burnunu havaya kaldırarak. Camın yanına gidip perdeyi hafif araladı. "Gelmişler birazdan çıkarız bizde. Sen Baranla geliyorsun değil mi " bilmiyorum anlamında dudak büzdüm. "Onunla gidersin kuzum zaten oda aşağıda. İnsanlar oynamaya başladı bile baksana şu davul zurna seslerinle herkes çok neşeli " yutkundum. Herkes neşeli. Peki ya ben ? Bilmiyordum...
"Birşey soracağım ama nasıl sorsam bilemiyorum " diyen Dilbaz'a merakla baktım. "Sor " dedim hafif kısık çıkan sesimle. "Birşey farkettin mi bu olaylar olduğundan beri baban seninle konuşmadı " başımı salladım. "Neden bilmiyorum ama bende farkettim. Kendisi konuşmadığı sürece bende konuşmayacağım " başını salladı ve tekrar camdan dışarısını izlemeye başladı.
Babamla aram hep iyi olmuştu. Sürekli konuşur,sohbet ederdik fakat bu evlenme konuları hızlandığından beri benimle konuştuğunu görmemiştim. "Bu Arjin Hanıma dikkat et Berivan. Baksana kadının yüzüne bunu memnun etmek çok zor olur heleki Baran gözde oğluyken bu kadını memnun edemezsin sen " omuz silktim. "Alsın oğlunu başına çalsın" dedim umursamazca. Arjin Hanım'ın beni sevmediğini biliyordum zaten hoş bende kendisini pek sevmezdim. Berav Hanım'ı daha çok seviyordum Baran onun öz oğlu olmadığı halde onun üzerine titrerdi.
Kapının tekrar açılmasıyla birlikte içeri annem girdi. Baştan aşağıya beni süzerken dolu gözlerine baktım. "Çok güzel olmuşsun" dedi duygulu sesiyle. Yanıma gelip sarıldığında bende karşılık verdim. "Çok güzel olmuşsun annem " diye tekrar etti az önce söylediği sözleri. Benden ayrıldığında saçlarımı omzundan geri ittirdi. "Hep mutlu ol Berivan'nım. Benim senden başka tutunacak dalım yok. Sen benim hem ilk göz ağrım hemde sonumsun. Tek evladımsın beni affet olur mu " ona sıkıca sarıldım. "Kendini suçlama lütfen"
"Hadi artık yenge biz çıkalım herkes arabalara binmeye başladı" diyen Dilbaz'ın sesiyle ayrıldık. Annem gözlerini hafif silerken " Tamam tamam Baran gelir şimdi seni almaya sen onunla birlikte gidersin " diyen anneme başımı salladım. Onlar odadan hızla çıkarken arkalarından baktım. Herşey çok hızlı gelişiyordu. Bir anda böylesine hızla herşeyin olması benim dengemi bozuyordu.
Kapı tıklatıldığında "Gel " dedim ardından sesimi düzeltmek için hafif öksürdüm. Siyah ayakkabıları ilk görüşüme girerken büyük bedenini içeri soktu. Her zamanki gibi siyah takım elbise giymişti. Gömleği, ceketinin cebine koyduğu mendil bile siyahtı. Elbiseme uyan hiç bir renk üzerinde yoktu. Gözlerimi devirdim. Yeni tıraş olduğu belliydi. Sakallarını hafif kestirmiş, saçlarını yana doğru taramıştı. Öksürmesiyle birlikte kendime gelerek bakışlarımı kaçırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazgı
General Fiction"Ölüm emri düşmüştür! Bebek eğer kız olur ise torunum Baran ile evlenecek! Eğer erkek olur ise ölüm emri hüküm sürecektir." İki masum çocuğa büyük bir aşkın bedeli ödetilmek için o gün yeniden bir yazgı yazılmıştı.