14

28 5 1
                                    

Üç ay sonra

Sevgilimm
Jimin

Jimin
Efendim

Sevgilimm
Dıları çık
Gmreyin swni szıvık

Jimin
Yoongi
Saat sabahın dördü
Ayrıca
İçtin mi sen

Sevgilimm
Vilnem ji
İömiş nitim

Jimin
Anlamıyorum ki
Ses at neredesin

Sevgilimm
*sesli mesaj*
("Kapının önündeyim, Jimin.")

Jimin
Aşkım bağırma

Hızla pencereye koşmuştum. Yoongi, mahallede ayakta zor dururken pencereme bakıyordu. Sarhoş olduğu sesinden belliydi. Elini cebinden çıkarıp el sallayarak sarhoş sesiyle bağırdı bana. "Güzelim!"

Gülüp hızla aşağı indim. "Of, salaksın sen, Yoongi!"

Bina kapısından çıktığımda Yoongi, baygın bakışlarla bakıyordu bana. Farketmese de bağırıyordu. "Sevgilim!"

Elimi ağzına kapatırken güldüm. "Sus, sus! Bağırma, bak geç oldu."

Ağzının fermuarını çeker gibi yaptı. Gülümsedim. "Aferin sana. Gel eve çıkarayım seni."

Yoongi'nin ağzını kapata kapata eve çıkarmıştım. Komşulara rezil olmak istemiyordum. Annemle evlerimizi ayıralı bir ay oluyordu. Daha doğrusu annem kasabadaki evimize taşınmıştı. Aslında çok önceden istiyordu kasabaya taşınmayı ama benim burada yalnız olmamı istemiyordu. Yoongi ile nişanlandıktan sonra zar zor ikna edebilmiştim onu.

Yani evde yalnızdım ve uykumun olmadığı bir geceydi.

Eve girer girmez Yoongi'yi yatağıma yatırmıştım. Yanına uzanmadan mutfağa gitmiştim. Kuyruk gibi peşinde dolanıyordu. Yürümekte zorlansa da geliyordu peşimden. "Jimin-aah!"

Acı kahve hazırlıyordum ve sürekli sarılıp duruyordu. "Jimin-aah!"

"Hm?"

Boynuma sokuldu. "Jimin-aah!"

Kaşlarımı çattım. "Ne var!"

Öpüp duruyordu ve bu da boynumu gıdıklıyordu. "Jimin-aaah!"

Güldüm. "Ne oldu, aşkım?"

Bebek gibi mızmızlanıp durmuştu. Videoya da almıştım. Kahve hazır olduğunda sıcaklığına bakmadan önüne koymuştum. Gözlerime baktı. "Bu ne?"

Güldüm. "Kahve."

Belime sarılırken kahveye bakıyordu. "Sıcaktır ama bu."

Hâlâ video çekiyordum. "Olsun iç."

Sarhoşken bir bebekten farksızdı. Sürekli mızmızlanıyor, nazlanıyor, bana sarılıp duruyordu. Ve şimdi de aynısını yapıyordu. Omzu silkti. "Hayır."

Kıkırdadım. "Ben yaptım ama?"

Başını olumsuz anlamda salladı. "M-mh..."

Kahveyi ona bir cümlem içirtebilmişti: İçmezsen seninle evlenmem. Tehdit etmiştim ve en korktuğu tehdit falan olabilirdi bu. Bir dikişte tüm kahveyi içmişti. Dili yansa bile.

NegotiatorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin