Okuldaki İlk Gün

16 3 0
                                    


Selammmm:)
Aslında pazartesi gelecekti bölüm ama dayanamadım 😚
Olul aşkının ilk bölümü ile birlikteyiz.Ben girişi bir bölüm saymıyorum sonuçta geçmişi anlatıyor.Size bol okumalar dilerim görüşürüzzzzzz
💗
____________________________________
Merhaba ben Mina.17 yaşındayım.Ve lise son sınıfa gidiyorum.Hayatımda görebileceğim en kötü üvey baba ile yaşıyorum. Ona "üvey baba" bile demek içime sinmiyor,Çünkü o hiç bir şeyi haketmiyor.Çok sıradan  bir çocukluk geçirdiğimi söylemek isterdim ama maalesef yapamam,yalan söyleyemem.Çocukluğum bir boktan başka bir şeye benzemiyordu hatta insan olmak yerine bir bok olmayı tercih ederdim,Neyse midenizi bulandırdığım için üzgünüm.

Okula ilk ayak basışım ile yine sıkıcı arkadaşsız bir dönemin geçeceğine emindim.En azında burslu okuduğum için para ödemiyor ve güzel bir okulda okuyordum Hayat koleji.Ne kadar güzel olsa bile okul, kimse itiraz edemez ki ismi çok saçma.Cidden saçma!Her neyse sınıfıma doğru yürüyordum,ama tek bir sorun vardı sınıfım nerede olduğunu bilmeden saçmasapan bir yere yürüyordum.Okulun son senesi okul değiştirmek en malca şey olsa bile buradayım çünkü okuldan atıldım.Ama suç bende değil erkek arkadaşım beni aldatmayacaktı o yumruğu hak etti.

Bu düşüncelerle hem sınıfımı bulmaya çalışıyordum, hem de insanların bakışlarından kaçınmaya.Normalde sosyal biri olmaya çalışıyorum ama utangaçlığım ağır basıyor ve beni zorluyor.Ne kadar yanlızlığın bana iyi gelmesine rağmen ben de biliyorum artık birileri ile tanışmalıyım ama insanlara güvenmek bir hayvan saldırısından kaçmaktan daha zor.Yani şey gibi "Hayvanlar ile anlaşmak İnlar ile anlaşmaktan daha kolaydır." ve bence bu söz çok haklı.Neyse yürüken önüme bakmıyordum ve bir anda yere düştüm.VE NEREDEYSE BÜTÜN OKUL ORADAYDI!İlk günden rezil olmuş bir şekilde insanların bana küçümser bakışlarını ve kahkahalarını izliyordum.Her zaman ki gibi..

B belki sorun olmayabilirdi ama en kötüsü tanımadığım bir erkeğin üzerine düşmüştüm.Uzun dalgalı badem rengi saçları ve kahverengi bir gözleri vardı.Herhalde bütün kızlar ondan hoşlanıyordu,ama bunu umursayacak son kişi bile değildim.

Ela gözlü yaklaşık 1.80 boylarındaki çocuk bana kalmam için elini uzattı.Ben ise tutmak yerine kendim kalmayı seçtim.Sonuçta bunca şeyi kendim yapmıştım ve ayaktan kalkmayı mı yapamayacaktım?

"Özür dilerim önüme bakmıyordum." dedim hala dahayüzüne bakmayarak.
"Sorun değil,prenses.Sonuçta kasıtlı olarak yapan ilk kişi değilsin." dedi.Harika!İlk günden kendini beğenmiş ve büyük ihtimalle okulun popüler çocuklarından biri ile tanışmıştım. "İnsanların sende ne bulduğunu bilmiyorum mal ve umrumda da değil.Bence kendinizi değerli sanma bence ikimizde insanız sonuçta" dedim sırıtarak.
"Çok özür dilerim prensesim,kendimi daha iyi bir şekilde tanıtmam gerekirdi.Hadi tekrar başlayalım.Benim adım Bora.Sizin adınız nedir acaba?"
Bu çocuğun bana prenses demesine  ve kibirine çok sinir olmuştum.Olaydan hemen kaçmak için "Mina" dedim,ve oradan uzaklaştım.

Sonunda 12/c'yi bulabilmiştim.Her zaman ki gibi sınıfın en arka teklisine geçecektim ki,sıraların ikili olduğunu gördüm.Yinede dert etmedim sonuçta konuşmazsam her şey olup bitecekti.Sırama geçtim ve çok sevdiğim bir yazarın kitabını okumaya başladım.Olurken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ve ders başladı.

Yanıma çok tatlı,neşecen ve çokça güzel bir kız oturdu.Sarı saçları ve çok güzel kahverengi gözleri vardı.Hatta sanırım ilk defa güzel bir kahverengi
göz görmüştüm. "MERHABAAA!Sen yeni gelmiş olmalısın.Sıra arkadaşı olduğumuza sevindim ben Selin." dedi.Normalde pek insan sevmem ama neden içimden ona çok bağlanacağım geçiyordu. "Ben de Mina tanıştığımıza memnun oldum." dedim.Onun bana gülümsediğini gibi ona gülümseyerek.
"Pek sıcak birine benzemiyorsun ama benimle takıldığın sürü boyunca seni yumuşatacağım,bundan emin olabilirsin."aslında arkadaş sevmem ama onun kadar tatlı birini de reddetmem yani reddedemem.
Onum bu cümlesi üzerine sadece hafif bir tebessümle gülümsedim.

Dersin tam ortasında kapıdan bugün gördüğüm ve çarpıştığım sinir bozucu Bora geldi.Benimle aynı sınıfta olmaya belliki sevinmişti,kim bilir neler yapacaktı.Sırasına geçerken göz kırptı ben ise ona göz devirdim.

"Aaa,o sinir bozucu ikizinin çakmasıyla tanışmışsın."
NEE!Onum bir ikizimi vardı bu dünyada olabilecek en kötü şeylerdendi çünkü iki tane o iki tane dünyada fazla mal demekti.İkizinin ondan bin kat daha kötü olduğuna emindim.
"Maalesef,tanıştım.Ama onun bir ikizi olduğunu bilmiyordum.Eminim ondan daha kötüdür."
Dedim göz devirerek.

"Tamam o zaman sen kimseyi tanımıyorsun.Sana ilk önce bilmen gereken birkaç kişiyi anlatayım.İlk tabiki sevgilimden bahseceğim.Kendisinin adı Mert Kabataş,ve Bora'nın ikizi Emre'nin bir numaralı kankası.Aslına bakarsan Emre'yi birazda ondan tanıyorum,ama beni pek sevdiği söylenemez.Neyse.Sıra Emre Yılmaz de okulun en popüler çocuğu ve müdürün oğlu.Çoğu kız ondan hoşlandığı ve bütün okul onu konuştuğu için Bora pek ikizini sevmez.Yani araları bozuk diyebiliriz.Tiplerini anlatmayacağım zaten görürsün, hem bizim sınıfta hepsi.Yani binevi sosyete sınıfına düştün diyebiliriz.Üçüncü mal  şahısımız Bora'dan bile gıcık olan Azra orospusu.Yani demiştim demiştim diyorum ama bütün Azralar mı böyle kötü olur abi.Eski okulumdaki Azra ise beni sattı sevgilim ile birlikte oldu,kendilerinden nefret ediyorum yani."
Dedi onu biraz böldüm "Abi inanmayacaksın ama bir Azra beni de sattı ve sevgilimle oldu."
Selin hemen söze girdi "Oha Azralar hiç mi değişmez?"

Benim onu bölmem ve konuşmamızın uzamasının ardından ders zili çaldı. "Ah ve evet bilmen gerekenler bu kadar.Ama seni Mert ile
tanıştırmalıyım."Aslında gerekmediğini söyleyecektim ki beni çekiştirdi ve Mert'in yanına götürdü.Mert orta boylarda açık kahverengi tonu saçı ve deniz gibi mavi gözleri vardı.Ayrıca Mertte Selin gibi komik ve sevecen birine benziyordu.
Mert'in yanında ise sert bakışları olan,kumral saçlı,ela gözlü bir çocuk vardı.Adete benim erkek halim gibiydi.İtiraz edemem ki bu çocukta bir şeyler hissediyordum,ne olduğunu bilmediğim bir his.

"Ooo yeni arkadaşlar ilk günden edinilmiş güzellik tanrıçası"dedi Mert ikisinin birbirlerine olan bakışlarını görünce gerçek aşkı anladım.Emre'ye baktığımda ise sert bakışlarla bana baktığını gördüm.Hiç bir şey demeden yüzüme diğer tarafa döndüm. "Teşekkürler Dionysos.Neyse seninle Mina'yı tanıştırmak istedim."dedi Selin.Her şey normal bir şekilde ilerlerken "İyi, arkadaş bulduğuna sevindim.Hem Emre ile benziyorlar bence birbirleri için yaratılmışlar."cümlesini kurunca kızardığını hissettim.Emre ise daha sinirli bir ifade ile Mert'e bakıyordu. "Mertçim bence sus sen ellerim sana bulaşmak istemez."dedi Emre. "Abi sakin yakışıyorsunuz dedik alt tarafı hem bunlara alışın emin ol çoğu kişi der. "Neyse,bırak şimdi takılmayı da ne zaman date'e çıkıyorsunuz."dedi Emre gülümseyerek.Belliki bir şey vardı ve omunla dalga geçiyordu. "I konuyu lütfen burada açmayalım Emrecik."dedi Mert.Kendimi tutamadım ve gülmeye başladım, sonra Selin'de benimle gülmeye başladı

Biz gülerken arkadan bir ses geldi "Aşkım kim bu kız kız kardeşin mi?"nedense herkes ya bizi sevgili yada kardeş sanıyordu.Ama şuan ki konu bu kız kimdi,ve Emre'ye neden aşkım demişti.Normalde bir şey hissetmem böyle bir durumda ama nedensizce onu kıskanıyordum..
____________________________________

Selamlarrrr tekrarrrr ;D

Düşündüğümden daha güzel yazdığımı düşünüyorum,peki sizin düşünceleriniz nedir?

Mert hakkında ne düşünüyorsunuz?

Selin hakkında ne düşünüyorsunuz?

Emre hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bora hakkında ne düşünüyorsun?

Ve son olarak Azra karakteri hakkında ne düşünüyorsun??

Sizce neden Mina,Azra'yı kıskanmış olabilir???

Sorular bu kadar yeni bölüm çarşamba veya pazar
Karma bir saatte gelecek :)))

Karmaşık aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin