Abimle beraber konağa girer girmez annemin ağlayarak bana koşup sarılması ile daha fazla ağlamaya başlamıştım göz yaşlarım gelene kadar hiç dinmemiş sürekli yanaklarımdan dökülmüştü.
-Güzel kızım birşey yaptılar mı sana? Söyle annene korkma kızım.
Annemin sarılırken söylediği cümleler sanki beynimde yankılanıyordu. Zorlukla ağzımı açıp "hayır" diyebilmiştim. Babamın hızlıca gelmesi ile annem benden ayrıldı babamın iki kolunu açması ile hızlıca ona doğru gidip sığındım.
-Kızım özür dilerim seni koruyamadım verdiğim sözü tutamadım affet beni kızım canını yaktılar mı? söyle babana.
Kafamı hayır anlamında 2 yana salladım. Titriyordum babam bunu fark etmiş olacak ki anneme dönüp konuşmaya başladı.
-Nevin Marini al yukarı çıkar biraz dinlensin.
Benden ayrılıp ellerini yanaklarıma koydu ve tekrar özür diledi. Bir baba kızından kaç defa özür dilerdi bilmiyorum ama babam defalarca benden özür dilemişti. Hiç bir zaman babam ile aram kötü olmamıştı o varken yokluğunu hissetmemiştim çoğu kızlar vardı en büyük yaraları babalarıydı. Benim en büyük iyikim babamdı. İyiki babamdı, iyiki yanımdaydı, iyiki beni yaşarken babasız bırakmamıştı.
Annem bana destek olmak için kollarımdan tutup beni odaya doğru yönlendirmeye başladı üst kata çıkıp odamın kapısını açtıktan sonra kendimi yatağa atıp konuşmamıştım. Annem anlamış olacak ki yanağıma bir öpücük kondurup odadan gitmişti kaç günün yorgunluğuydu bilmiyorum ama direk uyuya dalmıştım..
.
.
.
.
.
Gözlerimi açınca havanın karardığını gördüm yatığım yerden doğrulunca odamın koltuğunda Mira'nın oturduğunu fark ettim. Miran hızlıca ayağa kalkıp odanın ışığını açtı ve bana baktı ayağa kalkıp Mirana bir kaç adım attım. Birşey demeden Mira'nın konuşmasını bekledim daha Yavuzun üstümde yırtığı elbisem ile duruyordum. Benim konuşmayacağımı anlayınca Miran konuşmaya başladı.-saçlarını kestirmişsin.
Yıllar sonra yüz yüze ilk konuşmamızda ki sözü bu olmuştu.
-Uçları çok kırılmıştı.
-Uçlarımı kırılmıştı saçlarınmı sana küsmüştü?
Birşey diyememiştim bir kaç adım bana doğru atıp ellerini saçlarıma götürdü dokunmadı sadece havada tutu.
-Benim kıyıp dokunamadığım saçlara kim kıydı Marin?
Gözlerim dolu dolu Mirana bakıyordum ne çok acı çekiyorduk. Her gün cehennem ateşinde yanıyorduk ama bir türlü küle dönüşemiyorduk.
-Sakın ağlama Marin göz yaşını silemeyecek kadar yabancıyım sana.
Aşk nerden nereye geliyormuş meğerse. Mirana diyebilecek tek bir cümlem bile yoktu Mira'nın bana bu denli uzak olması benim yüzümdendi.
Ben konuşmayınca tekrar konuşmaya başladı.-Birşey yaptımı o it sana bir zarar verdimi?
Başımı hayır anlamında iki yana salladım.
-Şerefsizler aşiret büyüklerini toplayacaklar Yavuzu vurdum diye hakkımda hüküm vermeye kalkacaklar seni Yavuzla evlendirmek isteyecekler.
Sanki söylediği her kelime diline diken gibi batıyordu canı yanıyordu bunu biliyordum ama sadece ona bakıyordum 5 yıldan belli görmediğim gözlerine bakıyordum.
-Marin.
Mira'nın bana biraz daha yaklaşması ile kafamı kaldırıp ona baktım.
-Ne demek istediğimi anlıyorsun değilmi? Seni o Yavuz şanlı ile evlendirmek isteyecekler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vertia
Teen Fiction-Ben beni sevmeni bekledim Marin senin beni istemeni bekledim. -Biz Birbirimizi sevemeyiz Miran. kadın konuştuğu anda gözleri parladı Miranin sevdiği kadın ilk defa abi demeden konuşmuştu bu adam böyle küçük şeylerle mutlu olabiliyorken sevdiği kadı...