Bölüm 12- Teslimat

147 15 2
                                    

Emre'nin ağzından;
orman.. şaşırmadan etrafa göz atıyorum. Hiç ses yok. Sadece kuşların kanat sesleri. Kafamı yukarı kaldırıyorum.. ayın parlak ışığı gözlerimi alıyor. Gülümsüyorum, sanki ayda bana gülümseyecek gibi. Arkamdan gelen sesle odağımı oraya yönlendiriyorum ve arkamı dönüyorum. "Gitme." Bir kız, aynı kız. "Neden?" Diyorum hemen. Ellerini uzatıyor. "Anlayacaksın.." kaşlarımı çatıyorum. Yüzü net gözükmeyen kızın ne dediğini algılayamadan rüyamdan uyanıyorum..

Rüyamda Yaprağı gördükten sonra ellerimi yüzüme götürdüm. "Bilinç altıma işliyo bu kız.." diye mırıldanarak yatağımdan yavaşça kalktım. Ali'nin odasına gittiğimde hâlâ uyuyo olduğunu gördüm. Şakalar yaparak uyandırmak ne kadar aklımdan geçse de başka bir planım vardı. Üstüme siyah tişört ve altıma da siyah eşofmanımı giydikten sonra çantamı alıp kapıyı yavaşça açtım ve dışarı çıktım.

Aynı şekilde kapıyı yavaşça kapattıktan sonra arabama doğru yürümeye başladım. Yürürken Ali'ye evden çıktığımı da mesaj attım. Yaklaşık 12 dakikalık yoldan sonra istediğim yere varmıştım. Arabamdan indikten sonra deniz'in dalgalı sesleri kulaklarıma dolmuştu. Saat daha erkendi. Saat'in dokuz buçuğun da kimsenin burda olmayacagını tahmin etmiştim ve tabiki doğru çıkmıştı.

Sahil'in en güzel dalgalı ama yosunsuz yerini seçmiştim. Arabadan çantamı aldıktan sonra kumlara koyup üstümü çıkarmaya başladım. En sevdiğim aktivite denize gelip tek başıma rahatlamaktı. Bütün sorunlarımın çözülmesine yardımcı olmuştu her zaman.

Ailemle hep bu sahil'e gelirdik. O yüzden burayı ekstra seviyordum. Denizin huzurlu sesine ve dalgalarına kendimi bıraktım. Yarım saat kadar yüzdükten sonra kumlara oturdum. Güneş'in yakan sıcaklığıyla kendime gelmiş gibiydim. Yattım ve gözlerimi kapattım. Birkaç dakika kendime rahatlama izni vermiştim. Güneşte üstüm kuruduktan sonra kıyafetlerimi giyindim ve sahil'e son bir kez baktım.

Burası gerçekten güzeldi..

Eve gelince Ali'nin uyanık olduğunu gördüm. "Nerelerdesin ya?"
"Kafamı dağıttım biraz." Ali sahile gittiğimi anlayinca kafasını salladı.. genellikle sahile giderdim. Kendimi duşa attıktan sonra rahatlama gelmişti sanki. Üstümü giyinip, saçımı ıslak hâliyle bırakıp mutfağa doğru ilerledim.

Ali'nin kahvaltı hazırladığını görünce güldüm. "Yapıyorsun bu işi, reis." Ali bana döndü ve göz kırptı. "Masterchef Ali diyeceksin." İkimizde güldükten sonra yardım etmek için hemen ben de salata yapmaya başladım..

Yemeğimizi bitirdikten sonra çay koymak için ayağa kalktım. "Bugün büyük gün, ha?" Kafamı salladım. Tanımadığım birinin evine damat atomlu pide götürecektim. İşsizdim ama eğlenmeyi de biliyordum. "Büyük gün." Mırıldandım. "Markete mi çıksak malzemeleri almak için?" Dediğimde Ali kafasını salladı.

Dişimi fırçaladıktan sonra üstümü giyindim ve kameramı da yanıma almayı ihmal etmedim. Salona geçtim ve Ali'yi beklemeye başladım. "Hızlı ol, lan!" Diye bağırdığımda Ali bir şeyler söyledi ama duyamadım. Ali hazırlanırken Hürkan'ları aramaya karar verdim. Umut'la Hürkan beraberdi zaten. İlk çalışta açtığı için şaşırdım. "Sen bu kadar erken açar mıydın telefonu ya?" Umut'un arkadan beni onayladığına dair bir şeyler söylediğini duydum.

"Sürprizlerle doluyumdur, bilmiyo musun?" Güldüm. "Doğru ya, unutmuşum."
"Ali nerde?" Kafamı koridora doğru uzattım. Koltuk tam kapının yanındaydı, işime gelmişti. "5 saattir hazırlanıyor, sanki makyaj yapiyor amk." Ali'nin bağırdığını duydum.. "ABART AMK." Hürkan duymuş olacak ki gülmeye başladı. Ben de gülmeyi ihmal etmedim..

"Markete gidelim de şu video için malzeme alalım." Hürkan beni onayladıktan sonra evin aşağısına geleceklerini söyleyip kapattı. Ali de telefonu kapatınca hazırlanmış olacak ki salona geldi. "Ruj güzelmiş." Kahkaha attım. "Siktir git ya."
...

Markete sonunda varmıştık. Sessizliği Umut bozmuştu. "Market ne kadar büyük lan." 'Gerçekten' der gibi kafamı salladım. "Şimdi ne arayacağız?" Ali'ye döndüm ve göz kırptım. "Sevgi." Hürkan elini alnına götürdü ve kafasını salladı.. güldüm.

Hemen kameramı çıkardım. "Chat bugün damat atomlu pide yapiyoruz." Hürkan kamera'nin önüne geçti dans etmeye başladı. "Damat atomlu pide yedikten sonra erkekler." Diyip güldüm. Umut'da Hürkan'a katılıp dans etmeye başladı.. "Chat bunlar deli." Hürkan kahkaha attı. Umut durdu. "Ali nerde amk." Dudağımı birbirine bastırdım. "Makyaj malzemesi almaya gitmiştir." Hepimiz kahkaha atmaya başladık

Kamera'yı kendime çevirdim. "Makyaj mevzusu, Ali evden 10 saat çıkamadığı için chat. Yoksa bu çocuk makyaj yapmiyo." Şaka dercesine göz kırptım. Ali bu videoyu izleyince beni öldürecekti..

Malzemeleri aramaya başladık. "Malzemeler ne ki?" Umut böyle diyince cebimden malzemeleri yazdığım kagıdı cikardim. "Bir sürü ıvır zıvır."

Malzemeleri 2 saat sonunda almıştık. Kamera'ya komik anlar çektiğim için keyfim gayet yerindeydi.
Arabaya binip bizim eve geçmiştik. Herkes biraz oturduktan sonra mutfağa geçti. Kamera'yi güzel bir yere kurduktan sonra damat atomu yaptığımız videoyu çekemeye başladık.

1.5 saatin sonunda başarmıştık. Pide'nin üstüne -silah zoruyla fırından içi boş pide almıştık- damat atomu.. ne yalan söyleyeyim enfes görünüyordu. "Durun durun." Diyip odama doğru ilerledim. Dolabımı açtım ve içinden boş pizza kutusunu alıp mutfağa geçtim. "Bi insan niye boş pizza kutusunu saklar amk?"

Ali böyle diyince "Bu sadece boş pizza kutusu değil kardeşim, bu sana kitlediğim pizza kutusu." Dedim ve göz kırptım. Kamera'ya doğru döndüm. "Damat atomlu pideyi pizza kutusuna koyucam. Çok zekiyim biliyorum."

"O zaman benden bir sürpriz daha." Hürkan salona gitti ve elinde bir şapka getirdi. "Siktir git, şaka yapıyorsun." Diyince hürkan kafasını salladı ve güldü. PİZZACI ŞAPKASI! "Artık tamamlandım."

Şapkamı başıma geçirdim ve damat atomlu pidemi pizza kutusuna koyup -kameramı az daha unutuyordum- alıp evden çıktım. Alilerin gelmesini istememiştim. Gerçekçi bir video olsun istiyordum.

Arabama bindim ve kızın verdiği adrese baktım. Buraya yarım saat uzaklıktaydı. Ben napiyorum amk diye bir içimden geçirmedim değil. Adrese vardığımda kocaman bir apartman karşıladı beni. Kafamı yukarı kaldırdığımda baya büyük olduğunu gördüm. Kamerayı çıkardım ve video çekmeye başladım. "Geldim, chat."

Apartman neyse ki açıktı ve içeri girdim. Kat 5 yazıyordu. Asansöre bindim ve aynaya yöneldim. Saçımı başımı düzelttikten sonra kamerayı görünmeyecek şekilde sakladım. Tabiki sonrasinda kizdan yayinlamak için izin isteyecektim.

Asansör 5. Kata geldikten sonra ilerledim ve kızın yazdığı kapıya doğru ilerledim. Kapının önüne gelince durdum kapının üstünde No: 209 yazıyordu. Zili çaldım. Kız çok beklemeden kapıyı açtı. Gözlerim yerinden fırlayacak gibi açılmıştı. "Emre?" Karşımda tam olarak Yaprak duruyordu..

O an göz göze gelince içimde oluşan sıcaklık kalp atışımı yükseltmişti. Sanki içimde ki bi deniz ve yanar dağ birleşmiş gibiydi, kalbim sıkışıyordu. Ağzından çıkan ismim bile melodi gibi geliyordu.

-
BÖLÜM SONU!

Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın lütfen...

Lütfen oy vermeyi unutmayın! Gelecek bölümde görüşmek üzere🫂 |

No: 209Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin