Bir Eflatun Aşk

4. Bölüm

Hikayenin gidişatıyla ilgili yorum yapar mısınız lütfen. Bir de hikayede görmek istediğiniz sahneler varsa söyleyin bende yazayım :)

Keyifli okumalar.

.............

Yağız beni susturmuştu. Hem de... Dudaklarımdan öperek.

Böyle bir şey yapacağını asla düşünmemiştim. Şaşkınlıktan gözlerim kocaman açılmıştı ama Yağız'ın gözleri kapalıydı. Dudakları hala dudaklarımın üzerindeydi ama hareket etmiyorlardı. Öylece duruyorlardı. Bense şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırmıştım. Dudakları hala dudaklarımın üzerindeyken ve elleriyle kollarımı tutarken hareket bile edemiyordum.

Yağız kafasını yana eğip dilini dudağıma sürdü ve ben işte o zaman kendime gelip şoku üzerimden atmıştım. Kollarımdaki ellerini sertçe itip onu kendimden ayırdım ve suratına sert sayılabilecek bir tokat attım. Tokadın etkisiyle kafası yana doğru devrildi. Belli ki beklemiyordu ona tokat atmamı bu yüzden boş bulunmuştu. Ama o tokadı hak etmişti.

Beni öpmüştü! Beni öpmesi yetmemiş bir de dilini dudaklarıma sürtmüştü. Elimin tersiyle dudaklarımı silip en çok nefret ettiğim şeyi yaparak yere tükürdüm. Bu gerçekten iğrenç bir histi. İnsanın ilk öpücüğünü tanımadığı bir adam tarafından ve izinsiz bir şekilde alması gerçekten berbat bir histi. Nasıl öpebilirdi beni ya? Nasıl cüret edebilirdi buna?

Yağız bir adım bana yaklaşıp ismimi söyledi.

"Açelya."

O bana yaklaşınca ben de bir adım gerileyip aramızdaki mesafeyi kapatmasına izin vermedim. "Yaklaşma bana." diyebildim sadece. Her seferinde bana dokunmayacağını söylemişti. Ama sözünde durmayıp iznim olmadan beni öpmüştü. Ben de salak gibi güvenmiştim ona. Bana dokunmayacağına inanmıştım. Ama salaklık bendeydi işte. Tanımadığım bir adama ne diye güvenmiştim ki? Aptaldım ben, aptal!

"Her seferinde bana dokunmayacağını söylemiştin. Ama sen beni..." dedim ve sustum. Devamını getiremedim. Sesim titriyordu. Çok zoruma gitmişti. Beni izinsiz öpmesi, ilk öpücüğümü benden çalması.

"Susturmak için yaptım." dedi. Bu sırada bir adım daha yaklaşmıştı bana. Ellerimle göğsünden itip uzaklaştırdım kendimden. "Susturmak için yaptın öyle mi?" diye sordum bağırarak. "Geri zekalı. Öpmeden susturamıyor muydun?" Hala bağırıyordum çünkü yaptığı şeye çok sinirlenmiştim. Bulduğu çözüm bu muydu yani? Öpmek miydi? Hem de dudağımdan. Salak herif.

"Abartmasan mı acaba?" diye sordu ukala bir tavırla. Abarttığımı düşünüyordu resmen. Tanımadığım bir adam tarafından izinsiz bir şekilde öpülüyordum ve verdiğim tepkiyi abartılı buluyordu beyimiz. Ellerimle göğsüne vurup arkaya doğru iteklemeye çalıştım ama cüssesi benim iki katım olduğu için yerinden kıpırdamadı bile. Yine de vazgeçmedim ve tekrar vurdum göğsüne.

"Sana az bile yapıyorum. Ne hakla ya? Ne hakla öpersin beni?" Önüme düşen perçemlerimi arkaya atıp olduğum yerde sağa sola gitmeye başladım. Sinirden yerimde duramıyordum. Hakkı var mıydı ki beni öpmeye? Eliyle de kapatabilirdi ağzımı. Ya da konuşarak da kesebilirdi sözümü. O zaman da susardım ki. Konuşmaz onu dinlerdim.

Sağ gözümden yanağıma doğru bir ıslaklık hissettiğim anda elimin tersiyle sildim yanağımı. Şimdi değil. Kendimi biraz daha tutmam gerekiyordu. Şu anda değil, lütfen.

Yağız kolumdan tutup beni durdurdu ve kendine çevirdi. Ona o kadar sinirliydim ki yüzünü bile görmek istemiyordum şu an. "Tamam Açelya, sakin ol lütfen. Bir anda oldu bende kendimden beklemiyordum."