Gözüme gelen güneş ışıkları yüzünden uyanmış tavana boş boş bakıyordum. Garip bir rüya görmüştüm. Ancak gördüğüm rüyayı hatırlayamıyordum.
Düşüncelere dalmışken annemin bana seslenmesiyle yataktan kalktım."Diana uyan artık,yine geç yattın değil mi?"
Annem muhtemelen mutfakta kahvaltı hazırlıyordu. Gür sesi sayesinde sesi buraya kadar gelmişti. Kendime boy aynamdan baktıktan sonra banyoya gittim. Çarpılmış gibi duruyordum.
Yüzümü soğuk suyla yıkayıp kuruladım. İnce,uzun kumral saçlarımı taradıktan sonra mutfağa doğru gittim. Annem çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı.
"Günaydın anne."
Dedim anneme hafif gülümseyerek. Annemde karşılık olarak bana günaydın demişti. Sandalyelerden birine oturdum. Çok geçmeden babam ve kardeşim mutfağa geldiler. Onlarda sandalyeye oturdular.
Her sabah olduğu gibi bir kavga olmamıştı. Normalde annem ve babam sürekli kavga halindelerdi. Asla anlaşamazlardı, bildiğin ters orantı gibiydiler. Kardeşim ise her zaman olduğu gibi yaramaz değildi. Aksine sakin görünüyordu.
Biraz atıştırıp odama gittim. Bugün için ayrı bir planım vardı. Lacivert kot pantolon ve kırmızı kazak giydim. Büyük sırt çantamı sağ omzuma attım. Sessiz ve normal bir şekilde koridorda ilerledim ve kapıya yaklaşınca anneme seslendim.
"Anne evde ekmek kalmamış ekmek almaya gidiyorum."
Babam salondaki koltuğa uzanmış gazete okuyordu. Kardeşim odasındaydı ve annem mutfaktaydı. Kimseye görünmemiş ancak sesimi duyurmuştum. Annemden yanıt beklemeden evden çıktım.
Bugün o eski hayatıma veda edecektim. Markete gitmiyor aksine yeni hayatım için farklı bir yere gidiyordum. Neresi olduğunu bilmiyorum,evimden uzak olsun yeter. Bu kararımdan pişman olmayacağım.
Evden çıkalı yaklaşık iki saat olmuştu ve ben epey yol kât etmiştim. İki saattir aralıksız yürümüştüm ve yorulmuştum. Bana yakın olan bir banka doğru ilerlemeye başladım.
Planım basitti. Evden kaç, kalacak yer bul, bir işte çalış ve para kazan. Gerisini akışına bırakacaktım.
Tam banka yaklaşmışken başka biri gelip banka oturdu. Sinir bozucu şey seni.. diğer bank uzaktaydı ve benim oraya gidecek gücüm kalmamıştı. Adama bakarak konuştum.
"Pardon, yanınıza oturabilir miyim?"
"Tabi."
Adam banka oturmam için bankın sağ tarafına kayarak bana yer verdi. Banka oturdum ve çantamdaki suyu alarak içtim. Bir konuşma başlatmayacaktım.
"Burada yenisiniz sanırım,Ben Cryus."
Adam konuştuğunda suyu içmeyi bıraktım ve derin bir nefes alıp verdim. Gerçekten yorulmuştum.
"Memnun oldum bende Diana."
Cryus yaklaşık otuz yaşlarında biriydi. Orta uzunlukta şekilli siyah saçları ve ela gözleri vardı. Bense yirmili yaşlarda biriydim işte.
"Eh.. evet yeniyim."
"Sana biraz burayı anlatayım. Burası küçük bir kasaba,Vently kasabası. İstersen sana yardım edebilirim."
Yardım... Aslında hiç fena olmazdı. Tek başımaydım ve bilmediğim bir yerdeydim.
"Çok sevinirim. Kalacak bir yer arıyorum,burada hiç misafir evi var mıdır?"
Cyrus'a yakından bakınca korkutucu gözlere sahip olduğunu fark ettim.
"Var ama onu daha demin ben tuttum. İstersen evi bir kaç günlüğüne paylaşabilirim."
Arkama yaslandım ve yere baktım. Fazla para harcamak istemiyordum. Önüme bir teklif gelmişti ve eğer reddedersem dışarıda kalacaktım.
"Gerçekten mi? Hmm.. bir kaç gün aynı evi kullansak sorun olmaz gibi."
Cyrus hafif gülümsedi ve biz sohbete devam ettik. Cyrusla arkadaş olmuştum,epey zeki biriydi.26 yaşındaydı.Ayrıca Cyrus'un bir doktor olduğunu öğrendim.
Sohbetimiz bittiğinde Cyrus ile misafir evine gittik. Eve göz gezdirip odama yerleştim. Acıkmıştım,odamdan çıkıp mutfağa gittim. Ufak ve tatlı bir mutfaktı. Yiyecek bir şeyler hazırlamaya başladım.
Acaba ailem beni merak etmişmidir..?
Elveda eski yaşamım.
Selamm eğlence amaçlı yazdığım bu hikayeyi umarım beğenmişsinizdir. Başka bi bölümde görüşmek üzere!