Yeryüzündeki Cennet

1*

Sabah orospu çocuğu alarm sesi ile uyanmıştım SABAH DAHA SEKİZ LAN SEKİZ KARGA BOKUNU YEMEMİŞ AMINA KOYAYIM neyse çok sakinim sinirle üzerimdeki örtüyü itip yataktan kalktım hemen banyoya koştum elimi yüzümü yıkayıp saçımı yukarıdan ev topuzu yaptım tekrar odama dönüp dolabıma koştum hızlıca kıyafet seçmeye başladım işe geç kalmak istemiyorum iki saat o siktiğimin patron adamlarından azar yiyemem neysee

Altıma siyah bi kargo pantolon üzerime beyaz askılı crop geçirdim pantolonun arkasına biricik silahımı yerleştirdim ne olur ne olmaz dimiyyy beyaz spor ayakkabı ile okeydim LAN AMINA KOYAYIM BİZİM İŞ YERİNDE NEDEN MASKE TAKIYORLAR? günde beş bin defa şu soruyu kendime soruyorum neyse barda çalışıyorum sonuçta DENİZ GÖREN DİCEK UYUŞTURUCU SATIYORSUN MASKE NE MASKEEE sakinim sakinim içimden kendime söve söve giyindim

Makyaj masasına oturup gözlerimin altına az bişey kapatıcı sürdüm kirpiklerimi kıvırıp hafif maskara sürdüm dudağıma gloss sürüp telefonumdan saate baktım saat ne ara 9 oldu amına koyayım o kadar mı yavaş hazırlandım ayol neyse telefonu pantolonumun cebine sıkıştırdım üzerime siyah bol bi ceket geçirip  yarıya kadar kapattım parfüm olarak en sevdiğim kahve kokulu parfümümü sıkıp işte takacağım maskeyi alıp bileğime geçirdim odamdan çıkıp aşağıya indim

Aşağıya indiğimde ortalıkta baba ve anne denilen iki şahıs veya varlık ne zıkkımsa yoktu işte mutfağa gidip bi kahve yaptım içtikten sonra kirlileri bulaşık makinesine yerleştirip mutfaktan çıkıyordum ki bi baktım anne denilen şahıs adımlarımı hızlandırıp hemen evden çıktım canım arabam Audi a8 siyah  tabikide  anahtarını çıkarıp arabayı açtım binip kapıyı kapattım arabayı çalıştırıp 'aşkın olayım' şarkısını açtım son sese alıp arabayı sürmeye başladım 

Saate baktığımda saat 10 olmuştu iş saat 10.30'da başlıyordu arabayı iş yerine yakın olan sahil kenarına park edip sahilde yürümeye başladım artık ne kadar yürümeye daldıysam bir şeye çarpmam ile sarsıldım inşallah direğe falan çarpmamışımdır kafamı kaldırdığımda siyah giyimli 3 adam ve önlerinde benim eşek gibi çarptığım kişi şahıs zamir bir şeyi vardı işte lan bu adam nie bu kadar yakışıklı ulaaan deniz adama çarptın amk ne anlatıyon  biri iç sesimi sustursun adamdan özür dilemek için konuşmaya çalıştığımda benden önce davrandı ve konuştu 

'önüne baksana kızım aptal mısın'

sesi ne kadar ürkütücü amına koyayım neyse neyse 

'özür dilerim dalmışım' birden sesim yükseldi 'ayrıca aptalda sensin'

lan deniz karşında hayvan gibi 4 adam var ne diyon

e şey SEN SUS BEN HALLEDERİM 

'tamam kes sesini'

ALLAH BEN BUNU BURDA YOLARIM BEĞH

'özür diledik ya salak mısın ne sanıyorsun kendini be'

kolumda his ettiğim elle koluma baktım kız bu ne hakla kolumu sıkıyor 

baban gibi 

baban gibi

cevap verme

sen sus senin konuşmaya hakkın yok 

sus lütfen şuan değil suss içimdeki sesi susturun 

'boş boş konuşma siktir git yoluna'

'bırak kolumu'

Karşımda ki adam kolumu bırakıp hızla ilerlemeye başladı kolumu ovuşturduğumda ne kadar sıktıysa kızarmaya hatta morarmaya yakın olduğunu fark ettim ne yaşamıştım ben az önce sinirle arabama doğru yürüdüm arabaya binip barın önüne arabayı park ettim maskemi takıp arabadan indim barın önünde her zaman duran iki koruma bugün yoktu hızlıca içeriye girdim daha saat erken olduğu için içerisi boştu 4-5 kişi vardı hızlıca barın arka tarafındaki odaya geçip kendime özel olan dolabıma arabanın anahtarını bıraktım kilitledim tezgahın arkasına geçip verilen içki siparişlerini hazırlamaya başladım nasıl daldıysam saatin ne kadar hızlı geçtiğini fark etmemişim Ayşe'nin omuzumu dürtmesi ile ona dönmüştüm