"Kimmiş huysuz nine? " diye sordu Hazal Arya'ya ters ters bakarak.
Arya minik adımlarla arkama geçti ve sırayla Hazal ve Oğuz'u gösterdi sonra da "İkiniz. " dedi.
Hazal ters ters baktı Arya'ya " Sen cidden adam olmazsın. " dedi çocuğunu onaylamayan anne gibi.
Arya kafasını arkamdan çıkardı " Teşekkür ederimm. " dedi mutlu mutlu.
"Daha fazla uzatmayalım, kızlar kaskları takın da gidelim. " dedi Baran.
Kızlar onu onaylayıp kaskları kafalarına taktılar. Hepimiz usluca motorlara bindik ve motorları çalıştırdık.
Arya bir eli ile belime sarılıyor diğer eli ile de motor'un yanından tutuyordu hareketlerimi kısıtlamamak için.
"Önce şehrin efsanelerini mi anlatayım yoksa çevreyi mi tanıtayım? " diye sordum bağırarak.
Rüzgar yüzünden sesimiz birbirimize duyurmamız zor oluyordu, bu yüzden de bağırmamız gerekiyordu.
Arya heycanla "Efsaneleri anlat. " diye bağırdı.
"En ünlüsü ile başlıyorum o zaman. Kız kalesi efsanesi. " dedim bağırarak.
Arya bir şey demedi, beni susarak onayladı.
"Çok eski bir zamanda bir padişah varmış, bu padişahın hiç çocuğu olmuyormuş. Padişah bu duruma çok üzülüyormuş. Bir gün padişah bir bilgeye çocuğunun olup olmayacağını sormuş. Bilge de ilerde bir kızının olacağını fakat gençken bir yılan tarafından sokularak öldüreceğini söylemiş. Bu habere üzülen padişah kızını kurtarmanın yollarını aramaya başlamış. " dedim bağırarak.
Derin derin nefesler alarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım. "Daha hızlı kullanamıyor musun sen bu motoru? " diye bağırdı Arya.
Duyduğum şeyle gülümsedim ve daha da hızlandırdım. Biraz daha ilerleyince ön kaldırdım.
Arya ön kaldırmamla belimdeki kolu ile bana daha sıkı sarıldı ve kahkağa sesleri geldi kulağıma. Arkamızdan gelen korna sesleri ile yine iki tekere geçtim ve efsaneyi anlatmaya devam ettim.
" Padişah en sonunda denizin ortasına bir kale yaptırmaya karar vermiş. Bu kararının nedeni de yaşlı birinin 'Denizin ortasına kale yaptırırsan yılan oraya gidemez. ' sözü olmuş. Aradan zaman geçmiş ve padişahın bir kızı olmuş. " dedim.
Konuşmam bitince ara gaz verdim. "Daha hızlanayım mı yoksa korkar mısın? " dedim alyla.
"Sen korktuğun için bu kadar yavaş gitmiyor muyduk? Ayrıca sen efsaneye devam etsene. " dedi ilk cümlesi alay doluydu ama ikinci cümlesinde merak vardı.
Gülüp hızlandım ve efsaneye devam ettim " Padişah kızını zamanla kaleye yerleştirmeye başlamış. Kızı ne isterse kaleye gönderiyormuş adamları ile. Zamanla padişahın kızı ile evlenmek isteyen insanlar olmaya başlamış. Bu kişiler arasında iki genç varmış. Kızına ilk talip olan kişinden kaleye su getirmesini istemiş, ikinci talipten ise kış mevsimi üzüm getirmesini istemiş. " dedim nefes almak için duraksamıştım.
Arya arkamdan belime vurdu, ben de korkutmak için motoru aniden daha da hızlandırdım.
Arya düşmemek için hızlıca belime sıkıca sarıldı. "Manyak mısın yaa? " diye bağırdı sinirle.
"Sırtıma vurmasaydın yapmayacaktım öyle bir şey. " dedim ben de ona cevap olarak.
"Susmasaydın ben de vurmazdım sırtına. " dedi huysuzca o da.
Başıma bela almıştım anlaşılan. Deliydi bu kız, hem de zır deliydi. Sabır çekip "Sana efsane falan anlatmıyorum. " dedim.
"Neden? " dedi üzgünce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cynefin / Yarı Texting //Ara Verildi
Teen FictionEğlence amaçlı yazılmıştır. Olayların hiç bir, gerçek değildir