Bölüm 27☀️✨🧚🏻‍♀️

467 61 11
                                        

Heyyoooo nabersiniz kızlaaarrr iyisinizdir umarımm bir kaç bölüme bunun finalini vereceğimm neyse hadi bölüme dalıınnnn 🏊🏻‍♀️ cıp cıp

☀️



"Aç ağzını ama ya!" Seungmin bir kaç kaşık daha çorba yedirmek için kendince bir savaş verirken Jeongin dudaklarını sıkıca kapatıp başını sağa sola salladı. "Jeongin, hadi ya!"

"I ıh."

"Beni seviyorsan ağzını açarsın ve bu çorbayı içersin." Jeongin pes ederek omuzlarını düşürdü ve ağzını araladı yavaşça uzattığı kaşıktaki çorbayı yedikten sonra gülümsedi. "Gördün mü senin için yapamayacağım şey yok."

"Gördüm sevgilim hadi bi kaşık daha aaa." Küçük bir bebeğe mama yediriyormuş gibi davranması normalde olsa sinirini bozacakken kıvırcık başkan hiç de sinir bozucu gelmiyordu. Ona itaat ederek küçük kasedeki çorbayı tamamen bitirdi.

"Midem bulandı."

"Biraz dayan aşkım bu seni iyi edecek." dedikten sonra oturduğu yerden kalkıp kaseyi tepsiye koydu. "Şimdi sen yat dinlen ben de son kez ateşine bakıp gider- ay!" Jeongin hasta olmasına rağmen güçlü bir şekilde sevgilisini yanına çekip kolunun altına aldı. "Birlikte uyuyalım."

"Yatak küçük ama ben kalkayım sen rahatça uyu."

"Tch asıl kalkarsan rahat uyuyamam."

"Aşkım-"

"Başkan lütfen ya sadece kollarımın arasında olmanı ve kokunla uyumak istiyorum." Jeonginin sözleri diğerini adeta eritirken şapşal bir gülümseme ile başını salladı. "Şey tamam o zaman."

Jeongin gülümseyip elini beline sardıktan sonra hafifçe okşadı ince belini. Gözleri tüm bedenini süzdü ve yüzünde duraksadı. Kelimeleri ise otomatik çıkıyormuş gibi bir bir döküldü ağzından. "Çok güzelsin Seungmin, o kadar güzelsin ki bazen ağlamak istiyorum güzelliğine."

"Ne oldu birden?" diye sordu Seungmin gülümseyerek onunda ince parmakları Jeonginin tutamlarının arasındaydı. "Birden değil, hep böyle hissediyorum. Sana klişe sözler gibi gelebilir belki ama hiç böyle hissetmedim daha önce. Sen çok farklısın, bana huzur veriyorsun-" Seungmin aniden dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildiğinde sözleri yarım kaldı.

"Utandırma beni."

"İstersen utan, istersen ağla, gül, bağır, çağır hangi duyguyu göstermek istersen göster hepsinde ayrı güzelsin."

"Jeongin ya ağlayacağım şimdi."

Jeongin, hafifçe gülümseyip yorgun gözlerini alnına çıkardı ve hemen ardından minik bir öpücük bıraktı alnına. Hemen ardından gözlerine, yanağına, burun ucuna, çenesine ve en son ise dudağına bıraktı.

Öpüp çekilecekken Seungminde alt dudağını dudaklarının arasına aldığında yumuşak bir öpüşme başlamıştı. Senkronize bir şekilde dudakları hareket ediyor, Jeongin Seungminin onun için sürdüğü çilekli parlatıcının tadını alıyordu. Dudağında tamamen kendi izleri kalana kadar ne sert ne de yumuşak olacak şekilde öptü onu.

İkili birbirleri ile ilgilenirken aniden giden elektrikleri bile fark etmemişlerdi. Gözleri, algıları kapalı bir şekilde sadece birbirlerini hissediyorlardı. Biçimli ellerini belinden kalçasına indirip sıkıca tuttuktan sonra daha çok kendine çekip neredeyse üzerinde yatacak hale getirmişti.

Bol eşofmanını sıyırıp pürüzsüz bacaklarını okşarken Seungminin aniden ağzına doğru inlemesi ile dudaklarını ayırdı. Göğüsleri hızlı nefesleri yüzünden birbirine çarpıyordu, Seungmin tek bileğinden destek alarak üzerine doğru eğilmişti ve Jeonginin izleri ile pembeler parlıyordu adeta.

Seungmin aralarındaki mesafeyi sıfıra indirip alt dudağını dişlerinin arasına alıp, baştan çıkarıcı bir şekilde ısırıp geri çekildi. Yüzündeki yaramaz gülüşle jeongine baktı. Ardından ise tamamen kucağına yerleşip üzerine doğru uzandı. Kalça arasında hissettiği sertlik ve Jeonginin dağılmış görüntüsü onu daha da tahrik ederken dudaklarına kapandı.

O an ne gidip gelen ışık umurlarındaydı ne de jeonginin hasta olması sadece şiddetli yağan yağmurun sesinin eşliğinde birbirleri ile güzelce ilgileniyorlardı.

Elleri zarif bedeninin her yerinde dolanırken dudaklarını ayırıp önündeki beyaz tene bir öpücük bıraktı. "Seungmin, gerçek misin diye sorguluyorum bazen..."

"Gerçeğim sevgilim, asıl ben sorguluyorum benim hayal ürünüm mü acaba bu çocuk diye."

Jeongin duyduklarının üzerine yaramazca gülüp boynunu ısırdığında Seungmin inledi. "Ah!"

"Bak, gerçeğim gördün mü?"

Seungmin sen bir yaparsan ben on yaparım mantığıyla yaklaştığı için kalçasını altındaki sertliğe sürtüp inledi. "Bak, ben de gerçeğim gördün mü?"

"Çok fena bir oğlansın."

"Hm, yersen."

"Yerim, hem de çok fena yerim biliyorsun."

"Afiyet olsun o zaman."

"Ulan Seungmin adamı delirtirsin sen." dedikten sonra Seungminin kahkahasını duydu. Onun için en güzel melodiydi Seungminin kahkahası. Tıpkı Seungmin için Jeonginin de olduğu gibi.

Zıt gibi dursalar da birlerdi ve onlar birbirlerinin aynasıydı.

☀️

Ayy atıp kaçıyorum çizim yapmam lazımmm oldu bence çok şirin bu şerefsizler azıcık horny kişiliğimiz kaymış araya pardon pardon hatalar varsa da affola

Hadi öptüm hepinizi mwaaahh bolca yorum istiyorumm

Bölüm biter Beyz kaçar 🏃🏻‍♀️🤸🏻‍♀️

You made me shine ☀️ SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin