Bölüm-10 [Zambak/Adar]

2.3K 97 8
                                    

Bölüm-10

Zambak

Yemekten sonra hep beraber bir bara gelmiştik.Aslında kimsenin böyle bir planı yoktu.Aksel'i o durumdan kurtarmak için ortaya bir bahane atmıştım sadece.Kıvanç'la görüşmek istemediği her halinden belli oluyordu.

Şuan ise büyük masanın yanındaki uzum taburelere oturmuş alkolsüz bir meyve suyu içiyordum.Alkol tüketmek bana göre değildi.Sevmezdim zaten.

Gözlerimi bizimkilerin ne yaptığına bakmak amacıyla etrafıma gezdirdim.
Aksel,Ediz ve Alya masada oturmuş,
hiç konuşmadan etraflarına boş bakışlar atıyorlardı.Tabii Alya'nın gözleri her zaman ki gibi Ediz'in üzerindeydi.

Başka bir yere baktığımda ise Serkan,
Akın ve Türker'in saçma ve tuhaf hareketlerle dans ettiklerini gördüm.
Tabii buna dans denirse?Güney'de güzeller güzeli kamerasıyla onları kayda alıyordu.Çağatay ve Nil ise kahkahalarla onları izliyordu.

Gözlerimin bulmak istediği kişi onlar değildi.Etrafıma bakma amacım onu görmekti.Adar Aktaş'ı.Yıllar önce hayatımı kurtaran ve o günden sonra rüyalarımı her haliyle süsleyen kişiyi.

Adar,yardıma en muhaç olduğum zamanda çıkmıştı ortaya ve beni içine düştüğüm karanlığın elinden çekip kurtarmıştı.

Annem ve babamı daha çok küçükken bir trafik kazasında kaybetmiştim.O lanet günden sonra hayatta olan tek akrabalarım,amcam ve yengemle yaşamaya başlamıştım.Amcamın üç çocuğu vardı ve asgari ücretle çalışıyordu.Yengem desen beni en başından beri hiç istememişti.Yaşım 18 olunca yengem artık genç kız olduğumu,daha fazla kimseye yük olmamamı söylemiş bir akrabasının oğluyla beni evlendirmek istemişti.
Amcam bu duruma ses etmeyince,
bende kendimde itiraz edecek gücü bulamamıştım.

Beni istemeye geldikleri gün hayatımın şokunu yaşamıştım. Yengemin akrabamın oğlu diye bahsettiği adam neredeyse kırklarının sonunda dul ve çocuklu bir adamdı.Bundan amcamında haberi yoktu.İtiraz etmek istemişti ama yengeme söz geçirememişti.O gece yanıma sadece bir kaç parça kıyafet aldım ve kimseye haber vermeden evden çıkıp,kendimi sokaklara attım.Gidecek kimsem ve kalacak yerim yoktu.

İşte o gece çıktı karşıma Adar.Gecenin bir yarısı sahil kenarındaki bankta otururken,gelip yanıma oturmuştu.
Bana üzerinden çıkardığı ceketi uzatıp 'Üşümüş görünüyorsun.' demişti.O an centilmenliğine aşık oldum.Teşekkür edip ceketi giyince burnuma gelen kokusuna aşık oldum.Ben ona parça parça aşık olmuştum.

O günden sonra sürekli karşıma çıktı.
En sonunda ona yaşadıklarımı anlatınca beni alıp yaşadığı yere getirdi.İyiki de getirmişti.Hiç bilmediğim kardeş sevgisini onlarla öğrenmiştim ben.Hepsi benim kardeşimdi.Adar hariç.Onu asla kardeşim olarak görmemiştim.Onu ilk gördüğümden beri ona aşıktım.
Ama hep kaçmıştım.Kendimden ve ondan.

Gözümü onu bulmak adına etrafta daha dikkatli gezdirdim ve en sonunda onu az ileride köşedeki masada otururken gördüm.Tek değildi.Yanında kumral,uzun saçlı, güzel bir kadın vardı.

Kadın gülerek hatta kahkaha atarak ona bir şeyler anlatıyordu ama Adar dinliyor gibi görünse de kadını dinlemediğine emindim.Sadece ifadesiz bir şekilde kadının suratına bakıyordu.

Kadın kalçasını Adar'a doğru biraz daha kaydırıp,ona yaklaşınca ben de ne yaptığımı bilmeyerek oturduğum yerden elimde meyve suyumla ayağa kalktım.Kadın yüzünü Adar'ın yüzüyle aynı hizaya getirdi ve yavaşça dudaklarına eğilmeye başladı.

Lanet olsun!Onu öpecekti.Bir şey yapmam gerekiyordu.Aklıma gelen saçma fikirle birlikte koşar adımlarla onlara doğru ilerleyip elimdeki meyve suyu kadehini kadının yüzümden aşağı boşaltım.Biraz soğuk belki iyi gelirdi de aklını başına toplardı.

Kadın şok olmuş bir ifadeyle kafasını kaldırıp öfkeyle bana bakmaya başladı.Adar'ın bakışları da eş zamanlı olarak bana dönmüştü.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!"Kadın ayağa kalkmış bir adım önümde durmuş suratıma karşı cırlıyordu.

"Yanlışlıkla oldu."dedim yapmacık bir sesle.

"Şu halime bak.Seninle sonra görüşeceğiz."diyip tuvaletin olduğu koridora doğru ilerlemehe başladı.

"Görüşelim."dedim arkasından.

"Neler oluyor?"Adar'ın sorusuyla bakışlarım ona dönmüştü.Gözlerime
'hayırdır?'der gibi bakıyordu.

"Yanlışlıkla oldu."dedim az önce kadının kalktığı yere otururken.

"Ha bende inandım yani."dedi alay eder gibi.

"İnanma."diye mırıldandım.

"Zambak,daha ne kadar kaçacaksın?"
Dedi yüzünü yüzüme yaklaştırarak.

"Neyden?"Bahsettiği şeyi çok iyi bilmeme rağmen bilmemezlikten geldim.

"Duygularından...Benden."diye fısıldadı nefesini yüzüme doğru bırakarak.

"Kaçmıyorum."Yalandı.

"Kaçıyorsun."

"Hayır.Ben hiçbir şeyden kaçmıyorum."Yalanlar devam ediyordu.

"Kanıtla o zaman."

"Neyi?"

"Kaçmadığını."

Ne yapacağımı bilemeyerek bir kaç saniye alık alık yüzüne baktım.Sonra ise tüm cesaretimi toplayıp asla benden beklenmeyecek birşey yaptım.

Dudaklarımı hafifçe dudaklarına bastırdım.Afallamış bir ifadeyle gözlerime baktığına emindim ama gözlerim kapalı olduğu için onu göremiyordum.Şaşkınlığı sona ermiş olacak ki dudaklarını aralayıp üst dudağımı ağzının içine aldı.Öpüşleri yavaştı.Bende bu konuda fazla acemiydim.İlk öpücüğümdü çünkü.

Dudaklarımı yavaşça geri çekince utançtan kıpkırmızı olduğuna emin olduğum yanaklarımı saklamak adına ayağa kalkıp hemen arkamı dönüp geldiğim gibi koşar adımlarla oradan ayrıldım.

Evet.
Kaçmadığımı kanıtlayıp,yine kaçmıştım.

                                &&&

Bu bölüm özel bölüm olduğu için bu kadar kısa oldu.Sadece Zambak ve Adar'a kısa bir sahne yazmak istedim.

Zambak'ın hikayesini öğrendiniz.
Ne düşünüyorsunuz?

Sırasıyla zor bir yaşamı olmuş tüm karakterlerin hikayelerini okuyacağız.

Okuduğunuz için teşekkürler.
Sizi seviyorummm...

Silinmeyen İzlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin