Merhabalaar
Biz geldik (ben ve asabi oğlum Jungkook
Oylamayı unutmayın diye hatırlatma!!
Yorumlarınızı beklerim, siz yorum yaptıkça yazasım geliyor
°°°
Yorgunluktan sırtım kambur şekilde yürürken yanımdaki Jimin de öyle olsa gerek konuşmuyordu. Mekanda birkaç saat daha oturup akşama yakın mecbur kalkmıştım. Daha fazla içip sarhoş olmak istemiyordum. Jimin de kalkacağını söyleyince beraber yürüyorduk. Evleri benimkinden iki sokak üstteydi. Çocukluk arkadaşı sayılırdık."Siz hâlâ kaldığınız yerden devam mı dövüşmeye?"
Dakikalar sonra Jimin'in sorusuyla sıkıntılı bir nefes verdim. "Kudurukluğunu görmedin mi piçin? Resmen döndüm diye yerinde duramıyor." dediğimde kafasını eğip kıkırdadı.
"Taehyung yokluğunda bayağı uslanmıştı aslında, sen dönünce bulaşmaz sandım açıkçası." dediğinde alttan alttan onu bana savunduğunu hissettim. Sinirlerim bozuldu bu duruma.
"Sorun bende mi yani Jimin? Ne ima ediyorsun?" öfkeli olduğumu sansam da sesim alındığımı belli ediyordu. Yan yana yürürken elini omzuma attı, gönlümü almaya çalışır gibi.
"Yok oğlum biliyorum ben seni," dedikten sonra yine güldü. "Demek ki sorun sizin tuhaf ilişkinizde."
"İlişki mi? Tanrı aşkına tüylerim diken diken oldu." deyip kolumu gösterdiğimde yüksek desibelli bir kahkaha attı.
"Yani yıllardır kavgalısınız ama ne bileyim çözemedim sizi de." deyince daha da kafam karışmıştı.
"Jimin, inan kafam hafif güzel zaten hiç ironik, eleştirel ve de karmaşık sözlerini çözecek havamda değilim. Açık açık konuş." dediğimde bir nefes verdi.
"Lisedeyken iki ay çıktığın kızı hatırlıyor musun?" dediğinde öfkeyle yüzüne baktım. Ne gerek vardı sinirimi bozmaya? Beni umursamadı. "Hani seni aldatmıştı," dediğinde gururum tekrardan kırılmıştı. "Taehyung ile." dediğinde ise hepten tutuldum.
"Ee kardeşim var mı başka hatırlamadığım da sinirimi bozan anı?" sokak ortasında duraksadığımda o da durdu. "Sakin olsana sen bi, başka bir şey diyeceğim." dediğinde kafamı sabırla yana eğip yürümeye devam ettim.
"Taehyung o kızı hiç sevmiyordu, sırf seninle beraber diye ayırmıştı sizi. İki gün takılıp bıraktı kızı." bunları zaten biliyordum. Taehyung iti sırf düşmanız diye ağır oynuyordu bazen. "Soktuğumun piçi işte." diye cevap verdiğimde gevrek gevrek güldü.
"Senin hiç kimseyle yakın olmana izin vermiyordu, sinirleniyordu nedense." dediğinde konunun gidişatı ile kaşlarım çatıldı.
Rahatsız olmaya başlamıştım. "Mutlu olmama katlanamıyordu işte neyini sorguluyorsun tanrı aşkına?" dedim uzatmaması için. Zira kafama tuhaf tuhaf fikirler sokmasına izin veremezdim.
"Sen öyle diyorsan." tereddüt eden sesi iyice sinirimi bozmuştu. "Öyle diyorum Jimin, böyle şeyler dile getirme, yanlış anlaşılmaya müsait konular." deyip yüzümü ekşittim. Homofobik değildim fakat o itin olduğu her konuya fobim vardı.
Ayrıca ben heteroydum.
"Gelmişiz bile." dedim evime bakarken. O da kafasını sallayıp "ben gideyim o zaman, eve gidip biraz dinlenip babamın yanına uğrayacağım." dediğinde kafamla onayladım. Elini omzuma atıp, "sen aldırma az önce söylediklerime, kafam iyi benim de." dediğinde içine dert olmasın diye gülümsedim.
"Görüşürüz o zaman." deyip hafifçe omzuma vurduğunda, "görüşürüz, yarın buluşuruz yine." deyip göz kırptım. Kafasıyla onaylayıp elleri cebinde yürümeye devam ettiğinde ben de bahçe kapısını aralayıp içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belong To Me |tk
Fanfiction"Ya şimdi beni reddet arkama bile bakmadan odayı terkedeyim." Dediğinde yutkundum. "Ya da beni kabul et ve seni gün ağarana kadar terleteyim." |Düz yazı