Darling | NefBer

VII

bugün diyecek bir şeyim yok o yüzden direkt geçiyoruz hikayeyee//

yeni bi gün bizi bekliyordu, yeni yarışmalar. dün takımımıza yeni bi isim katılmıştı ve enerjisiyle hepimize ya da en azından bana iyi geliyordu. gerçi gördüğüm andan beri her şeyiyle bana iyi geliyordu.

her neyse bugün sabahtan konsey olduğu söylendi ve aceleyle gittik. şu aralar olan konseyler hepimizi korkutmuyor değildi. yine biri mi geçecekti ya da başka bir şey mi vardı acaba? hepimizin aklında bu sorular varken konsey alanına varmıştık bile.

konsey bitiminde korktuğumuz gibi bir şey olmadı hatta hepimiz sevinmiştik. çünkü büyük ödüllü bi dans yarışması olacaktı. halk oylaması ile 6 kişi seçilecek ve onlar da 6 kişi seçecekti. yani 12 kişi rio'ya gidecek ve 2 gün keyifli zaman geçirecektik. dans konusunda ne kadar iyiyim tartışılmaz ama şuan rio'ya gitmeyi her şeyden çok istiyordum.

adaya geri döndüğümüzde herkes hemen dans çalışmalarına başlamıştı bile. galiba herkes en az benim kadar gitmek istiyordu rio'ya. daha önce danslarını izlediğim ve çok güzel dans eden isimler vardı elbette. bunlardan biri de berna'ydı. zaten normal hayatında da dansla iç içe olan bi isimde ve onun da rio'ya gideceğine emindim.

aklımdan bende rio'ya gidersem berna'yla güzel vakit geçiririz belki diye düşündüm ancak daha sonra hemen aklımdan bu düşünceleri sildim çünkü saçmalıyordum. aşık değildim ona hoşlanmıyordum bile sadece ufak bi beğeniydi o kadar. ya da en azından ben öyle sanıyordum. hislerimden emin değildim.

aklım karmakarışık bi şekilde bende çalışmaya başladım. yapacağım dansı düşününce aklıma yanımda getirdiğin pembe tişörtüm geldi. heyecanla çantama doğru koştum ve tişörtü mutlu bi ifadeyle çıkardım. evet kesinlikle bunu giyecektim.

o an ki heyecanımla arkamdan berna'nın geldiğini dahi fark etmemiştim. gülerek yanıma geldi ve elimde ki tişörte baktı.

berna
yakışır sana.

ne.

berna
tişört diyorum tatlıymış. bunu
mu giyeceksin?

ha evet, öyle düşünmüştüm.

berna
tişört gayet güzel ama bence
biraz üstünde oynayarak daha
güzel bi şeye dönüştürebiliriz
sanki.

ne yapıcaz ki?

__

elimden tişörtü alıp yere oturdu ve benimde oturmam için göz işareti yaptı. geçip yanına oturdum ve bi makas yardımıyla tişörtün altından biraz kesti. bi kaç dokunuşla daha eskisinden daha güzel bi şeye dönüştürmeyi başarmıştı.

altından kestiği parçalar ve tel tokalar yardımıyla da kurdele şeklinde 2 tane çok güzel toka yapmıştı.

heyecanla elindekileri aldım ve baktım.

ya teşekkür ederim çok güzel
oldu bunlar.

berna
ne demek, senin üzerinde daha da güzel duracağına eminim. denesene bi.

aa evet deneyeyim bi.

__

diyerek tekrar aynu heyecanla ayağa kalktım ve tişörtü üzerime geçirdim. ardından berna da yerde ki tokaları alıp yavaşça ayağa kalktı ve bana doğru yaklaştı. iki tokayı da nazikçe saçımın iki tarafına da takıp hafif geri çekildi. kafasını geriye doğru atarak minik bi süzdükten sonra

berna
yakışacağına eminim demiştim dimi? çok tatlı oldu baksana.

senin sayende tatlı oldu.

berna
başkası giyseydi bu kadar
tatlı olur muydu bilemedim.

he sen diyorsun ki kıyafet değil
sen tatlısın.

berna
hmhm tam olarak onu diyorum.

__

berna'nın bunu demesiyle hafif gülümseyip başımı öne eğdim. daha sonra tekrar ona baktım. bi kaç saniye göz göze kaldıktan sonra yanıma geldi ve sessiz bi şekilde "umarım ikimiz de rio'ya gideriz, güzel geçeceğine eminim." dedi ve biraz daha yüksek sesle  "çalış bakalım." diyerek barakanın arka tarafına gitti.

aslında benim dansımda çalışacak bir şey yoktu o yüzden barakaya oturdum ve saatin gelmesini beklemeye başladım.

o sırada arkadan berna'nın ayak seslerini ve nefes seslerini duydum. barakanın arka tarafında oluşan boşluklardan berna'yı görebiliyordum ancak o beni göremiyordu.

çok güzel dans ediyordu. hareketleri, dans ederken arka da hafif mırıldandığı şarkıyla beraber sesi... kısacası her şeyi mükemmeldi. arkama yaslanıp o minik deliklerden onu izlemeye başlamıştım.

her hareketinde bende heyecanlanıyordum. onu izlemek gerçekten güzel ve huzur vericiydi. dansını değil direkt onu izlemek huzur vericiydi. karşıma otursa sabaha kadar tek kelime etmeden, her zerresini inceleyerek izleyebilirdim onu.

bi süre sonra arkadan yasin yanıma geldi.

yasin
napıyorsun burada tek
başına nefo'cum?

oturuyorum yasin'cim, ne yapıyor
gibi duruyorum.

yasin
bi kere ben bir şey deyince
ters cevap vermesen ölürsün
dimi.

hmhm evet canım çok hoşuma
gidiyor seninle uğraşmak.

yasin
evet baya anlaşılıyor o.

__

bi süre daha sohbet ettikten sonra sonunda dans yarışması vakti gelmişti. tekneye binip alana doğru gittik. kırmızı takım da dahil olmak üzere hepimiz çok heyecanlıydık. herkes kendi takımının olduğu tarafa geçip oturdu ve bi kaç dakika sonra acun abi geldi.

// diğer bölümde de dans yarışmasını yazarız artık. oy ve yorumu unutmuyoruz, iyi okumalarrr.