IV

407 26 7
                                    

sizce bernanın gözünden de bi hikaye okumalı mıyızzz?? ~ bu arkadaş nefise!!

~: "yatalım istemiyorsun yani"

Berna: "ne"

~: "yok bir şey oturalım hadi"

Berna: "herkesle konuşabilmek için saçma sapan konular açarken bile neden benimleyken konuşmuyorsun doğru düzgün?"

~: "a öyle mi, fark etmemiştim hiç"

Berna: "inan fark edilmeyecek gibi değil"

~: "bundan sonra seninle konuşurken de saçmalarım o zaman"

Berna: "lütfen"

~: "ee sende yardımcı ol da konuşalım"

Berna: "neyse yarın konuşalım en iyisi, uykulu uykulu biz pek konuşamıyoruz galiba"

~: "konuşurduk aslında ama neyse"

berna sandalyesinden kalkıp bir şey demeden kendine yeni bi kahve yapmıştı bense sadece onu izliyordum. kahvesinden bi yudum alıp bana baktı.

Berna: "güzel olmuş, hadi iyi geceler"

diyip hızlıca mutfaktan çıktı. arkasından sadece sessizce iyi geceler demiştim ve ben dediğimde çoktan gitmişti.

galiba onunla konuşmadığım için onu sevmediğimi ya da nefret ettiğimi falan düşünüyordu oysa ki onun hakkında ki hislerim tam tersiydi. bilmiyorum ama konuşamıyorum işte onunla saçmalayamıyorum bile gereksiz bir şekilde.

berna mutfaktan çıktıktan sonra bende tekrar kafamı gökyüzüne çevirip yıldızları izlemeye başlamıştım. ne kadar zaman sonra uyuyakaldım bilmiyorum ama sabah kalktığımda her tarafım dağılmış ve belim ağrır bir şekilde mutfakta uyanmıştım.

kalkar kalkmaz gidip lavaboda yüzümü yıkamıştım ve geri mutfaktan bi bardak su alıp odama doğru yürümeye başladım. saate baktığımda saatin daha 7 olduğunu gördüm ve uykum açılmadan geri yatağa yatıp uyudum.

sanırım kahvaltı saati gelmişti çünkü her sabah olduğu gibi yine yasin'in hayvan gibi kapıyı çalmasıyla uyandım.

Yasin: "nefooo"

Yasin: "uyan hadi yeter"

Yasin: "NEFFOOOO"

yatağımdan sinirli bi şekilde kalkıp uykulu ve dağınık halimle kapıyı açtım.

~: "ne var be"

Yasin: "maşallah nasıl bi uyku var sende"

~: "sanane"

konuşurken gözümü dahi açamıyordum, tek gözüm kapalı bi şekilde konuşuyordum. ve tabii ki nefise karatay şanssızlığı adını verdiğimiz o lanet şey burada da kendini göstermişti. ben mal mal gözlerle yasin'e bakıp onunla konuşurken arkadan dupduru güzelliğiyle berna geçmişti. 3 saniye gibi kısa bi süre göz göze gelmiştik ve yürümeye devam etmişti. beni böyle görmesi tam bi fiyaskoydu. tek tesellim survivor'da beni daha kötü hallerde göreceği gerçeğiydi.

o an yasinin omzundan hafif ittirip

~: "tamam git hadi geliyorum"

Yasin: "5 dakikan var koş"

~: "uf tamam git"

Yasin: "kırılıyorum yalnız"

~: "hadi git aşağıda kırıl birazda canım görüşürüz baayy"

diyerek kapıyı suratına kapattım ve hızlıca üstümü giyerek aşağı indim. neredeyse herkes kahvaltı masasına oturmuştu. e tabii ki bi kişi yine yoktu, o isim de aleynaydı. ben masaya oturduktan yaklaşık 5 dakika sonra falan da o geldi ve masa servisi başladı.

sanırım hepimiz çok acıkmıştık. ilk başta herkes nazikçe yemeye çalışsa da bu sadece 2 dakika sürmüştü. 2. dakikanın sonunda herkes yine masaya saldırmaya başlamıştı. ama cidden acun medyanın ekibi bu yemek işinde de harikalar.

takımlarımız belirlendiği için eğlencesine takımlar halinde oyunlar oynuyorduk ama tabii ki bu oyunlarda bile gerginlik oluyordu. cidden survivor başladığı zaman olacak gerginlikleri tahmin dahi edemiyorum. sanırım bu sene ciddi bir all star izleteceğiz sevenlerimize.

bu oyunumuzda ki kaos tabii ki kaoslar kralı sercan tarafından çıkmıştı. yine bi itiraz vardı ve ogedayın da buna karşı çıkmasıyla iş büyümüştü. fiziksel bir şey yoktu elbet sadece ağız dalaşıydı ancak bizim bi yunus emre'miz vardı ve o varken hiç bi tartışma sadece ağız dalaşıyla kalamazdı öyle değil mi?

Y. Emre: "evet sevgili takımım sercan abinin itirazını size mi vereyim yoksa ikiye katlayıp bi başkasına mı?"

Sercan: "yine çocuk çocuk konuşmaya başladın"

Y. Emre: "sende yine itirazlarına başladın"

Sercan: "itiraz değil saçma sapan hareketlerinize tepkimi veriyorum

Y. Emre: "kim yapıyor lan saçma sapan hareketler"

Sercan: "lanlı lunlu konuşma benimle yunus"

Y. Emre: "konuşursam nolur"

Yasin: "uğraşma yunus gel"

Y. Emre: "beyefendi konuşmazsa uğraşmam bende"

Sercan: "susuyoruz işte konuşma daha fazla"

Y. Emre: "sana mı soracağım ne kadar konuşup konuşmagacağımı?"

Sercan: "buradayken böyleysen sen survivor'da fazla durmazsın haberin olsun. ilk haftadan diskalifiye"

Y. Emre: "görücez kim fazla duruyor kim az duruyor"

Berna: "hadi beyler dağılın da devam edelim, ödüllü değil sonuçta eğlenmenize bakın"

bernanın konuşurken ki o yabancı aksanlı ses tonu ve bazı kelimeleri yanlış söyleyişi o kadar tatlıydı ki o sabaha kadar konuşsa bile hiç bıkmadan onu dinleyebilirdim.

Darling | NefBer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin