VI

222 24 3
                                    

selamlar berna'dan çok ümitli olduğum için yeni bölüm yazmaya geldim 😉😉 ////

evet yeni bi güne daha takımca merhaba demiştik. aslında bu takımda olduğum için çok şanslıydım ve mutluydum. hepsi birbirinden iyiydi. takımda tek eksik kişi vardı. yani bana göre tek bi eksik vardı. o da berna'ydı. çıkmıyordu aklımdan.

teknelerimize bindik ve oyun alanına doğru gittik. yolun yarılarında iki takımın teknesi neredeyse yan yana gidiyordu. kafamı o tarafa doğru çevirdim ve ilk gözüme çarpan berna'ydı. berna ve aleyna. beraber oturmuş gülerek sohbet ediyorlardı. bundan rahatsızlık duymadım elbette ama içimde bi huzursuzluk vardı sanki.

oyun alanına gelmiştik ve herkes teknelerden inmişti. murat'ın yanına gittik ve hem ödülü açıklayıp hem de oyunu anlattı. çok vakit kaybetmeden seçmeleri yaptık. aslında ben ilk çıkıp nagihan ablayı seçecektim ancak ilk seçme onlardaydı ve berna çıkıp beni seçmişti. doğrusu beni seçmesini beklemiyordum ve şaşırmıştım. ama görünen oydu ki takımı da berna'nın beni seçmesini beklemiyordu.

seçmelerden sonra berna ve ben oyuna çıkacaktık. benim yanımda poyraz gelirken berna'nın yanındaysa aleyna geliyordu. istemeden onlara biraz fazla bakmıştım sanırım. en son poyraz başarılar dileyip hafif geriye çekildi ve berna ile ben parkurun başına geçtik. kafasını bana doğru çevirdi.

berna
benden nefret ettiğini falan düşünmeye başlıyorum.

yok neden nefret edeyim senden.

berna
bakışların mesela. insan sevdiği birine böyle bakamaz diye düşünüyorum.

ne varmış ki bakışlarımda.

berna
sevgi hariç her şey var gibi.

-

oysa ki ona fazlasıyla sevgiyle bakıyordum. son dediği cümleden sonra sadece boş boş ona baktım ve en sonunda başarılar dileyip önüme döndüm. neden nefret ettiğimi düşünüyordu ki. ben aklımda ki düşüncelerle boğuşurken murat düdüğünü çalmıştı ve ikimizde başlamıştık parkura.

çamur parkuruydu ve maalesef bi yerde ayağımın kayması sonucu düşmüştüm. bir şey yoktu ama geride kalmıştım. berna bi kaç saniye önce gelmişti atışlara ancak atamıyordu. disk atışı vardı ve gelir gelmez 3'te 2 yaparak kazandım oyunu.

yorulduğu yüzünden belliydi ve takımından kimse de gelip ona destek olmuyordu. hatta kendi takım arkadaşları eleştiriyorlardı bile. berna sakince geçti ve bench'e oturdu. bense kendi takım arkadaşlarımın yanına geçtim ve beni tebrik ettiler.

hala aklım berna'nın dediğindeydi. ona bakmak içi kafamı çevirdiğimde bench'te görememiştim onu. biraz daha bakınırken denizin kenarında aleyna'yla otururken gördüm. bu kadar yakın olduklarını bilmiyordum. elbette berna'yı kıskanabilecek bi konumda değildim ve kıskanmıyordum da. ama garip bir şey vardı içinde ve asla gitmiyordu.

oyun bitti ve yine biz kazanmıştık. sevinçle önce ödüle sonra adamıza gittik. ancak akşam adada otururken acil durum konseyi olduğu söylendi ve bizi alıp konsey alanına götürdüler. giderken aramızda konuşmuştuk. ya diskalifiye ya sakatlık ya da ceza gibi bir şey vardı sanırım. ancak bizim takımdan kimse bir şey yapmamıştı. sorun kırmızı takımdaydı galiba.

konsey alanına vardığımızda herkes oturdu ve acun bey'in diyeceği şeyi merakla beklemeye başladık. ve sonunda söylemişti. karşı takımdan biri kendi rızasıyla bizim takıma geçmek istiyordu. daha isim vermese de kim olduğu merak konusuydu. ve en son acun bey bizim takıma geçecek isimin berna olduğunu söyledi.

bu habere hem kendi açımdan hemde onun açısından sevinmiştim. artık hep yan yana olabilecektik. ve o da kırmızı takımın ona karlı uyguladığı baskılardan kurtulmuş olacaktı. belki bizim takımda da baskı hissederdi ama asla kırmızı takım kadar olamazdı.

berna yerinden kalkıp bizim takımın oturaklarından birine oturdu ve duygularını söylemesi için söz berna'ya verildi.

berna
daha önce mavi takıma geçeceksin ve mutlu olacaksın deseler inanmazdım ama kırmızıdan kurtulduğum için gayet mutluyum. mavi takımda da elbet beni sevmeyenler olacaktır ama burada ki takım ruhu gözle görülür şekilde daha iyi. aslında fazla da bir şey söylemeye gerek yok. umarım mavi takım bana uğur getirir.

-

berna konuştuktan sonra tekrar adalarımıza döndük ve ateşin başında hep beraber oturup sohbet ettik. gayet güzel bi geceydi bizim için. daha sonra herkes dağıldı ve barakalara geçtik. ben etrafı hafif toparlamaya çalışırken berna yanıma geldi.

berna
tam anlayamadım da bu takıma geldiğime acaba sevindin mi üzüldün mü?

sevindim tabi.

berna
beni bu kadar sevdiğini bilseydim daha önce gelirdim ya.

sorsaydın söylerdim aslında.

berna
açıkçası dün ki bakışlarından sonra hafif korkmadım değildi.

hala nasıl baktığımı anlamadım
ama olsun.

berna
nefret eder gibi mesela.

burada nefret edeceğim son kişi olabilirsin berna.

-


evet en yakın zamanda tekrar bölüm atıcam umarımm. farkındayım bölümler biraz yavaş ilerliyor ama hikaye daha da otursun istiyorum. neyse iyi okumalarrr

Darling | NefBer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin