¹³

118 9 61
                                    

Nikolai eve girdiğinde kendisini kapı da karşılayan annesiyle kısa bir süreliğine bakıştı. Bunun sonu olmayacağını bildiğinden hemen odasına geçmek istedi fakat annesi onu durdurup titreyen bir sesle "Ben... özür dilerim Nikolai"

"Sorun değil. Hem ben evden kaçtım yani asıl ben özür dilerim. Her neyse odama geçeceğim yorgunum"

Yorgun olmadığı sesinden belliydi ama annesi daha dazla zorlamadan, daha fazla çocuğunun üzerine gitmeden yolundan çekilip odasına geçebilmesi için salona doğru ilerledi. İlerlerken de Nikolai'ın tam olarak duyamadığı "En sevdiğin yemeği yaptım. Uyandığında ye. Başka bir şey istiyorsan da söyle" kelimelerini sarf etti. Cümlesi ne kadar kaba bir dilde söylenmiş gibi gelse de sesi o kadar az ve boğuk çıkmıştı ki Nikolai kendisini suçlu hissetmişti.

Fakat şu an bunu kafaya takabilecek kapasitede değildi.

"Şu an aç değilim"

Yine de cevapsız bırakmak istemediğinden yanıtladı annesini.

Odasına geçti. Üstünü değiştirdi. Yatağına yattı ve olanları düşünmeye başladı.

Daha yeni tanışsalarda olaylar o kadar hızlı gelişmişti ki tam olarak ne olduğunu adlandıramıyordu Nikolai.

İlk görüşte aşktı. Tamam bu doğruydu ama o kadar hızlı gelişmişti ki her şey bu duyguların gerçek olup olmadığını sorguluyordu.

Ya çıkmak istediğini söylerse ve bir kaç aya kalmadan Fyodor ondan sıkılmaya başlayıp ayrılmak isterse.

Veya çıkmak istemediğini söylerse,

Ve aralarında ki tüm ilişki bir anda bozulursa?

'Hayır Nikolai öyle bir şey olmaz. Aptalca düşünmeyi kes'

Ne kadar kendi içinde bunu tekrarlasa da istemeden düşünmeye başlıyordu.

Ancak odayı telefonun arama sesi doldurunca bu düşüncelerden ayrılabilmişti

Dazai arıyordu.

Ne alakaydı şimdi?

Telefonu açtı. Karşı tarafın konuşmasını beklemeden ne olduğunu sordu

"Nikolai ne yaptın bu çocuğa sen???" Dazai

Dazai bir yandan gülüyor bir yandan ağlamaklı bir ses çıkarıyordu

"Kime?"Nikolai

"Aptal mısın sen Nikolai?" Bir an ciddileşmiş sonra hemen rolüne geri dönmüştü

"Neyse Fyodor'a sabahtan beri gülümsüyor?!?!! Hiç hoşuma gitmedi bu görüntü?!?! Ağzını kesesim geliyor"Dazai

Nikolai kendi kendine düşünmeye başladı

Normal değil miydi bu?

Zaten her gün gülümsemiyor muydu?

Hayır. Nikolai olmayınca hiç.

"Bu güzel bir şey değil mi? Ayrıca bana niye soruyorsun ona sorsana. Ayrıca sebebi ben olmak zorunda mıyım?"Nikolai

"Evet bro evet sebebi sen olmak zorundasın"Dazai

Nikolai Dazai'yi umursamayarak daha deminden beri aklına takılan soruyu sormak adına ağzını açacaktı ki kapının 3 kere tıklatılma sesi yankılandı

"Ben kapatıyorum daha sonra konuşuruz bunu. Görüşürüz." Nikolai

Karşı tarafın sesini duymayı beklemeden telefonu kapatıp bir kenara koydu.

"Nikolai geçebilir miyim?"

Ne kadar istemese de annesinin sesiydi bu.

"Evet"

Kısa ve net bir şekilde yanıtladı kapıyı açmayı bekleyen kişiyi.

Annesi odaya geçip kapıyı ardından kapattı sonra da yanına geldi

"Biraz konuşmak ister misin?"

'Siktir. Öğrenmiş olamaz değil mi? Ya duyduysa? Hayır,hayır, hayır ben saçmalıyorum.' Aklını dolduran düşünceleri bir yana bıraktı.

Bırakmasaydı saatlarce cevap veremeden düşünmeye devam edebilirdi çünkü.

Annesi oğlunun telaşlandığını fark ettiğinde onu rahatlatmak için hafif bir gülümseme sundu ona.

Nikolai annesinin de düşündüğü gibi sakinleşmişti.

"Bak ne diyeceğim bugün bir arkadaşın gelip seni sordu ama evde değildin. -Evden kaçmıştın çünkü.- Senin için baya endişeliydi. Onu böyle endişelendirdiğin için özür dilemek adına onu buraya, yemeğe davet etmeye ne dersin?"

Annesi onun için arkadaşı demişti ve eve davet etmesine izin vermişti.

Hatta kendisi ona sormuştu.

"Anne, bu sen misin?"

Annesi terliğine yöneldiğinde "Şaka, şakaydı hahaha. Annemsin tabiki de" diyip sanki cidden şaka yapmış gibi gülümsemiş ve annesinin terliğini çıkaracağı sıralarda onu durdurmuştu.

"O zaman yarın davet edebilir miyim?"

Annesi "Benim için fark etmez" derken yavaş yavaş geri salona dönmek için yürümeye başlamıştı

"Peki o zaman. Seni seviyorum anne"

Kapıyı açacağı sırada yerinde kalakalmıştı.

Her şeye rağmen mi? Yaptığı onca şeye rağmen mi?

"Ben de seni seviyorum. Şimdilik uyu ve dinlen kalkınca da yemeğini yersin, tamam mı?"

"Peki"

Yarın onun için güzel bir gün olacaktı



Bernadette~ FyolaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin