O sabah, yine yatağında beraber uyanmıştık. Dün gece okula geri döndüğü için dışardan yemek söyleyip biraz şarap içerek kutlamıştık. Aslında o istememişti ama ben ısrar etmiştim. Alkol sevmiyordu. Gerçi ben de hayatımda sınırlı kez içmiştim. Nedense hiç evden çıkasımız gelmiyordu. Her an kapalı kapılar ardında özgür olmak, yakın olmak istiyorduk.
Hazırlanırken, gömleğini giymesine yardım ettim.
"Bugün sevgilimin ilk iş günü. Hangi kravatınızı takmak istersiniz acaba?"
Güldü.
"Sen hangisini yakıştırırsan onu takabilirim."
Mavi olanı aldım ve gözlerini gözlerimden ayırmadan bağlamaya başladım.
"Derste nasıl aramızda hiçbir şey yaşanmamış gibi davranacağım merak ediyorum."
"Senin gözlerine bakmak varken ders anlatmak benim için daha zor olacak."
Gülüştük.
"Asya, şaka maka... Artık çok dikkatli olmamız lazım. Okulda profesyonel sınırları aşmamalıyız."
Gözlerimi devirdim. "İyi de biz aramızda bir şey yokken de yakındık. 4 yıl boyunca dersime siz gireceksiniz sonuçta. Gördüğüm yerde kaçacak halim yok. Dersle ilgili soru sormak için falan yanınıza gelebilirim yani. İnsanların alışması lazım."
Okuldayken günüm her zamanki gibi geçiyordu. Arada Esrayla konuşuyor, sigara içiyorduk. O diğer kızlarla sohbete daldığında canım sıkılmıştı. Cihan'ı çok özlemiştim...
Adımlarım kendiliğinden odasına götürmüştü beni. Kapıyı tıklattım.
"Girin."
Önündeki dosyalarla uğraşıyordu. Beni gördüğünde duraksadı.
"Günaydın hocam."
Dudaklarında oyuncu bir gülümseme belirdi.
"Günaydın. Ders dökümanlarını almaya mı geldiniz?"
İlerledim ve masasının üstüne oturup bacak bacak üstüne attım.
"Pek sayılmaz."
İddialı hareketim üzerine kaşlarını kaldırdı.
"Ziyaretinizi neye borçluyum peki?"
Dudaklarımı yapmacık bir şekilde büzerek konuştum. "Hocam, bu dersten kalırsam beni geçirecek misiniz?"
"Size neden özel bir muamele yapayım ki?"
"Bilmem... Elbette bir karşılığı olacaktır."
Gözleriyle kapıyı kontrol ettikten sonra, ellerini bacaklarıma götürdü.
"En iyi öğrencilerimden birisiniz, sizi kaybetmek istemem."
"En iyi yanım ne mesela?"
"Bacaklarınız mesela..." dedi okşamaya devam ederken. "Uzun, beyaz, pürüzsüz..."
"Öyleyse bana yardımcı olacak mısınız?"
Beni aniden kucağına çekti. Hem irkilmiş, hem hoşuma gitmişti.
"Sen de bana yardımcı olursan neden olmasın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher's pet
Romanzi rosa / ChickLit"Belki utanç vericiydi ama, biri görsün, dokunsun, sevsin istiyordum artık. Güçlü kolları, kendinden emin ses tonu, ne yaptığını bilen elleri ve dokunuşları olan biri... Bana hayatın anlamını öğretebilecek, omzuna yatıp kokusunu içime çekebileceğim...