8. Bölüm Çıkış

6 3 0
                                    

Aklımdaki sorular beni rahat bırakmıyordu ne kadar belli etmemeye çalışıyordum evet bu zorluydu ama belli etmemeliydim onları kendi mutsuzluğum yüzünden üzmek istemiyordum onlar benim yüzümden üzülürse kendimi affetmezdim...

Aradan 3 ay geçmişti sınıftaki herkes taburcu olmuş hatta ayaklanmışlardı eski hayatıma geri dönmek istiyordum onlar bana belli etmeseler de eski hayatlarını istiyorlardı ama dayanmaya çalışıyorlardı ayakta kalmalıydık onların güçlü durması beni de güçlü kılıyordu ama yine de korkuyordum beni bulmayı planlıyorlardı beni bulmaya çalışacaklardı hatta belki de bulmuşlardı akşam gözüme uyku girmemeye başladı 3 aydır uykusuzluk içerisinde kıvranıyorum resmen beni bulduklarında ne yapacaklardı? Ben ne yapacaktım? Bu kadar mıydı yani benim sonum böyle mi olacaktı? Peki ya hayallerim onları gerçekleştiremeden mi ölecektim? İsteklerim istediğim ve okumak istediğim kitaplarım onlara ne olacaktı? Ve asıl soru da ölümüm acılı mı olacaktı?

Arkadaşlarımla okulda tıpkı eskisi gibi bir gün geçiriyorduk Nisa ile ben derin konuşmalara dalmıştık bu 3 ay içerisinde yerlerimiz değişti ve Akın Volkan ve  Yevhenii cam kenarının orada Nisa ile ben orta sıralarda yan yana Samet ve Atakan önümüzde oturuyorlardı Akınlara yakın olduğumuz için derste arada kavga çıkarıyorduk tabii ama sonradan güzel bir azar işitip duruyorduk eskiye dönmeye başladığımızı düşünmeye başlamıştık eskisi gibi mutlu bir gündü ama bu düşünce o gün yanlış bir düşünceydi...

Derste yine kavga ediyorduk Akın bana laf atıyordu ben de ona Yevhenii Nisanın kalemliğini almış Nisayı çıldırtıyordu Volkan da Akının zımbasını almış bize atıyordu Atakan kıs kıs gülüyor Sameti de tehditlerim sayesinde bizim güvenlik duvarımız olmuş ve dediğimizi yapıyor yani Yevheniiden kalemliği almaya çalışıyordu kavganın ortasında sınıfa bir anda nöbetçi öğrenci geldi ve konuşmaya başladı;

"Merhabalar öğretmenim dersi böldüğüm için özür dilerim ama Nisan Kayanın velisi geldi" Dedi.

Asımı duymam kaşlarımın çatılmasına ve arkadaşlarımla yaptığımız kavgada bir cümlede  ciddiyete döndü ve onların da kaşlarının çatılmasına sebep oldu...

Ayağa kalkarken son bir kez arkadaşlarıma baktım evet yüzlerinden çok ciddi oldukları anlaşılıyordu kapıya doğru yürüdüm ve sınıftan çıktım nöbetçi ile merdiven basamaklarından aşağı inmeye başladık ailem normalde kolay kolay okula gelmezdi hatta kolay kolay değil hiç gelmezlerdi onları arasam bile ikna etmeye çalışırdım gelmeleri için bu yüzden tedirgindim beni almaya mı gelmişlerdi hayır hayır ailemden bahsetmiyorum onlardan bahsediyorum onlar beni almaya mı gelmişti yoksa yine mi? Eski hayatıma tam döndüm derken mi?

İndiğimde onlarla karşılaştım evet düşündüğüm kişiydi bu oydu beni almaya gelmişti onu görür görmez olduğum yerde durdum nöbetçi öğrenci durduğumu anlayıp o da durdu ve bana baktı mafya babası olduğunu bildiğim yüze baktım bana sinirle bakıyordu gelmeyeceğimi anladığında bana yaklaşmaya başladı ve nöbetçiye döndü;

"Sen git konuşmamız gerek"

Nöbetçi masasına gidince bana geri döndü gözlerimde korku vardı kalbim ağzımdan çıkacak gibiydi korkuyordum...

"Hey bak planımı öğrenmiş olabilirsin ama benle gelmen gerek yoksa olan sevdiklerine o-"

Dedi ve arkamdan bileğimi kavrayan birini hissettim bileğimi kavrayan kişi beni geriye çekti ve bir şekilde beni arkasına aldı kim olduğuna baktım bunlar 2 kişiydi Nisa ve Akın bir dakika bunlar dersten nasıl çıkmıştı?

Akın benim bileğimi kavrayıp arkaya hızla çeken kişiydi ve arkaya çekince beni rahatlatmak için elimi tutan da Nisaydı onlara şok ve korkuyla baktım ne yapmaya çalışıyorlardı bunlar?!

"Onu artık rahat bırak kendi denklerin ile gidip uğraşsana sen neden onlarla uğraşmıyorsun yemiyor mu?! Hah bende öyle düşündüm yemiyor değil mi ondan kendinden yaşça küçük ve bir kız ile uğraşıyorsun tamam kendi denklerin ile uğraşmıyorsun ve kendinden daha küçüklerle uğraşıyorsun o zaman benle uğraş onu artık rahat bırak bırakmayacaksan da buradayım onu alabilmek için ilk beni geçmen gerek" 

Dedi Akın korkusuzca o an Nisa da elimi bırakmayarak bir adım öne çıktı ve ardından da o konuşmaya başladı;

"Onu geçtiysen bile sonra beni geçmen gerek"

Diye söze girdi içimden kendime söylemeye başladım çok şanslıyım  diye beni bu kadar seven arkadaşlarım olduğu için çok şanlıyım dedim içimden çünkü gerçekten de bu yönden çok şanslıydım üzgünsem arkadaşlarım beni mutlu ediyordu korkuyorsam arkadaşlarım korkularımı geride bırakmama yardım ediyordu canım acıyorsa arkadaşlarım sarıyordu onlar beni arkadaşım değildi onlar ailemdi onlar benim ailemdi arkadaşlarım benim yuvamdı...

"Siz ufaklıklar bir kenara çekilin isterseniz zaten işlerime çok karıştınız ve beni durdurmaya çalışmayın çünkü ben bu haberi 3 ay önceden verdim zaten ben o kızın Azraili olacağım onun ölümü benim elimden olacak sizin ölümünüz de benim elimden mi olsun istiyorsunuz yoksa?!"

Diye çıkıştı kendisini bir şey sanan adam bu sözleri beni tedirgin etmişti kendisi söylemişti artık bana o benim Azrailim olacaktı benim canımı alan o olacaktı...

Arkadaşlarıma bir şey olmasını istemediğim için Akının omzunu hafifçe tuttum ve odağı bana çekmeyi başardım;

"Size bir şey olmasını istemiyorum"

"Biz de sana bir şey olmasını istemiyoruz"

Akın ile olan kısa konuşmam adamın bize çok fazla yaklaşmasını sağlamıştı Akın önüne döndüğünde bunu fark etmiş gibi beni ve Nisayı geriye çekti ve geri adım attı adamın bize attığı pis gülüş beni çıldırtacak gibiydi.

"Uzak dur"

"Durmazsam ne yaparsın"

Adam Akına çok yaklaşmıştı ama Akın güçlü biri olduğu için geriye adım atacak gibi değildi onun da aklında bir plan olmalıydı çünkü Akını tanıyordum saniyesinde bir plan yapabilir ve onu uygulayabilirdi...

Adam böyle deyince Akın merdivenlerde olan adamın dizine güzel bir tekmeyi kondurup adamın yere düşmesini sağladı gözlerimi şok ve korku ile büyüttüm Akın gerçekten de bizi korumaya çalışıyordu...

Akın adamın yere düştüğünü görünce bileğimi tekrardan sert bir şekilde kavradı ben de o an Nisanın elini daha sıkı tuttum ve yukarıya sınıfa doğru koşmaya başladık adam ayağa kalkmış ve arkamızdan koşuyordu sorun şu ki şimdi ne yapacaktık?

 Hepsi 9. Bölümde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Onları Üzmem Kendime Küsmem Demektir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...Onları Üzmem Kendime Küsmem Demektir...

Kayıp Kız 2 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin