1.İlk Gün
Oldukça gergin bir gün geçirirken içeri suratsız bir adam girmişti. Suratdızdı ama taş gibiydi. Aşırı yakışıklıydı. Yanında ufak bir kız çocuğu vardı. Büyük ihtimalle kızıydı. Küçük kız etrafa neşe saçarken yanındaki babası (?) ise oldukça suratsızdı. Kaşları çatık, telefonda konuşuyordu. Yanıma yaklaştıklarında yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. Küçük kız öne doğru hafifçe eğildi. "Merhabaa~!"
İçim neşeyle dolmuştu. Tüm negatif enerjimi toprak gibi çekip almıştı küçük kız. Tüm içtebliğimle gülümsedim kıza. "Merhabaa!"
Bu yakışıklı suratsızdan nasıl çıktıysa bu çocuk...
Adam telefonu kapatıp bana bakarak başıyla selamladı beni. Küçük kız vitrinden ne istediklerini gösterdi. Adam istediklerinin hepsini aldı. O, borcunu öderken ben de tezgahın üstündeki ikramlık küçük çilekli şekerlerden bir tane alıp kızın yanına gittim. Dizlerimin üstünde eğildip kıza şekeri uzattım. "Al bakalım, bu da benden olsun."
Küçük kız şekeri aldı. Gülümsedi. "Teşekkür ederimm!"
Tanrım, çok tatlıydı!
Çıkarken adam gülümsedi hafifçe. "İyi günler." Küçük kıza döndü. "Ne diyorduk, Heeyoul?"
Küçük kız tüm samimiliğiyle el sallayıp gülümsedi bana. "İyi günleerr!"
Kızın neşesine gülümsedim. "Yine bekleriiz!"
Saate baktım. Kapatma saati yaklaşmıştı. Önlüğü ve eldivenleri çıkarıp arkamdaki odaya girdim. Jungkook odadaki kanepeye uzanmış kitap okuyordu. Beni görünce ayracını koyup kitabını kapattı. "Kiminle konuşuyordun?"
Yanına oturdum. "Çok tatlı küçük bir kızla babasıydı galiba, ha onlar geldi. Kız çok tatlıydı, babasının aksine. Babası tam bir suratsızdı. Ama yakışıklıydı biliyor musun? Var ya! Taş gibiydi. Her neyse... Ama görmen lazımdı, kızın sesi olsun, gülüşü olsun neşe saçıyordu! Adını da öğrendim, Heeyoul."
Jungkook hafifçe gülümsedi. "Güzel..."
Yüzümdeki gülüş düştü yavaşça. Morali bozuktu, belliydi. Taehyung ile ayrıldıklarından beri iyi değildi. Eskiden sürekli kitap okurdu. Taehyung ile tanıştıktan sonra onunla konuşmaya, yazışmaya başlamış, telefondan kafasını kaldırmamıştı. Babası yüzünden ayrılınca da yine kendini kitaba vermişti.
Neden mi ayrılmışlardı? Babası yüzünden. Taehyung'un serserinin teki olduğu, bu tiplerin hep böyle olduğunu ortaya koymuştu. Çeşitli davranışlarını söyleyerek de bu fikrini desteklemeye çalışmıştı. Bu yüzden Jungkook'a kızıp bağırmış, ayrılmasını isteyerek görüşmelerini yasaklamıştı. Taehyung'u da aramıştı. Ne tehditler savurmuştu... Bu yüzden birkaç haftadır Jungkook sürekli böyleydi. Babası onun iyiliği için olduğunu söylese de, Jungkook hiç iyi değildi. Taehyung ile gizliden gizliye benim telefonumdan konuşuyor, her konuştuğunda da ağlıyordu. O da öyle bir aşıktı işte...
Bacaklarını okşadım. "Ben morali bozuk olmayan, az önceki gelen kız gibi cıvıl cıvıl olan Jungkook'u arıyorum da, sen gördün mü?"
Kitaptan ayırdı gözlerini boşluğa baktı birkaç saniye. Sonra da bana döndü. "Babamı ikna et geri gelir o."
Üzülüyordum onun bu hallerine. Babasından daha da nefret ediyordum.
Suratım asıldı. Etrafıma bakıp fısıldadım. "Bak görürsün babanı ikna edip evlendireceğim sizi."
Gözleri dolmuştu. "Yapamazsın ki..."
Güldüm alaycı bir şekilde. "Hah! Benim yapamayacağım şey mi var? Bal gibi de yaparım! Taehyung'u pastanenin yanındaki ara sokağa çağırır plan yapar yine görüştürürüm sizi."
Gülümsedi. Sımsıkı sarıldı bana ağlarken. "Teşekkür ederim."
Gülüp saçlarını karıştırdım. "Teşekküre gerek yok bücürük."
15.04.2024
×××
Arkadaslar herkese merebe
Taehyung'un sirti gordunuz mu 😭
Adam fatih sultan mehmet koprusu gibi olmus 😭
Asyayla avrupayi birbirine bagliyo
Namjoonu dusunemiyorum 🗿
Neyse bay ✋🏻 bay ✋🏻
(21)
Geldi kopru adam
(26)Suratsizim
(30)(25)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Negotiator
FanfictionPark Jimin arkadaşı Jungkook ve onun görüşmesi yasaklanmış sevgilisi Taehyung ile gizlice buluşturmaya çalışırken Taehyung'un arkadaşı olan ve ayrıca her gün pastanesine uğrayan Yoongi ile daha da yakınlaşır... ★ "Tahmin edeyim, yine bir sürü toplan...