5. BÖLÜM

1 0 0
                                    

Vicdan insanın içindeki pusulasıydı... İnsan vicdanını hatırladığı müddetçe hiçbir hataya, hiçbir haksızlığa göz yumamazdı. Yaman Ali de aklının, mantığının hatta sevdiği halde kalbinin de kabul etmediği Meyra'yı vicdanına yenik düşerek kabul etmişti. Her şeyiyle kendine yasakladığı kadını sırf annesinin gazabına uğramasın diye kanatları altına almak istemişti....

Salonda bulunan herkes Yaman Ali'nin sözleriyle kaskatı kesilmişlerdi. Kimileri sözlerini idrak ettikten sonra yüzlerindeki gülümsemeye engel olamamış, kimileri de Yaman Ali'ye öfkeyle bakmışlardı.

"Ne diyorsun oğlum sen? Ne kabul etmesinden bahsediyorsun?"diyerek birkaç adımla oğluna yaklaştı Selma hanım. Şaşkındı. Yaman Ali'nin bu evliliği kabul etmesini zinhar beklemiyordu.

"Ne dediğimi duydun anne! Kararım bu ve kimse beni bu kararımdan döndüremez!"derken Yaman Ali, annesine vakur bir bakış atmıştı. Annesinin deminki sözleri kulağında tekrar çınlayınca yüzündeki sert ifadeyle bakışlarını ondan çekip dedesine ve babasına çevirdi.

Mehmet Ali Aslanbey yüzündeki tebessümle torununa yaklaşıp, "Yaman torunum, sen en doğru kararı verdin."deyip sarıldı. Torununun 'kabul ediyorum' demesinden sonra adeta mutluluktan gözleri parlamıştı. Oysa Yaman Ali'nin kolay kolay kabul edeceğini hiç düşünmemişti. "Ben birazdan Meyra ile konuşmaya da gideceğim. O da kabul ederse düğün hazırlıklarına bir an önce başlarız. Bu işi daha fazla uzatmanın alemi yok."dedi geri çekilirken. Yaman Ali sessiz kalıp kafasını sallarken, Selma hanım dayanamayıp araya girdi.

"Hayır!! Buna asla müsaade etmem... Yaman'ın hayatını karartmanıza izin vermem. Yaman o kız ile asla evlenmeyecek!"dedi kayınpederine bakarak. Sesi öfkelendiği için oldukça yüksek çıkmıştı.

"Anne yeter!!! Dedemin dediğini duydun, şimdiden düğün hazırlıklarına başlasan iyi edersin."deyip herkesi arkasında bırakarak salonu terk etti. Selma hanım oğlunun arkasından şaşkın edasıyla bakarken bir an dengesini kaybedip kızının koluna tutunmuştu. Oğlunun sözlerinden sonra yıkılmıştı adeta... Yaman Ali'nin bu evliliği kabul etmeyeceğinden o kadar emindi ki, kim ne derse desin bunu ona kabul ettiremezlerdi... Ne olmuştu da Yaman bu evliliği kabul ettiğini dile getiriyordu?

"Olmaz Mehmet Ali Aslanbey olmaz, bu sefer olmaz! Bize yaptıklarını oğluma yapmana müsaade etmem..."deyip kızının kolarını geri iterek Mehmet Ali Aslanbeye yöneldi. Murat bey eski konuların açılacağını bildiği için kızına ve gelinine başıyla çıkmalarını işaret etti. Kızı ve gelini istemeden de olsa Murat Bey'in sözünü ikiletmeden çıkmışlardı.

"Yıllar önce bize yaşattıklarınızı  şimdi de oğluma mı yaşatacaksınız?"derken Mehmet Ali Aslanbeye yaklaşmış, tam önünde durmuştu Selma hanım. Gözü Mehmet Ali Aslanbey dışında kimseyi görmüyordu. Yüzüne takmış olduğu sert ifadesiyle ona boyun eğmediğini göstermek ister gibiydi. "Nasıl bu kadar gaddar olabiliyorsunuz, vicdanınız hiç mi sızlamıyor?"dedi dişlerini birbirine bastırarak. Geçmişte yaşadıkları gelmişti gözlerinin önüne... Dolan gözlerine rağmen gözlerindeki yaşların inmesine izin vermedi. "Düşünüyorum da Mehmet Ali Aslanbey geceleri yastığa başınızı nasıl koyuyorsunuz? Rahat uyuyabiliyor musunuz acaba?"dediğinde Murat bey araya girip karısını bakışlarıyla uyardı.

"Yeter Selma! Karşındakinin babam olduğunu unutma. Ses tonuna ve konuştuklarına dikkat et!"dedi sesini yükselterek. Lakin Selma hanım kendinden geçmiş bir durumdaydı. Ne zaman geçmişi düşünse ne kayınpederine boyun eğer ne de babasına... Geçmişi düşünerek kocasına haksızlık ettiğini biliyordu ama kendini durduramıyordu. Çünkü o da büyük haksızlığa uğramıştı. O yüzden de şimdi kocasının sözlerini duymuyor, öfkeli bakışlarını kayınpederinden çekmiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: a day ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AŞK BU MU?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin