Bir haftadır annemin hazırladığı yoğun ders programlarını uyguluyordum. Bu gün kızlarla buluşucaktık. Aillerimiz hafta sonu olduğu için izin vermişti.
Aynanın karşısına geçip son defa kendimi süzdüm. Hava sıcak olduğu için kahverengi, mini, pileli bir etek ve beyaz crop giymiştim. Saçlarımı da boş bırakıp beyaz bir taç takmıştım.
Güneş kremimi ve lipbalmımı sürdüm. Pati'yi de alıp odamdan çıktım. "Anne ben çıkıyorum. " dedim ayakkabılarımı giyerken. "Tamam geç kalma. Akşama amcanlar gelicek. " dedi annem .
Bir şey demeden kapaıyı kapatıp çıktım. Annemgil telefonuma el koyduğu için müzik dinleyermiyordum. Bu yüzden de yürürken çoğu zaman düşünüyordum.
Bir hafta önceki yayını hatırlayınca istemsizce güldüm. Göktuğ sonraki gün gönderi attığında baya baya linç yemişti. Linç nedeni beni üzmesiydi. Ama bilmiyolardı ki ben hiç üzülmemiştim.
En çok güldüğüm yorum "Diyorsun ki kızı sevmiyorum, başka bir kızı paylaşıyorsun sonra da kızın yazdığı şarkı sözünün bire bir aynısını söylüyorsun Göktuğ bir karar ver sen de. " gibi bir yorumdu.
Gülme nedenim paylaştığı kızın ablası olması ve bizim arkadaş bile olmamamızdı. Pati havlayarak varlığını belli etti. Annemgil onu da barınağa bırıkaıcaklardı ama zor da olsa onları vazgeçirebilmiştim.
Pati'yi barınağa bırakmak istemelerinin nedeni benim dikkatimi dağıttıyormuş, ilgimi dersten başka bir şeye yönelmesini sağlıyormuş. Annem bana böyle söylemişti en azından.
Kızlarala okula yakın bir parkta buluşucaktık. Ordan da ne yapıcaksak onu yapmaya gidicektik. Bir plan yapmamıştık her zamanki gibi. Bir anda biri kolunu omzuma attı.
İrkilerek o tarafa dödüm. Kolınu omzuma atan Masal'dı. "Korkuttun. " dedim huysuzca. Yanağımdan öptü sonra da "Aşkım amacım korkutmak değildi. Özür dilerim yine de. " dedi.
"Sorun yok Masal'ım." dedim. Yanımdaki patiyi görünce güldü. "Yavrunu da getirmişsin." dedi. "Yürüyüşe çıktı o da." dedim. Gülmekle yetinde .
Parka kadar birbirimize bulaşarak gittik. Doğa ve Hazl bizi bekliyordu. "Sonunda gelebildiniz. " dedi Hazal. "Çok mu beklettik." dedim. "Hazal'ın her zamanki huysuzluğu, çok beklemedik." dedi Doğa gülerek.
Doğa siyah süpermanin logosu olan siyah askılı bir crop ve gri eşofman giymişti. Hazal beyaz uzun kollu cropumsu bir şey ve siyah bir pantolon giymişti, beline kemer takmıştı kemerin metal detayları vardı, başında da güneş gözlüğü. Masal kısa kollu yeşil cropumsu bir şey ve gri ile yeşil arası bir pantolon giymişti, omzunda da mavi bir çanta vardı.
"Şimdi biz buluştuk ya ne yapıcaz?" dedi Doğa. "Benim aklımda şöyle bir plan var, ama önce bir şey sormam lazım. " dedi Masal. "Kahvaltı yaptınız değil mi?" diye sordu sonra da. "Yaptım. " dedik üçümüz de aynı anda.
"Güzel, o zaman acıkana kadar dükkanları gezelim, kratsiyelere girip kalemlere bakalım acıkana kadar, acıkınca da döner, ayran, çikolata, cips, çekirdek gibi şeyler alıp parka geçelim. Nasıl plan? " diye sordu Masal.
"Bana uyar. " dedi Doğa. Kafamı onaylar biçimde salladım. "Çoğunluğa uyarım ben de." dedi Hazal. "Üçünüz de onayladığınıza göre hadi başlayalım." dedi ve yürümeye başladı. Galiba Masal kendi kafasında gideceğimiz yerleri belirlemişti bile. Bizim tek yapmamız gereken şey onu takip etmekti.
Bir takı mağzasına girerek başladık gezmeye. Hoşumuz giden şeyleri birbirimize gösteriyorduk. "Kızlar şunların sevimliliğine bakın. " dedi Doğa. Gösterdiği şeyler taç şeklindeki yüzüklerdi. "Güzel de benlik değil." dedi Hazal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cynefin / Yarı Texting //Ara Verildi
Teen FictionEğlence amaçlı yazılmıştır. Olayların hiç bir, gerçek değildir