Kara Baykuş: Gece ben çok özür dilerim
Kara Baykuş: Gerçekten başına bunların gelmesini istemezdim
Kara Baykuş: Hepsi benim suçum
Kara Baykuş: Seni koruyamadım
Kara Baykuş: Gerçekten çok özür dilerim
Melisleri beklerken telefonuma art arda düşen bildirimlerle Uğur'un mesaj attığını görmüştüm. Tüm başıma gelen bu olayların sebebinin o olduğunu bilmek ondan soğumama sebep oluyordu. Belki tüm bunların başıma gelmesini o da istememişti ama beni hiç sevmeseydi ya da yazmasaydı bunların hiçbirini yaşamayacaktım. Ama yine de onu suçlayabilir miydim? Her şeyden onu sorumlu tutabilir miydim? Sevmek suç muydu?
Gece: Bu daha ne kadar devam edecek?
Kara Baykuş: İnan ki hiçbir fikrim yok
Kara Baykuş: Ama en kısa sürede son bulması için elimden geleni yapacağım Gece
Kara Baykuş: Sana yemin ediyorum ki elimden gelen her şeyi yapacağım
Gece: Bilemiyorum
Gece: Hiç bilemiyorum
Kara Baykuş: Senden sadece tek bir isteğim var
Kara Baykuş: O da benden nefret etme
Kara Baykuş: Nefret etsen bile bunu bana belli etme
Kara Baykuş: Eğer kendimi affedemezsem bırak seni korumayı ben bile hayatta olmam
Kara Baykuş: Lütfen
Gece: Peki
Telefonu kapatıp yanıma koydum. Ne diyebileceğimi bilmiyordum. Kendimi kırgın hissediyordum. Onu suçlamak istemiyordum ama bir yandan da eğer beni sevmeseydi bunların hiçbirinin başıma gelmeyeceği düşüncesi aklımdan çıkmıyordu. Telefonuma birkaç bildirim daha gelmişti ama bakmak içimden gelmiyordu. Oturup sadece beklemeye başladım. Ne düşünmek ne de başka bir şey yapmak istiyordum. Üzerime bir uyku çökmüştü. Acaba uyusam her şey geçer miydi? Beni bu durumdan çekip kurtarır mıydı? Her şeyi unutturur muydu?
Zilin sesini duyduğumda Melislerin gelmiş olduğunu anladım. Kuzey kapıyı açmaya gittiğinde Doğukan ile birlikte oturmuş bekliyorduk. Herkes içeri geldiğinde Doğukan selamlamak için ayağa kalkmıştı. Ben de kendimi ayağa kalkmaya zorlamıştım. Bacaklarımdaki tüm gücü kaybetmişim gibi hissediyordum. Ayağa kalktığımda bacaklarımın titremesine engel olamadım.
"Hoş geldiniz!" Kuzey arkadaşlarımızı güler bir yüz ile karşılarken ben yere yapışmamak için koltuğun kenarından destek alıyordum. Melis durumumu hemen fark etmiş olacak ki Doğukan'ı fark etmeden hemen yanıma geldi.
"Gece, iyi misin? Hiç iyi gözükmüyorsun, bir hastaneye falan mı gitsek?"
"Yok, yok! Sadece biraz başım dönüyor o kadar."
"Ayakta durma otur şöyle. Bak gerçekten hiç iyi durmuyorsun. Emin misin gitmek istemediğine?"
"Eminim Melis. Sakin olur musun lütfen?"
"Tamam canım da bir şey olursa lütfen hemen söyle olur mu?"
"Tamam."
Benim iyi olduğuma ne kadar ikna olmasa da üzerime gelmek istemediğinden uzatmadı. Kafasını çevirdiğinde Doğukan'ı görünce kısa bir duraksadığını fark ettim.
"Merhaba?" diyerek Kuzey'e anlam veremediğini belirten bir bakış attı.
"Ah! Doğru ya sizi tanıştırmadım. Arkadaşlar bu Doğukan, benim çok yakın arkadaşlarımdan biri."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecemin Güneşi
Mystery / ThrillerÜniversite için tek başına yaşayan, normal bir hayatı olan genç bir kızın hayatını kim, nasıl değiştirebilir? Elbette bir hacker çetesi lideri... "Yarı texting" (Küfür barındırır!)