You made me shine ☀️ Seungin

Bölüm 21☀️✨🧚🏻‍♀️

Bok gibi yazdığımı düşünüyorum kusura bakmayın neyse

Bölüme dalıınnnn 🏊🏻‍♀️ cıp cıp

☀️

Seungmin / Jeongin özel sohbet

Jeongin
Ne arıyor o lavuk yanında

Seungmin
Özür dilemeye gelmiş

Jeongin
İyi dilesin sonra
kaybolsun yoksa ben
kaybedeceğim onu

Seungmin
Sakin ol

Jeongin
Olamam
Zaten sevmiyorum o piçi

Seungmin
Jeongin sakin olur musun
özür dileyip gidecek

Jeongin
Gelip sakinleştirmeye ne dersin

Seungmin
Olur derim

Jeongin
Gel o zaman

Seungmin
Konuşup geleceğim
Kimseyle aram kötü olsun istemiyorum

Jeongin
Tamam
Konuş gel hadi
Sakinim sakinim sakinim|
Saçına dokundu

Saçına dokundu :D
Çevrimdışı

Seungmin
Perma yaptırdığım için baktı
Zorla dayak yiyecek|
Sürekli telefonla ilgileniyorum
konuşamıyoruz çıkıyorum

Jeongin?
Napıyorsun gelme bu tarafa
Lan
Kime diyorum
Hay senin
Çevrimdışı

☀️

Kıskançlık ve öfke duyguları tüm vücudunu adeta sararken saçlarını sinirle karıştırıp telefonu cebine koydu. O az önce Seungminin kıvırcık tutamlarını resmen okşamıştı. Kahveleri koyulaşırken sert adımlarla onlara doğru yürümeye başladı.

"Seni öldüreceğim. Öleceksin."

Herhangi bir olay çıkaramazdı ya da onu istediği gibi dövemezdi çünkü seungmin bundan hoşlanmazdı, biliyordu. Büyük, sert olan bir kaç adımla yanlarına geldi. Yüzündeki öfke yerini pis bir sırıtışa bırakırken elini öne doğru uzattı ve başkanın ince belini sıkıca kavrayıp kendine doğru çekti.

Seungmin, şaşırırken daha da şaşırmasına sebep olan şey ise dudaklarının üzerinde hissettiği hafif bir öpücük ve Jeonginin ağzından dökülen kelimelerdi. "Seni özledim sevgilim."

"Ne?"

"Ah, sen de mi buradaydın? Bir şey mi konuşuyordunuz böldüm mü?"

Sinir bozucu sırıtışı ile diğerini de sinirlendirirken umursamadan Seungminin saçlarına küçük bir öpücük bıraktı. "Aslında-" Jeongin hızla konuşmasını böldü. "Ah, demek bölmedim güzel, görüşürüz." Belindeki elini çekip Seungminin zarif elini kavradığı gibi yürümeye başladı. Bir süre yürüyüp başkanın odasına geldiklerinde Seungmin ona döndü. Yeni yeni şoktan çıkıyordu.

"Ne dedin sen?"

"Ne demişim?"

"Salağa yatma şimdi az önce ne dedin."