~2.Bölüm

86 8 263
                                    

🍀Selam okurlarım

🍀Nasılsınız ?

🍀Emojileri buraya alalım

🍀Güzel yorumlarınızı bekliyorum

🍀Yıldızı parlatmayı unutmayalım lütfen

🍀Keyifli okumalar

–Gelen salih denen o adamdı. İyide gittiğinden bu yana bir kere bile buraya gelmemişti. Ne alakaydı şimdi burada.

"Kızım hoşgeldin"

"Ne işin var senin burada ?"

"içeriye geç öyle konuşalım durma kapıda"

–Kapı aralığından kenara çekildiğinde içeriye girdim.

"Ne işin var senin burada dedim !"

"Ben sizi buradan götürmeye geldim. Böyle ayrı evlerde hatta ayrı şehirlerde yaşanmıyor"

–Benimle dalga geçiyordu sanırım. Bizi terk edip gideli 17 yıl olmuştu gelmiş karşıma şimdi olmuyor mu diyor. Neyin kafasını yaşıyordu bu adam

"Sanırım buraya benimle dalga geçmeye geldin. Bizi başka bir kadın için terk edip gideli üzerinden 17 yıl geçti ve sen bunun şuan mı farkına vardın? Defol git burdan birdaha da benim karşıma çıkma"

"Ben senin babanım ve ben ne diyorsam o olucak sen fazla başı boş kalmışsın hem bu kılık kıyafet ne böyle !"

"Sen benim hiç bir şeyim değilsin benim babam ben 5 yaşındayken öldü sen benim için dışarıdaki bir yabancısın. Sanada bu yakışırdı zaten salih efendi geldiğin ilk dakikada ağalık yapmak !"

"Çabuk odana çıkıp toparlanıyorsun gidiyoruz buradan dedim !"

"Bende sana hiç bir yere gelmiyorum dedim. Annem seni görmeden çık git buradan dedim."

–Merdivenlere doğru kafamı çevirdiğimde gözü yaşlı inen birini gördüm annemdi bu kişi. Yine gözü yaşlarla dolmuştu bu Salih pisliği yüzünden.

"Salih"

"Esma"

–Annem merdivenlerden koşarak inip Salih pisliğine sarılmıştı. Hayır Mihra hayır sarılmadı sen yanlış görüyorsun olmadı böyle bir şey. Gözümü açıp kapattığımda hala birbirlerine sarıldıklarını gördüm. Yaşadığım hayal kırıklığının tarifi yoktu şuan. Aralarına girip ayırmaya çalıştım onları.

"Anne sen naptığını sanıyorsun, bu adam bizi terk edip gitti hemde başka bir kadın uğruna ya sen bunları unutmuş olamazsın biz bu adam yüzünden hem annesiz hem babasız kaldık. Bize neler yaşattı bu adam. Sen geçip sarılıyor musun kovacağın yerde"

–Annem öylece susup gözlerime baktı. Gözlerinin içi gülmüştü 17 yıldır gözleri buğulu olan kadının gözlerinin içi gülüyordu.

"Haydi bir içeri geçip sakince konuşalım. Mihra kızım sende"

"Bana kızım deme dedim sana !"

"Tamam tamam sakin ol bir şey demiyorum ama bir içeri geçip konuşalım"

–Geçelim bakalım acaba yine nasıl bir şey saçmalayacaktı. Koltuklara geçip oturduk. Ellerini bir birine kenetleyerek konuşmaya başladı.

"Ben sizi buradan götürmeye geldim. Ayrı evlerde hatta ayrı şehirlerde yaşanmıyor. Ben büyük bir hata yaptım farkındayım beni affedin desemde affetmeyececeksiniz biliyorum. Belki zamanla affedersiniz beni. Bana bir şans vermenizi istiyorum size yemin ederim kaybettiğimiz tüm zamanları telafi edeceğim."

"Ben ve annem hiç bir yere gelmi.."

–Annem sözümü keserek araya girdi.

"Hemen toparlanıp geliyoruz"

"Anne sen iyi değilsin, şuan şoktan ne dediğini bilmiyorsun, bu adam seni başka bir kadın için terk edip gitti. Sen şimdi bu adamla gidip seni terk edip gittiği kadının yanındamı yaşayacaksın ?"

"O öldü"

–Kahkaha atıp anneme döndüm.

"Anne duyuyormusun bak ölmüş. Bu adam bu yüzden dönüp geldi seni beni düşündüğü için değil kuman öldüğü için gelmiş"

–Annem ayağa kalkarak bana yaklaştı. Sol elini kaldırdığında yüzümde sert bir ses çıktı. Annem ilkkez bana tokat atmıştı. Hemde bu Salih denen pislik yüzünden. Yaşadığım şoktan çıkıp ayağa kalktım. Yerimden kalkıp tam salonu terk edeceğim sırada annem konuşmaya başladı.

"Kızım ben, ben çok özür dilerim. Annem bana çok kızıyosun farkındayım. Ben ve baban hem sana hem abine bir çocukluk borçluyuz farkındayım ama banada baban bir gençlik borçlu ve şuan gelmiş ben bunu telafi edeceğim diyor. Ben hala babanı çok seviyorum yavrum. Nolur ona bir şans versek? Hem belki yeniden çok güzel bir aile olabiliriz. Nolur bu kadar tepkili olma gel bir şans verelim babana."

–Annem bana yaklaşıp sarıldığımda kollarından tutup onu kendimden uzaklaştırdım. Koşar adımla evden çıktım. Neydi benim şimdi bu yaşadığım ?

Annem o adama yenik düştü. Ama ben asla... O bir tek benim çocukluğumu çalmamıştı abimin çocukluğunu da çalmıştı. Benim abim onun yüzünden hayallerinden vazgeçti daha küçücük bir çocukken bana ve anneme sahip çıkmaya çalıştı.

–Bazı geceler annemin sesi yan odadan ağlamaklı gelirdi. Abimle ben koşar yanına giderdik abim kollarına  alıp saçlarını okşar, "merak etme annecim ben ve Mihra burdayı biz seni bırakıp bir yere gitmeyiz" deyip teselli etmeye çalışırdı.  Annem bunları unutmuş olabilirdi ama ben asla.

–Yürüyecek dermanı dahi kendimde bulamıyordum hatta nefes dahi alamıyordum. İki adım daha atıp gördüğüm kaldırıma çöküp oturdum. 

–Kaç saat o kaldırımda kaldım bilmiyorum kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda havanın karardığını fark ettim.

–Oturduğum yerden kalkacağım sırada omzuma dokunan bir el hissettim.

🍀Bölüüm Sonu

🍀Sizce mihranın omzuna dokunan el kimin ?

🍀Genel Görüşleri buraya alalım

🍀Kendinize Cici Bakın Güzel Okurlarım🌸

~Ruhların Buluştuğu ŞehirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin