İyi okumalar aşklarım. Oylarınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. Xxx
23.28
Aralık pencerenin üzerini örten tül perde gece melteminin her esişiyle tembelce dans ediyordu. Sadece ay ışığı aydınlatıyordu odalarını ve pencerenin baktığı sokağın sessizliği onları da başka bir sessizliğe itiyordu.
Giyinmeye yeltenmemişlerdi, gece başladığından bu yana ne kadar sevişmişlerdi saymayı da bırakmışlardı. Öpüşüyor, gülüyor sonra derin bir konuşmaya dalıyor, konu konuyu açtıkça bedenleri kavuşmanın tatlı heyecanına varıp yine birbirlerinin kollarında buluyorlardı kendilerini.
Nevzat sırtını, arkasındaki ülkücünün çıplak göğsüne yaslamıştı ve kabarmış saçlarının arasında dolaşan eller ile resmen erimiş bir şekilde tavanla bakışıyordu. Alper, iki parmağı arasında tuttuğu sigaradan bir nefes çekip bıraktıktan sonra esmerin dudaklarına götürdü ve Nevzat sorgusuz bir şekilde kabul etti ucu yanan dalı.
"Sigaraya başlamışsın yine." diye mırıldandı ülkücünün kolları arasındaki yerinden kıpırdamayarak, arkasındaki adamdan bir cevap alamayınca da başını çevirdi hafifçe omzunun üstünden yukarıya doğru ve çenesini yasladı sevgilisinin göğsüne.
"Bana söylememiştin."
"Haftada toplasan on beş dakika konuşuyoruz yavrum. Onda da bundan mı bahsetmek istiyordun?"
Askeriyenin sınavlarına hazırlanırken bırakmıştı Alper sigara alışkanlığını. Her sabah daha güneş doğmadan kalkıp yaptığı antrenmanlarda nefes nefese kaldığını fark edip kesin bir şekilde çıkarmıştı hayatından. Nevzat da dolayısıyla azaltmıştı tükettiği miktarı ülkücünün yanında içmemek için. Böylesine bir azimle verdiği karardan sessiz sedasız vazgeçmesi solcuda minik bir hayal kırıklığına sebep olmuştu.
"Sağlığına dikkat etmiyorsun. Yine artırdın di' mi?"
Alper, esmerin yüzüne gelmesin diye dumanı pencerenin olduğu tarafına üfledi ve ona aşağısından bakan sinirli kehribarlara inat boştaki eliyle yanağını okşadı hafifçe.
"Sen mi diyorsun bana 'sağlığına dikkat etmiyorsun' diye? Senin halin ne olacak solcu?"
"Ben günde toplasan 2-3 anca içiyorumdur, senin gibi paketi bitirmiyorum."
"Onu demedim."
Nevzat burnundan bir nefes verdi. Sinirlenmeye başlıyor gibi hissediyordu kendini ama tenindeki ve ara sıra da saçlarındaki dokunuşlar anında alıyordu alevini.
"Neyi dedin?"
Karalarında beliren ani bir tereddütle durdu Alper. Ama o demeyecekse kim diyecekti? Biliyordu yine de, kızacaktı ona. İyi bir azar yemeyi göze alıyor muydu cidden gece gece? İçinden kendine küfür etti kendine ama konusunu açtıysa devamını getirmek zorundaydı. Bunun bilincinde olacak kadar iyi tanıyordu solcuyu. Hem kötülüğünü istemiyordu ki!
"Alper-"
"Çok zayıflamışsın be oğlum."
Nevzat cevap vermedi. Vermek istemedi bir süre. Sevdiğinin yanında çıplakken, böylesine savunmasız ve açık haldeyken; kendisiyken bu gözlem onu mikroskobun altındaki bir mikrop gibi hissettirmişti.
"Düşmesin bi' suratın iki saniyede solcu! Konuşamayacak mıyız seninle? Tanıyorum seni, ben gittim diye üzüldün iki gram bir şey yemedin tabii... Utanmadan bira ve sigara ile kahvaltı bile yapıyorsundur. Oğlum benim burada zaten canım burnumda bir de seni düşünüyorum yemeğini yiyor musun, kendine bakıyor musun orada diye. Bir park köşesinde bayılıp kalırsan arayıp haber verecekleri bir Alper yok çünkü artık."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mesafe | alper x nevzat
Fanfictionİstanbul ve Ankara arasındaki 444 kilometrelik mesafede sıkışıp kalmış bir aşktı onlarınki...