Oyun - texting

12 . Bölüm

 ~Lütfen yorum yapıp oy verin
Yorumlarınızı keyifle okuyacağım:)

Matteo'dan

Çok güzel gözüküyordu gözlerimi ondan anlamıyordum dolgun dudakları parlak gözleri küçük burnu onu çok güzel kılıyordu.

"Siktir seni öpmek istiyorum"

Kısık sesle söylemiştim ama umarım duymamıştır. Gözlerim tekrar dudaklarına kaldığında daha fazla dayanamayıp ona doğru yaklaştığımda birden beni iterek kaçtı anın şeyiyle dengemi kaybedip düştüm oda bundan yararlanıp kapıyı açıp kaçtı.

Kaç bakalım kaç sen eninde sonunda benimsin.

𝙺𝚊𝚙𝚝ı𝚗 𝚔ı𝚣ı 𝚑𝚊 𝚜𝚎𝚗𝚍𝚎 𝚝𝚞𝚝𝚞𝚕𝚍𝚞𝚗

Ne alaka yok öyle bir şey

𝚑𝚎 𝚑𝚎 𝚋𝚎𝚗𝚍𝚎 𝚢𝚎𝚍𝚒𝚖

İşine bak sen

𝚂𝚎𝚗𝚒𝚗 𝚢𝚎𝚛𝚒𝚗𝚍𝚎 𝚘𝚕𝚜𝚊𝚘𝚖 𝚙𝚎𝚜̧𝚒𝚗𝚍𝚎𝚗 𝚐ı𝚍ı𝚙 𝚋𝚞𝚕𝚍𝚞𝚐̆𝚞𝚖 𝚢𝚎𝚛𝚍𝚎 𝚢𝚙ı𝚜̧ı𝚛𝚍ı𝚖 𝚍𝚞𝚍𝚊𝚔𝚕𝚊𝚛𝚊

Aynı kişiyiz zaten salak tek fark sen iç sesimsin Ama mantıklı geliyor ben en iyisi peşinden gideyim

𝙶𝚒𝚝 𝚐𝚒𝚝 𝚊𝚛𝚔𝚊𝚗𝚍𝚊𝚢ı𝚖

Kaybol sende millet deli sancak beni senin yüzünden

Odadan çıkıp ona yetişmeye çalıştım aşağı inmeden yakalamam gerekliydi.

Sara'dan

Hızlıca merdivenlere yöneldim bir an önce bu evden çıkmam lazımdı yoksa bu serseri beni deli edecekti.

Hızlı adımlarla merdivene yaklaştığında tam da adımı atacağım sırada bir el bileğimi sardı ve beni yana  çekerek duvara yasladı.

Gözlerim ona çevirdiğimde bu kişinin o serseri olduğunu fark ettim "ne yapıyorsun ya bıraksana bileğimi" dedim ama umursamadan bana biraz daha yaklaştı onu itmeye çalıştım elimle göğsüne vurmaya başladım ama uzaklaşmadı daha sert vurmaya başladığımda bir eliyle iki elimi de tuttu ve diğer eliyle de belimden tutarak biraz daha yaklaştı aramızda santimler kalmıştı sıcak nefesi dudaklarıma çarpıyordu.

Ela gözleri dolgun dudakları ilgi çekici ve güzel içimden bir his beni ona itiyordu. 𝙱𝚒𝚛 𝚔𝚎𝚛𝚎 𝚘̈𝚙 𝚋𝚒𝚛 𝚜̧𝚎𝚢 𝚘𝚕𝚖𝚊𝚣.

İç sesime göz devirmek istedim.

Matteo'ya baktığımda ise o hala büyülenmiş gibi  dudaklarıma bakıyordu yok bu böyle olmayacak tamda bırak beni demek için dudaklarımı aralamış tım ki dudaklarım örtüldü. Onun sıcak dudakları tarafından donmuş bir şekilde ona bakıyordum o ise alt dudağımı emiyordu.

Bir tarafın onu it ve git diyordu diğer tarafım ise ona karşılık ver diyordu ne yapıcaktım ben çok güzel öpüyordu ona karşılık vermek istiyordum.

Tamda öpüşüne karşılık verecektim ki birden kolidorda kırılma sesi yankılandı ve Matteo benden ayrılıp o tarafa döndü bende o tarafa baktığımda kolidorun ilerisindeki sehpanın üzerindeki vazonun yerde parçalanmış olduğunu gördüm.

Siktir basıldık kim di o Matteo'nun benden ayrılmasından yararlanarak onu itip merdivenlerden aşağı indim.

Hızlı hızlı az önce bulunduğum masaya varıp çantamı ve telefonumu aldım geri dönüp çıkışa yöneldim kapıya varınca kendimi bahçeye attım bahçedeki kalabalığı yok sayıp hızla koşarak evden uzaklaşmaya çalıştım ama tamda çıkış kapısına varmıştım ki bir bedene çarpıp  geri geri birkaç adım sendeledim kafamı kaldırıp çarptığım kişiye baktım.

Bu oydu okulda kayayı ararken ismini sorduğumda gülerek hayır diyen çocuktu. Bu tuhaftı ama pek umursamadım.

"iyi misiniz" dediğinde sadece kafamı aşağı yukarı salladım. Bira ana önce gitmem gerekiyordu bu evden.

Hiç bir şey olmamış gibi yürümeye devam edecektim ki kolumdan tutup beni kendine çekene kadar.

" Bıraksan be" diyerek kolumu ondan kurtarmaya çalıştım o ise "ne bu acele bir şey mi oldu" dedi ona sanane dercesine gözlerimi kaydırdım " ne bu samimiyet sana hesap vermek zorunda değilim bırak beni" diyip kolumu çektim ve dış kapıdan da çıkıp taksi çağırıp eve gittim.

  •°•°•°•°•°•°•°

Sabah güneşin gözüme vurması ile  uyandım banyoya gidip işlerimi hallettim sonra dolaptan okul eşyalarımı giyip çantam ve telefonumla odadan çıktım saat daha 7:45 geçiyordu ders ise 8:10 da başlıyordu daha vaktim vardı bu yüzden biraz yürüyüş yapabilirdim.
Kahvaltı okulda yapıcaktım bu yüzden evden çıktım.

Okula normalde dolmuşla gidiyordum ama daha vaktim olduğu için yürüyerek gitmeye karar verdim Bir yandan da kulaklığımı takıp müzik  dinliyordum.

Aradan mırıldanarak müziğe eşlik ediyordum zaten dışarı kimse olmadığı için pek de dikkat çekmiyordum.

'Dünyanın en güzel kızı hem kalpsiz hem kalp hırsızı görmezsem o güzel yüzünü ölücemmm

Gerçekleri bu kadar çok takılırsan bu hayatını tadı çıkaramazsın ben hayallerimle mutlu mesut Yaşarken sen kaybettiklerimden kurtulamazsınnn

Ya da geri dönme düşünme aşkından ölürken bile bile kandık dünyaya bu kadar  kötüyken evinin içinde kedinle yapa yanlız  uyurken bi odada sen ve ben neler neler aşklından ölürsemmm...'

Son ses müzik dinlerken hafif sallanarak da dans ediyordum okula varmıştım. Okulun dış kapısının önünde kulaklığı çıkarıp çantama koydum ve sonra okula girdim.

Önce kantine gittim sıra beklerken telefonumla uğraşıyordum  ınstagram dan okul öğrenci gurubundan bildirim olduğunu gördüm bakmak için ınstagram a girmeye çalıştım ama  intarnetten dolayı  giremedim pek de kafaya takmayıp telefonu kapattım.

Sıra bana geldiğinde açma ile meyve suyu alıp kantinden çıkacaktım ama bir farklılık vardı neden herkes bana bakıp birbiriyle fısır fısa bir şeyler konuşuyorlardı.

Umursamadan sınıfa çıktım sırama oturduktan 5 dakika sonra zaten Berna geldi.

"Kanka sen ne yaptın"

"Bir şey yapmadım yemek aldım yiyecektim ne oldu ki"

" Instagram a girdim mi bugün hiç"

Kafamı hayır anlamında iki yana salladım o ise anladım dercesine kafasını salladı.

" Kanka sana hem iyi hemde kötü bir haberim var önce hangisini duymak istersin" dedi tedirgin bir şekilde.

" Önce kötüyü şöyle sonra iyiyi kötüyün üstüne iyi iyi gelir" dedim ama o ise yapmacık bir gülümsemeyle hadi bakalım dercesine kafasını salladı.

" Kanka Instagram'da okul öğrenci grubunda Matteo ile öpüştüğün bir fotoğraf yayıldı ve bütün okul sizi sevgi ile olarak biliyor" dedi bir nefeste. Ağzım bir karış açılmış şaşkınca ona bakıyordum ben bitmiştim galiba. Bu çok kötü bir haberdi bakalım bu işten nasıl kurtulacaktım.

" İyi haber ne peki"

"İyi haber şu ki Matteo sevgili olduğunuzu kabul etti ve bütün okula yaydı ve üstüne de kendisinden başka bir erkeğin sana yaklaşamayacağını söyledi"

~~~umarım bölümü beğenmişsinizdir
Yazım hatam varsa kusura bakmayın
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere:)