Güç Ve Savaş

Kurtlar Sofrası - Bölüm 30

*Kimse bedelini ödemediği bir şeyi kazanamaz. Mira tam anlamıyla çökmüştü ama yeniden ayağa kalkacaktı, kalktığında ise krallığının elinden gittiğini ve onun tahtında bir başkasının oturduğunu görecekti. Savaş meydanında artık ondan başka herkes vardı. Şimdi geri dönmeliydi ve hak ettiği o gücü onlardan geri almalıydı.*

Gardiyan: bekle burada ve sorun çıkarma.

Mira: kimin geldiğini de söyleseniz keşke artık.

*kısa bir süre sonra Miranın ziyaretçisi gelmişti, üç gün olmuştu ve artık iyice umudunu kaybediyordu ki, umudu çıkıp gelmişti.*

Mira: nasıl ?

Hakan: seninle konuşmaya geldim.

Mira: tabi geç otur.

Hakan: olay nasıl oldu ?

Mira: neden merak ediyorsun ?

Hakan: Kerem denen kişi sanırım sağ kolunmuş.

Mira: zaten onu ve kendimi korumak için yaptım, yoksa biz ölecektik.

Hakan: ben şirkete ortak oldum. Ama sanırım geleceği olmayan bir şirkete ortak oldum.

Mira: dışarıdan nasıl göründüğünü biliyorum, ama başka çarem yoktu o an.

Hakan: dışarıdan berbat gözüküyor, o yüzden tekrardan ayağa kalkman lazım.

Mira: sen şirketten bahsettiğine emin misin ?

Hakan: şu an şirketle değil, sadece seninle ilgileniyorum.

*Mira için Hakandan yine beklenmedik bir cevaptı. Utanıp saçlarını düzeltmeye başlamıştı, Hakan onun utandığını anlamamış gibi yaparak konuşmaya devam etti.*

Hakan: bilmen gereken bazı şeyler olabilir.

Mira: ne gibi ?

Hakan: Ahlas Yıldırım öldü.

Mira: ne dedin sen ?

Hakan: İki gün önce ölmüş, onun bütün her şeyi de Tomris'e kalmış. Artık yönetim kurulu başkanı Tomris Yıldırım. Tekrar bir toplantı düzenleyip onu başkanlıktan çıkarabiliriz.

Mira: ben inanamıyorum.

Hakan: bir şeyler daha var.

Mira: daha ne var ?

Hakan: dün sabah şirkete bir kadın geldi. Ahu Soykan.

Mira: Halam.

Hakan: senin yokluğunda işlerle ilgilenecekmiş.

Mira: ne ? Ay aklım almıyor, bittim ben.

Hakan: sakin ol.

*Mira sinirli bir şekilde bağırmıştı. Hakan ise bütün soğukkanlılığını koruyordu.*

Mira: sakin falan olamam.

Hakan: seni buradan çıkartacağım. Bütün suçu da kerem üstlenecek.

Mira: hayır olmaz.

Hakan: sahip olduğun her şeyi kaybediyorsun, izin ver arkana bir avukat ordusu vereyim. Gücümün neler yapabileceğine inanamazsın, biraz olsun bana güven.

Mira: çok yoruldum ben.

Hakan: Merak etme en yakın zamanda seni buradan çıkartacağım.

Mira: sana güvenmekten başka çarem yok.

*Mira ve Hakanın görüşmesi bittikten sonra, Hakan arabasına binip hemen birini arar.*

Hakan: senden birini araştırmanı istiyorum.