YAZARDAN
Kul kurarken kader gülermiş sözü var ya, aslında o kadar yerinde bir sözdü ki... Meyra, Melih ile bir gelecek hayali kurarken, Yaman Ali ile evlilik kararının çıkacağını asla düşünemezdi ki. O bütün hayallerini Melih'i düşünerek kurmuştu. Yaman Ali onun için hep bir abi konumundaydı. Ki, onunla pek anlaştığı da söylenemezdi. Ne zaman bir araya gelselerdi, ya birbirlerinin kalplerini kırarlar ya da birbirleriyle hiç konuşmazlardı. Bu güne kadar bu hep böyle devam etmişti.
Şimdi onunla nasıl bir gelecek düşünebilirdi ki? Üstelik sevdiği adam ile aynı çatı altında, bir ömür...
Meyra kafasını arkadaşının dizlerine yaslamış gözyaşlarını akıtırken, Havin destek verircesine yanında oturmuş arkadaşını teselli etmeye çalışıyordu. Meyra evden çıktıktan hemen sonra Fırat onu arayıp kardeşinin yanına gitmesini söylemişti. Havin atölyeye geldiğinde Meyra'yı dizlerinin üstüne çökmüş, perişan bir halde bulmuştu. Oysa sabah üzerini değiştirmek için kendi evine gittiğinde Meyra sakinleşmiş ve birazcık da toparlamıştı. Şimdi ne olmuştu da Meyra tekrar bu hale gelmişti? Yoksa karar açıklandı mı diye düşünmeye başladı kendi kendine.
Fakat bilmiyordu ki çıkan kararda kendisinin de yanacağını...
"Meyra deden kararını mı açıkladı yoksa?"dedi elini omuzuna dokundurarak. Meyra sakinleşmişken onu tekrar bu hale getiren Mehmet Ali Aslanbeyin kararından başka bir şey değildir diye düşünmeye başlamıştı o an.
Meyra kararın Yaman Ali ile evlenmek olduğunu Havin'e nasıl söyleyeceğini bilemedi. Hem öyle bir şeyi nasıl söyleyebilirdi ki? Yıllarca Havin'in Yaman Ali'ye olan sevdasına bizzat kendisi şahit olmuşken, şimdi onu sevdiği adamla evlendirmek istediklerini söyleyemezdi. Gözlerindeki yaşlar tekrar inerken sadece kafasını aşağı yukarı sallamakla yetindi Meyra. Gözlerinin içine bakıp beni senin sevdiğin adama gelin etmek istiyorlar diyemedi.
Havin, Meyra'nın sessizce ağlamaya devam ettiğini görünce iç çekti. Arkadaşını kendine çekip kafasını göğsüne yaslayarak telkin etmeye çalıştı. Onu daha fazla üzmemek adına dedesinin onu kiminle evlendirmek istediğini soramadı. Dedesinin Meyra'yı buradan ve Melih'ten uzak tutmak için dayı tarafından biriyle evlendirmek isteyeceğini düşünüyordu.
İkisi arasında uzun sayılacak kadar derin bir sessizlik oldu. Sessiziliklerini bozan tek şey Meyra'nın arada bir kaçan hıçkırıkları oluyordu.
"Gördün mü Havın, en sevdiğim, bu hayatta en çok yolunu beklediğim adam bana neler yaptı? Benim umutlarımı, benim hayallerimi, ona dair neyim varsa hepsini paramparça etti. Bitirdi beni Havin, o beni bitirdi... Neden bütün bu yaptıklarına rağmen onu kalbimden söküp atamıyorum?"dedi Meyra derin sessizliğinin ardından iç çekerken. Gözlerinden yaşlar inerken boğazında koca bir yumru hissetti. Yutkunamadı. Kafasını Havin'in göğsünden hiç kaldırmadı. Babasının evlilik kararını açıkladıktan sonra arkadaşının gözlerinin içine doğru düzgün bakamıyordu.
Havin arkadaşının içini döküp rahatlaması için hiç araya girmeyip sessizce onu dinliyordu. "Bütün bu yaptıklarından sonra benim ondan nefret etmem gerekirken neden benim duygularım ona karşı hep aynı? Kalbime bu kadar acı verdiği halde, kalbim neden ondan vazgeçmiyor?"hıçkırıp elinin tersiyle gözünden inen yaşları silerken yerine onu daha silmeden yenileri akıyordu. Sesi çok ağladığından dolayı titrek ve yorgundu. Havin arkadaşını kendinden ayırıp tekrar gözlerindeki yaşları tek tek sildi. Onu böyle gördükçe içinden Melih'e lanet ediyordu.
"Söylesene Havin ben şimdi ne yapacağım?"derken sesi daha çok titredi. "Çocukluğumdan beri kurduğum bütün hayallerimde hep o vardı. Şimdi gelip benden kurduğum bütün hayalleri Melih ile değilde başkasıyla yaşamamı istiyorlar. Başkasına evet desem de onu kalbimden söküp atamayacağımı bilmiyorlar mı?"dedi yaşlı gözeriyle arkadaşına bakarken. Kapının önünde onları dinleyen Yaman Ali'den habersizlerdi. Yaman Ali duyduklarından sonra ellerini yumruk yapmış öfkesinden dişlerini birbirine bastırmıştı. Meyra'nın burada olabileceğini düşünmemişti. Neden buraya geldiğini kendisi de bilmiyordu ki. Duyduklarından sonra nereye gideceğini bilememiş, bir an kendini Meyra'nın atölyesinin kapısının önünde bulmuştu. Lakin böyle bir konuşmaya denk geleceğini bilememişti. Kardeşinin bütün yaptıklarına rağmen Meyra'nın hala böyle düşünmesi, söyledikleri onu daha da öfkelendirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK BU MU?
RomanceYaman Ali, Melih, Meyra ve Havin arasında geçen acı bir aşk hikayesi... Yaman Ali yıllarca Meyra'yı kalbinde taşımışken, Meyra yıllarını onun kardeşini sevip beklemekle geçirir. Yıllarca sevip beklediği adam, yıllar sonra başka bir kızla evlenerek d...