Belong To Me |tk

04

Merhabaa

Yorumlarınızı okumak için kahve yapmaya gidiyorum

İyi okumalar

(İtalik yazdığım yerler İngilizce konuşmalardır, söylemiş bulunayım şimdiden)

°°°
"Ahh, oğlum acıyor ellemesene."

Jimin dudağımdaki yarayı kontrol ettikten sonra çenemi ittirerek bıraktı. "Aferin amına koyayım, iyi ki sakin kal demiştim döndüğünde." her şeyi Taehyung iti yapıyordu, azarı ben işitiyordum.

"Yemin ederim kışkırttı, sakin sakin yürüyorduk döv beni döv beni diye bağırıyordu suratı." deyip çocuk gibi kendimi açıklamaya çalıştım. Sabahın erken saatinde annem yüzümü görünce ondan da bir ton azar yemiştim. Şimdi Jimin ile marketin önünde oturmuş soda içiyorduk.

"Canımın içi, sohbet etmeyin madem birbirinize katlanamıyorsunuz." deyip bana baktığında cevap vermedim. Çünkü yanımıza doğru Chaeyoung geliyordu.

Mahallemizin kızıydı, eh arkadaş sayılırdık. Tabi o bana pek o gözle bakmıyordu. En azından lisedeyken öyleydi.

"Jungkook, hoş geldin." içine kaçan sesiyle yanımızda bitip konuştuğunda ayıp olmasın diye ayaklandım. Çünkü geldiğimden beri görmemiştim. "Hoş buldum Chaeyoung." deyip yerinde duramadığını fark edince iç çekip kendime çekerek beline sarıldım.

Vücudu kasıldı. Fakat hemen parmak ucuna çıkıp omzuma sıkıca sarıldı. Birkaç saniye öyle durup ayrıldığımda al al olmuş yanaklarını gördüm. Demek ki durum hâlâ aynıydı.

"Neler yapıyorsun?" dedim ensemi kaşırken. Onunla nasıl konuşmam gerektiğini kestiremiyordum. Yerinde hafifçe sallanıp, "iyiyim Jungkook okul bitti şimdi staja gidiyorum." dediğinde kafamı salladım. En son Jimin hemşirelik okuduğunu söylemişti.

"Sen peki?" dedi gözlerini kaldırarak. Gözlerime bakınca anında kaçırıyordu. Fakat yüzümdeki yaraları görünce kaşları çatıldı aniden. "Tanrım, kim yaptı bunu?" diyerek refleksle çenemi tuttuğunda canım yandığı için yüzümü buruşturdum.

"Önemli değil ya dalaştım serserinin biriyle." dediğimde sol taraftan elleri cebinde bize doğru gelen serseriyi gördüm. Bakışları önce bana, sonra da çenemdeki ele kayınca çenesini oynattığını gördüm. Hayvan herif.

"Kötü dövmüşler merhem sürdün mü?" dediğinde elini ona fark ettirmeyerek indirdim. "Yok ya, pek acıtamadı zaten." dediğimde Chaeyoung'un hizasına gelen Taehyung bu dediğime de sırıtır sandım. Fakat gözleri hâlâ bir bende bir kızdaydı.

"Kim bilir ne yaptın da yedin dayağı." dediğinde kızın gözleri ona kaydı. Onun da yüzünü görünce derin bir nefes aldı. Muhtemelen anlamıştı dalaştığım serserinin o olduğunu.

"Taehyung çocuk daha yeni gelmiş, niye böylesin sen?" diye çıkıştığında şaşırdım. Sessiz, sakin bir kızdır genelde. Taehyung birkaç saniye ona tepkisiz bir şekilde baktı sadece. Dili bir bana uzundu onun.

"Hadi ama çocuklar, lise arkadaşıyız biz." diyerek sonunda konuşmaya dahil olan Jimin'e döndü gözlerimiz. Bu durumdan açıkça sıkılmıştı.

"Neyse ben markete uğrayacaktım." diyen Chaeyoung ile gözlerim ona döndü. "İsabet olur." burnunun ucunu kaşıyarak ağzında lafı geveleyerek konuşan Taehyung'u duymuştuk.

"Sonra tekrar konuşalım, özlemişim." dedim nedense Taehyung'un inadına demişim gibi. Kızın aydınlanan yüzüyle kendimden utanmıştım. "Tamam o zaman." diyerek uzaklaştı oradan.