!!!!+18
(rahatsiz oluyorsaniz okumayiniz)
.
.
.
Kötü oturarak, derslerine odaklanarak geçirdiğin günler ve geceler sonunda sona eriyor gibiydi. Vücudunuz sürekli ağrıyor ve acıyor, kaşıyamayacağınız bir kaşıntı varmış gibi sürekli bir histen bahsetmiyorum bile.
Dokunma açlığı çekiyordun ve ağrıyordun. Bu durum ruh halinizi etkilemeye başlamıştı ve ruh haliniz bozulduğunda bunu ilk fark eden Ten oluyordu.
Esnemenizi izlerken bazı eklemlerinizin çatırdadığını duyabiliyordu ve ses karşısında irkildi. "Bu kulağa pek sağlıklı gelmiyor." Bunu söyledi ve önceki pozisyonunuza devam etmeden önce bir anlığına ona yan gözle baktınız.
"Çünkü öyle değil." Karşılığında dedin ve içini çektin. Seninle vakit geçirmek için gelmek istedi ama ne kadar stresli olduğunu mesaj yoluyla duydu. Senin iyi olduğundan emin olmak istedi ve seni özledi.
"Son zamanlarda vücudum o kadar çok ağrıyor ki artık ne yapacağımı bilmiyorum. En kötüsü sırtım ve omuzlarım."
Omuzlarınızın kendi başınıza masaj yapabileceğiniz hafif kısmını hissetmek için elinizi kaldırmaya devam ettiniz. Bunu yaparken Ten'in gözlerinin üzerinizde olduğunu, ellerinizin sizi rahatlatıp rahatlatamayacağını görmek için yüzünüzü ve ifadelerinizi taradığını hissedebiliyordunuz. Ellerinizin son zamanlarda hiçbir şekilde rahatlama sağlamadığını ve kırılma noktanızın yakınında olduğunuzu bilmiyordu.
"Sana masaj yapmamı ister misin?" Bu soru sizi hazırlıksız yakaladı, arkadaşınızın ağzından hiç beklemediğiniz bir soru.
Ona baktığınızda, onun size baktığı şekilde içtiniz. İlgi, endişe ve parmağınızı tam olarak koyamadığınız başka bir şey. Ancak sözleri görünüşe göre vücudunuzu ateşe vermiş, vücudunuzdan bir miktar fiziksel gerilimin ayrıldığı düşüncesiyle mırıldanmıştı. Belki gerçekten istediğin şekilde değildi ama reddedecek durumda değildin.
"Lütfen."
Cevap verirken sesiniz neredeyse bir sızlanma gibi geliyordu, bu da onun kafasında sizin farklı koşullar altında böyle ses çıkardığınıza dair kısa bir görüntü oluşmasına neden oldu. Ten, seni güzel, seksi ve ona yakın biri olarak gördüğü için sana olan cinsel arzusundan çekinmedi. Her ne kadar seninle mutlaka çıkmak istemese de, senin onun altında, hatta onun üstünde nasıl hissedeceğini düşünmediğini söylerse yalan söylemiş olur.
Ten sana bakarken derin bir nefes alırken önünü yatağa bastırarak odana taşındın.
"Belki de gömleğini çıkarmalısın." Sana yardım etmeye çalışmaktan başka bir anlam ifade etmeyerek önerdi. Bu şekilde daha iyi hissettireceğini biliyordu.
"Tamam aşkım." Gömleğini çıkarırken odadaki tuhaf gerilimi görmezden gelerek itaat ettin. Tüyleriniz diken diken olurken onu yere fırlattınız. Hava soğuktu ama asıl sebep Ten'in bakışıydı.
Sutyenini çıkarmadan arkanı döndün, o emeklerken yatağın eğildiğini hissettin. O, uyluklarınızın üst kısmına binip bacaklarınızın kıçınızla buluştuğu yerde kavisli bir şekilde otururken kendinizi gergin hissettiniz. Tüm bu hareket o kadar samimiydi ki, sen ve Ten'in daha önce hiç yapmadığı bir şeydi.
Elbette daha önce sarılıp kucaklaşmışsınız, hatta aynı yatakta yatmışsınızdır. Bu farklıydı.
Sıcak ellerini neredeyse çıplak sırtına koyarak sana hiçbir uyarıda bulunmadı. Rahatlamadan önce hafifçe ürktün, bu normaldi. Bu, arkadaşların yapması gereken normal bir şeydi.
