HAYA'D

28 3 4
                                    

Herkes kötüydü, millet perişandı..

Ravza hala içeride can çekişiyordu. Olayı başkana anlatan kişi ise Hakandı.
Herkes bir umut haber bekliyordu. Kerem'i iceri almamışlardı yakını olduğu için.

Serdar yere çökmüş elindeki kana bakıyordu, onun hemen yanında Arda ve Fırat vardı.
Karşılarında Kerem ve Nazlı yere çökmüştü. Nazlı ağlıyordu.

Tim ve diğerleri ise gelecek haberi bekliyordu. Başkan yerinde oturamıyor, albay ve orgeneral ise sandalye de bekliyordu.

Hemşire çıktı kapıdan, "kan yeterli olmadı, 0RH+ kan lazım" dediğinde herkes birbirine baktı. Ardından başkan hemşire ile birlikte gitti. Onun da kanı aynıydı.

Kan takviyesi yapıldıktan sonra yaklaşık 3 saat ameliyatta kaldı.

Kimseden çıt çıkmıyor, cevap bekliyordu herkes.

Serdar ise şu an intikam değil sevdiğini istiyordu. Elleri kolları bağlıydı, aklı çalışmıyordu sanki..

4 saatin sonunda doktor çıktı kapıdan,

"Hayati tehlike hala devam ediyor, yoğun bakıma alcağız. Kalbi durdu birkaç kere fakat hayata döndürmeyi başardık. Çok geçmiş olsun" diyerek ayrıldı. Herkesin yüzünde koca bir tebessüm oldu, birbirlerine sarıldılar.

Serdar ayağa kalmıştı ki albay söze daldı.

"Otur yerine Kılıçarslan" dedi.

"Komutanım burada böyle duramam"

"Doğru söylüyorsun fakat senin onun yanında kalman lazım, PAYİDAR timi gidiyoruz" dediğinde tim ayağa kalktı.

"Komutanım bende geleceğim" dedi Serdar.

"Sana otur dedi" diye tekrar etti orgeneral.

"Ekip ile destek sağlayacağım, o adamı bana bulun sağlam istiyorum" dedi başkan.

"YÖRÜK hazır ol" dedi telefona doğru ekibe haber verdi. Tam bu sırada Efes ile Uraz da gelmişti. Görevde oldukları için ancak gelebilmişlerdi.

"Durumu nasil" dedi hemen Uraz.

"Hayatı tehlike devam ediyor dediler yoğun bakıma aldılar" diye açıklama yaptı Kerem.

"Böyle oturup bekleyecek miyiz?" Dedi Efes.

"Emir ve komuta sende Demir komutan, PAYİDAR timi sana emanet, acil yola çıkıyorsunuz. YÖRÜK destek olacak" dedi orgeneral.

Bunun üzerine ekip ve tim dağıldı, orgeneral de onlarla birlikte gitti.
Geriye Serdar, Efes, Kerem,Nazlı, başkan ve albay kalmıştı.

Nazlı hala hüngür hüngür ağlıyordu, Serdar ise kaçmak için plan yapacaktı.

Yoğun bakıma alınan Ravza'yı görmek istediler fakat sadece bir kişiye 5 dakika izin verildi.

Serdar üzerine gerekli kıyafetleri giyerek odaya alındı. Adım atamadı önce, onu böyle görmek ürkütücü gelmişti.

Yanına gitti, eğildi. Ellerini tuttu, ilk defa bu kadar cansız ve soğuktu. İçi ürperdi.

"Beni bırakma olur mu?" Dedi Serdar gözünden bir damla yaş aktı, ardından kafasını kızın elinin üzerine koydu.

"Ben böyle olsun istemedim, yemin ederim. Keşke senin yerine ben olsaydım" dedi bir yandan gözlerinden yaşlar akıyordu. O içini dökmeye devam ederken hemşire gelip çıkardı zorla.

Kapıdan çıkınca yere çöktü Serdar, ağlamaya başladı. Hiç böyle güçsüz olmamıştı hayatında.

Onu gören albay yanına geldi, o da eğildi ve oğluna sarıldı. Sırtına koydu elini. "Geçecek oğlum, Ravza güçlü kızdır. Geçecek" dedi.

OYUNCUNUN ANAHTARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin