Accident 🤙🏽🤙🏽

BURAYA KADARRR

Max'den;

"Ne kadar sürecek bu?"

"Biraz daha bekle Max. Ne sabırsız çıktın?"

"Demesi kolay tabii. Kadınla görüşecek olan benim!"

"İçerinin yarısı polis zaten. Ne tantana yapıyorsun amına koyayım!"

Yanımdaki koltukta bilgisayarıyla cebelleşen Fethi'ye gözlerimi devirdim. Onun sakinliği Carlos'dan beterdi ve ben kafayı yiyecektim.

"Anlamadığım tek şey var, biz niye bir Doblo'nun içindeyiz? Başka araba mı bulamadın Fethi?"

"Bu şanslı bir item Charles. Bize şans getirecek."

"Mangal şansı mı getirecek bize amk?"

"Sus valla elimin tersindesin çarparım, gece gece canımı çektirtme benim."

Fethi elini işaret ettiğinde dil çıkardım ona. Tom ve Jerry gibi birbirimizi yiyorduk her yüz yüze geldiğimizde.

"Mangal ne ki?" dedi Charles arka koltukta dondurmasını kaşıklarken. Yolda bir anda tatlı krizi tuttuğu için ona dondurma almak zorunda kalmıştım.

"Amerikalıların barbeküsü."

"Ee fark ne?"

"Ahan da bu araba. Hayatında epik bir dayı karakteri açılmışsa eğer bu item ona simülasyon tarafından bedava veriliyor. Renk, seri, yıl falan beleş seç istediğini. İtemin yanında gelen bonus hediyeler ise mangal ve piknik tüpü."

"Türk olmadığım halde en çok bildiğim tek şey anasını satayım."

Charles'ın arka koltukta bize garip garip baktığını görebiliyordum, ne kadar arkam dönük olmasa bile.

"Vay be.. Max emekli olduğumuzda orda mı yaşasak? Sonuçta sen seviyorsun önde giderken mangal yakmayı."

"Bence artık onu senin için demeliyiz Charlie. Ne de olsa Meksika'da yine birinciydin."

"Daha önümde bir sürü yarış var. Ne olacağı belli olmaz Maxie."

"Flörtleşmenizi bölüyorum ama kadın geldi."

Fethi'nin başını kaldırmadığı bilgisiyardan kadını nasıl gördüğüyle alakalı dalga geçecektim ancak bana dönen bakışlarıyla soluk verip arabadan indim sadece.

"Şans dileseniz iyi olur."

"Ya git hadi işine, şanslı piç."

Gözlerimi devirip kapıyı kapattım. Şu işi çabucak halledip evimde uyumak istiyordum artık.

•

Charles'dan;

Max arabadan indiğinde Fethi sessizliğe büründü. Yanında içerdeki polislerle iletişim kurabileceği bir telsiz dizlerinin üstünde de mekanın kameralarına ulaştığı bilgisayarı duruyordu.

Bende arka koltuktan ön boşluğa doğru geldim ve bilgisayara baktım merakla. Max ile kadın mekanın bar kısmında sandalyeye oturmuş sohbet ediyorlardı.

"Görüyor musun?"

Omzunu biraz daha çekip bana ekranı görme olanağı sağlayınca başımı salladım. O da bir şeyler mırıldandı ve kamera görüntüsüne bakıp telsizi eline aldı.

"Kadın ile buluştular, dikkatli olun."

"Ne olacak şimdi?"

"Kadını izleyeceğiz, eğer ki garip bir şey olursa ben buradan müdahale edeceğim. Daha sonra ensesine çökecekler, Max'de aradan sıyrılacak."