Arabaya binmek için küçük adımlarımı hızlandırıyordum.Elimde babamın aldığı balon vardı. Sırtımda ise oyuncaklarımı koyduğum çantam vardı. Babam arabaya binmiş ve çalıştırmıştı. Çalıştırdığı sırada arabadan gelen patlama sesi ile araba yanmaya başlamıştı.
"Baba!" dediğim sırada elimde tuttuğum balon uçmuştu.Koşarak babamın yanına gittim. Ama arabaya yaklaşamıyordum.Etrafta bulunan kişilerin sayısı artmıştı. Hepsi telefonları ile konuşuyorlardı. Bir de bana bakıyordular. Bir anda mahallede siren sesleri gelmeye başlamıştı.Ambulans, itfaiye ve polis arabaları geldi ve durdu.
Arabayı söndürmüşlerdi. Ve hemşireler arabadan babamı çıkartmışlardı. Hemen onların yanlarına gittim ve sırtımda bulunan çantamdan babam ile doktorculuk oynadığımız zamandaki oyuncaklarımı çıkarttım.
"Babamı ben bunlarla iyileştiriyorum. Onu iyileştirmek için bunları kullanın" dedim. Hemşire yüzüme bakıp gülümsedi.
"Tamam ama şimdi sen polis ağabeyinin elini tut tamam mı?" dedi. Ben hemşirelerin yanına gittiğim sırada arkamdan gelen polis abi elini uzattı. Babam hep bana polislere güven derdi. O yüzden polis abinin elini tuttum. Beni polis arabasına bindirdi.
"Annen nerde senin?"
"Annem herkesin uyuduğu yerde" dedim.Duyduğu şey üzerine sustu ve kafasını salladı.
***
Türk bayraklı tabutun karşısında babamın bana aldığı asker kıyafeti vardı.Polis abi o gün bana "bundan sonra şehit kızısın hep güçlü olacaksın" demişti. Şehit kelimesini ilk defa duymamıştım. Ama ne demek olduğunu bilmiyordum sorduğumda ise annenin yanına gitti dedi.Bir anda beyaz kıyafetli adam "Hakkınız helal ediniz" dedi. Herkes aynı anda helal olsun diyorlardı. Bir anda koştum. Babamı koydukları kutunun yanına gittim."Baba neden buradasın?Neden yatakta yatmıyorsunda bu kutudasın?" dedim.Babamın içinde bulunduğu kutuyu taşıyan askerlerden biri yanıma geldi.
"Benimle oyun oynamak ister misin?"
"Annemin yanına gitmiş ya babam hani annem hiç gelmiyor ya artık o da mı gelmiyecek?" dedim.
"Bundan sonra gelmiyecek ama seni bize emanet etti" dedi.
Babamın şehit olduğunu yine anımsadım. Ve ağlamaya başladım. Ben bir şehit kızıyım ama aynı zamanda bir askerdim. Babam bana her zaman "vatan sana emanet, sizlere emanet" derdi. Ne demek istediğini o zaman anlamasamda şimdi her şeyi anlamış ve hayatımı ona göre kurgulamıştım.
Elimde bulanan çiçekleri babamın toprağına ekerken gözyaşlarımın şiddeti daha da artıyordu. Neden bilmiyorum ama gözyaşlarımı hep babama saklıyormuş gibi onun yanında döküyordum. Küçük bir kız çocuğuna dönüşüyordum.
Bir anda bir tok bir ses duydum. Bu tok sesin sahibi eğilmiş ve bana bir mendil uzatıyordu.
"Kaybettiğimiz şehitlerimiz bir babaysa arkasında bıraktığı o küçük kız hiçbir zaman büyümüyor."dedi.
***
Yeni ekibim ile karşılaşacaktım.Hakan
Selim'in odasının kapısını çaldım.İçiriden gelen tok ses ile odaya girdim.Beni sıcak bir gülümseme ile karşıladı."Hoşgeldin Hilal Erdem"diyerek eli ile gösterdiği koltuğa oturarak karşılık verdim gülümseyerek.
Biraz konuştuktan sonra beni ekip ile tanıştırmak için ayağa kalktı ve yürümeye başladı.Hemen arkasından onu takip ediyordum.Askerlerin yanına gittiğimizde bir yüz bana tanıdık geldi.O yüz bugün mezarda karşılaştığım kişiydi.Hakan Selim tek tek ekipteki kişilerin ismini söyledi.Yasin Komutan esmer uzun boyluydu ve elinde yüzük vardı.Nişanlıydı galiba.Ferhat sarışın ve ela gözlüydü.Tuna kumral tenli ve iri kahverengi gözlere sahipti.Gökalp siyah saçlı ve anlamlı bakan siyah gözlere sahipti.Gökhan mezarda karşılaştığım kişi Gökalp ile ikizmiş.İkisi de birbirine çok benziyordu.Ekipte tek kadın asker bendim anlaşılan.
Hemen görev başına geçtik.Yakın zamanda eylem yapılacaktı.Her şey kırmızı kodla aranan terörist Yılmaz Aydoğan tarafından gerçekleşecekti.Bir aydır bu eylem için çalışılıyormuş.Hakan Selim ben ekibe gelmeden önce bu bilgileri bana söylemişti.
"Takip ettiğimiz Abdullah Nedim bugün bir telsiz ile iletişime geçti."dedi Tuna.
"Kim ile geçmiş öğrenildi mi?"
"Evet devrem Zehra Aypınar diye bir kadın.Araştırdığımıza göre kadının kullandığı ad sahte."
"Zehra Aypınar'ın gerçek adı Senem Sözler"diyerek bir fotoğraf gösterdi Ferhat.
Bu eylemi durdurmak için her ismi geçen kişinin fotoğrafları panoya asılıyor ve her biri ayrı ayrı takip ediliyordu.Şimdilik panoya altıncı kişi olan Senem Sözler'in fotoğrafı da asılmıştı.Kalan kişilerin fotoğraflarını baktım.Yasin Komutan bana hemen fotoğraftaki kişiler hakkında bilgi verdi.
"Senem Sözler'i sen araştıracaksın Gökhan"dedi Hakan Selim.Gökhan "Emredersiniz"dedi.
***
Uyku gözlerime girmiyordu.Yatakta bir sağa bir sola dönüp duruyordum.Normalde uyku aşığı olan ben bugünlerde gördüğüm rüyanın etkisi ile uyuyamıyordum.Üst üst gördüğüm bu rüya yarıda kalıyordu.Nefes almak için dışarı çıktığımda kışladan onun da çıktığını gördüm.Evim ile kışla arasında mesafe yoktu.Biraz yürüdüğümde onun da beni fark ettiğini gördüm.Gülümseyerek yanıma geldi.
"Anlaşılan sizi de uyku tutmamış küçük kız çocuğu"
"Evet tutmadı ama bana küçük kız çocuğu demezsen sevinirim"
"Tamam siz nasıl isterseniz"
Yürüdüğümüz sırada bir kedi yavrusunu gördüm.Onu kucağıma aldım.
"Ne kadar tatlı değil mi?"dedim.Bir anda gözlerimin içine baktı.Ne gördüğünü anlayamadım şekilde derin baktı.Gözlerimi kaçırdım ama bana hala bakmaya devam ediyordu.Kucağımda bulunan kediyi bırakıp ona döndüm.
"Bana neden öyle bakıyorsunuz?"
"Gözlerin onu andırıyor."dedi.Hiç beklemediğim sırada.Onu derken kimi kast ettiğini merak ettim.Esen soğuk rüzgar tenimi ürpertmişti.
"Kime benziyorum?"
"Bakışların ve saçların hareketlerin her şey onun taklidi sanki"dedi.Bir rüzgar daha gelip tenimi okşamıştı.
"Üşüyorsun"dedi bir anda.Ve sanki küçük bir kız çocuğunu azarlar gibi azarladı beni.
"Neden ceketini almıyorsun bu soğuk havada hasta olacaksın"derken ceketini çıkarıp omzuma koydu.Bu yaptığı hareket bana bir şok dalgası yaratırken omzumu örten ceketini vermek için hareket yaptığım sırada konuşmaya devam etti.
"Aynı onun gibisin burnun kızarsa da hasta olmayı göze alıyorsun.Ceket kalsın yarın alırım"dedi.Kışlaya doğru yürümeye başladı.Omzumda bıraktığı ceketin kokusunu içime çektim.Hoş kokusu kalmıştı kendisinin gitmesine rağmen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Kurşunu
General FictionSevdiği kadına benzeyen kadına aşık olan Gökhan Hilal'den kaçmak ister.Onu sadece Buğlem'e benzettiği için aşık olduğunu zanneder halbuki durum farklıdır.Bunu itiraf etmesi zor da olsa Hilal'e evlenme teklifi eder.Hilal de aynı duyguları besler.Ama...