Bişi yok bişi yok bişi yoook

221 23 63
                                    

ʕ⁎̯͡⁎ʔ༄

Biraz geç kaldım ama yeni bölümle karşınızdayım 💅🏻💅🏻

İyi okumalar kuzucuklarım umarım beğenirsinizzzz 😚😚

Bu arada kuzucuklarım bir arkadaş soruyor yorum yazabilir misiniz diye okumayı seviyormuş da 🥹🥹

ʕ⁎̯͡⁎ʔ༄

Charles'dan;

Hayatımda en son huzurlu geçirdiğim an Ferrari'de pilot olacağımın onaylandığının haberini aldığım gündü.

Gerçi pek huzurlu sayılmazdım o günlerde, çünkü babamın ve Jules'in ölümünün üstünden bir hafta kadar geçmiş olmalıydı. Yine de şu an ki huzurum daha da ayrıydı ve paha biçilemezdi.

Max ile sahile inmiştik. Kumların üstünde sessizce vakit geçiriyorduk. Max kafasını, bağdaş kurduğum bacaklarıma koymuş karnının üstüne de Leo'yu yerleştirmişti.

Leo gün batımının verdiği o tatlı hissin eşliğinde uyuya kalmıştı. Hayatımda verdiğim en önemli ikinci karar kesinlikle onu sahiplenmekti.

Birincisini zaten biliyoruz.

Max'in yumuşak platin sarısı saçlarını parmaklarımla geriye tarayarak şekil verdim. Saçlarının dağınık hali ona daha çok yakışsa da böyle de çok tatlı oluyordu. Hele damat tıraşı oldu mu tam ana kuzuna dönüyordu ya, o zaman yanaklarını mıncırasım geliyordu.

Artık etkisi yavaş yavaş kaybolan güneş ışığının rahatsız edici etkisi gittiği için yüzü rahatlamıştı. Belki de uyukluyordu, ne var ki dizlerimde yatarken onu izlemek mükemmel bir aktiviteydi.

Bu huzurlu ortamı bölmek istemedim ama içimdeki bazı şeyler kıpraştığı için ağzımı açmak durumunda kaldım.

"Hayatım?"

"Hmm?"

"Kedi mi sahiplensek?" dememle birlikte Max'in hızla gözleri açıldı. Max'in kedi sevgisini biliyordum da böyle gözünün içini parlatacak kadar sevdiğini de bilmiyordum yani.

"Gerçekten mi? Charles vallaha çok memnun olurum!"

Onun heyecanlı tepkisine gülümsedim ve kafamı salladım hafifçe. "Neden olmasın Maxie. Bence Leo'ya bir arkadaş lazım." dedim.

Max o bariz gülümsemesini bana sunduğunda gözlerinin içindeki çocuk mutluluğu beni de neşelendirmişti. Koskoca şampiyon adamı şu denli bebeğe çevirmek çok hoşuma gidiyordu.

"Lazım demi? Lazım lazım. Bunu halledeceğim. Hangi cins? Yavru mu yetişkin mi? Nasıl bir şey istiyorsun?"

O taramalı tüfek gibi konuşunca gülmemi saklayamadım. "Aşkım bir sakin ol. Gider bakarız barınakların birinden. En tatlısı hangisiyse sahipleniriz."

"Mantıklı, sevdim bu fikri." Ondan da onay aldığımda yine aramıza sakin bir sessizlik çöktü. Geri Max'in saçlarıyla oynamaya döndüğümde arka taraftan gelen seslerle sahil yoluna döndüm.

Bir de ne göreyim! İki tane 'gazeteci'.

İkisinin elinde de fotoğraf makinesi ve bu tarafa doğru bakıyorlardı. Ben onlara kafamı çevirdiğimde fotoğraf makineleri bana dönmüştü.

"Max.. şu an çekildiğimizi söylesem ne tepki verirdin?"

"Bunu verirdim." Lafının hemen üstüne sağ elini kaldırıp orta parmak çektiğinde kaşlarım çatıldı.

"Max!" O elini indirirken, elinin üstüne vurdum. Hoşnutsuzca mırıldandı. "Hak ediyorlar yav. İki dakika zıbarıcam şurada, çekilen muameleye bak!"

Accident 🤙🏽🤙🏽Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin