Oyun - texting

2. Bölüm

Okula geldiğimde kantine uğradım berna beni kantine bekliyordu.
" Günaydın canım " Berna'nın sesiyle ona selam verip beraber sınıfa çıktık cam tarafta en arkadaki sırama geçtim.

Berna dan beden dersinin boş olduğunu öğrendiğim için yatmaya karar verdim başımı sıraya koydum tam da uyuyacaktım ki koridordan bağırış sesleri gelince kafamı sıradan kaldırdım herkes bir yere koşuyordu. Ne olduğunu anlamak için bende arkalarından gittim.

Kantine indiğimde her yerin darmadağın olduğunu gördüm ve Z5 ' in hepsinin ortada sandalyelere oturduğunu ve iki çocuğun da yerde diz çökmüş oturduklarını gördüm. Ne oluyor ya burda alt tarafı iki dakika uyudum neler olmuş. Kenara geçip olanları izledim. Matteo yine bir şeye sinirlenmişti ve öcünü zavallı çocuklardan çıkarıyordu. Bu çocuğa çok sinir oluyordum kendini bilmiş, ukala ,egoist ve piskopatın tekiydi.

Ozanın birden yerinden kalkmasıyla tüm yüzler oraya döndü. Yerde oturan çocukların yanina gitti ve ikisininde omuzlarından iterek yere düşürdü ve bağırarak "bir daha sakın Melis'e yaklaşmayı düşünme yoksa beter ederim seni duydun mu" dedi. Çocuğa sert bir tekme attığında çocuk inliyerek kafasını salladı.

Bende diyorum niye kavga ediyorlar meğer Matteo'nun kardeşine yavşamışlar çokta tin alla alla bende birşey oldu sanıp geliyorum. Sınıfa geri çıkarken elimdeki telefonla uğraşıyordum WhatsApp a girdim ve Berna ya yazdım. Berna kütüphanede bir arkadaşıyla proje yaptığını söyledi.

Of yine  tek kalmıştım telefon elimde tamda sınıfa girerken aniden biriyle çarpıştım " çok özür dilerim çok pardon" derken karşıdakini gördüm matteo ay hayır ya bu olamaz.

" Ne yaptığını sanıyorsun lan sen" birden sinirle bana kükriyince ne yaptığımı yeni yeni farkettim elindeki kahveyi üzerine dökmüş tüm ah yandı çocuk. Hemen üzerindeki tişörtü çıkardı bende hemen cebimdeki mendili ona uzattım. Önce mendile sonra bana sert bir bakış attı ve omuzuma sert bir omuz vurarak yanımdan geçti. Eyvah ki ne eyvah yandım ben.