2- TIERRA'NIN LANETİ

32 5 34
                                    

Nefes alamıyordum.
Kalbim patlamak üzereydi ancak yerde yatmaktan başka birşey yapamadım..

Tierra Keithia

Keiko'yu gördüm, öylesine yerde yatıyor, üstündeki zincirler ve vücudunun baskısını aşamıyordu. Korktum, gözleri dönmeye başladığında koşup oradaki Güç Eğitimcilerini etrafta savurmak istedim.

Ben bir savaşçıydım, savaşmalıydım, kahramanım için,Keiko için.

Ellerim göğüsümün üstünde birleşti ve yüzüm gerginliğimi belli ediyordu. Bordo kanatlarım gerildi, yanımdaki öğrenciler bana çarpmamak için geri adım attılar. Akademide Maestro'lara karşı gelmek yasaktı ancak çok umursanmazdı bu kural.

Maestro Frida'yı gördüm, Keiko'nun antrenmanının yapıldığı platformun dışında bekliyordu, çenesi yukarda, kanatları havalanmış. Gözleri acımasızdı. Açık renk gözlerinin içi parlıyordu sanki Keiko'yu öyle görmek istermiş gibi..

Ben bunları düşünürken platform dışında bekleyen bizlerin ne kadar sessiz olduklarını farkettiğimde Keiko'ya yeniden baktım ve gözlerim karardı..

☀️

Kendime geldiğimde avazım çıktığı kadar bağırıyordum. Havadaydım ve kanatlarımı sert ve yavaş hareketkerle çırpıyordum. Vücudum gergindi ve gördüm ki beton platform Keiko'nun kenarından itibaren hocaların olduğu yere kadar çatlamıştı. Sınıf hocamız savrulmuş ve platformdan düşmüştü. Savunmacı olan bu hocamız kanatlarını kullanamadan sırt üstü yere kapaklanmıştı.

"Yaklaşmayın!" bağırdım, kanatlarımı bir kez daha çırptım, esen rüzgari her kanat hareketim kesiyordu.
"Sakın bir adım daha atmayın. Sen de,FRİDA." hırladım. Turkuaz gözlerim parladı, göz bebeklerim kısıldı. Tıpkı bir kedininki gibi.

Yavaşça Keiko'nun yanına indim, nedenini bilmediğim bir şekilde fazla zayıftı. Maestro Frida'dan sonra en vücutlu kadındı koca Akademide, fakat tuhaf bir şekilde zayıftı..

"Keiko."
Fısıldadım, sesim titremedi. Yanına usulca yaklaştım ve kanatlarım hafifçe sallandı,sanki Keiko'nun iyi olduğunun habercisiydi.

"Demiştim.."
Seslenmeme karşılık vermeden konuştu. Sesi boğuktu ve sol kolunun, Karanlık tarafını zaptetmek konusunda zorluk çektiğini gördüm. Frida'ya döndüm, Keiko'nun hocasına.
"İzin istiyorum, Keiko'nun zincirlerini çıkarmak için."
Anlam veremesem de, Keiko'ya karşı olan bağlılığım hiç zedelenmemişti.

"Sana zarar verir.."
Frida konuştuğunda, küçük bir deprem daha koptu platform zeminde, sendelemelerine neden oldu. Beni hafife alıyorlardı.
"Bu bir cevap değildi."
Gözlerim kısıldı, Frida'yı dinlemeden Keiko'ya döndüm ve nazikçe zincirlerini çıkardım. Toplamda 112 kg tutan zincirleri çıkarmak biraz zordu ama başarmıştım.

Keiko'nun nefes alış verişleri rahatladığında bende rahatladım ve bordo kanatlarımı esnettim. Ardından geri çekildim..

Keiko Boris
Gözlerimi tamamen açtığımda, Tierra'yı gördüm. Tatlı pembe dudaklarıyla beraber gülen gözleriyle kendime geldim. Ayağa kalkarken zorlanmadım, ellerime bakakaldım, zincirlerim yoktu.

SON EFSANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin