1. YENİ ÇAYLAK

589 23 6
                                    

Gözlerimi yavaşça araladım. Bir asansördeydim bir yere çıkıyordum.

Ben kimdim? Nereye gidiyordum? Nereden geliyordum?

Yattığım yerden doğruldum esnada asansör hızlı bir şekilde durdu doğrulduğum gibi yere çakıldım.

Tavandaki kapı gibi bir yer açıldı ve bir grup erkekle göz göze geldim.

Hepsi bana gözlerini pörtleterek bakmışdı şaşırmışlardı ama neden?

"O bir kız!"
"Bize bir kızmı göndermişler?"

Bunlar neyden bahsediyorlardı?

İçlerinden çatık kaşlı bir çocuk yanıma atladı ve elini uzattı.

"Korkma güvendesin kimse sana bir şey yapmaz ben Gally. " Ciddi misin? Bir grup erkeğin içinde pek de güvenli sayılmazdım.

Elini yavaşça bana yaklaştırcağı esnada hızla yukarı çıkıp ormana doğru koşmaya başladım. Güvende değildim hemde hiç hepsi bana yiyecekmiş gibi bakıyordu.

Arkamdan sesleniyorlardı ve sesinden anladığım kadarıyla Gally bana doğru koşuyordu.

Arkama baktım çok yakınımdaydı biraz daha hızlandığımda bir yere çarptım daha doğrusu birisine.

Başımı kaldırdığımda bu kişinin minho olduğunu gördüm

Minho?! Ben bu ismi ve bu çocuğu nerden hatırlıyordum daha kendi ismimi bile bilmezken.

"Minho?"

"Beni tanıyormusun?"

Hızla ayağa kalkıp ona sarıldım içimden bir ses onun güvenli birisi olduğunu ve benim ona çok güvendiğimi hatırlıyordum.

Ama nerede? Hatırlayamıyorum ... Ah ben benim ismim Emily.

"İyimisin? Beni tanıymusun?"

"Evet sadece ismini ve seni başka hiç bir şey hatırlamıyorum adım Emily, sen güvenlisin."

"Hey ne oluyor burada?" Gally'e baktım çok korkutucuydu sanım kaşlar yüzünden minhodan ayrıldım ve yavaşça onun arkasına geçtim.

Bana bir şey olursa o beni korurdu biliyordum. Ama nereden biliyordum?

"Bilmiyorum o beni tanıyormuş sanırım burdan önce tanışmışız ama ben hatırlamıyorum."

Ona baktım gerçekten o beni hatırlamıyordu ben neden hatırlıyordum.

"Emily bak onlar sana zara vermez onlar iyi insanlar" sesi güven veriyordu.

Yanımıza koyu tenli bir çocuk daha yaklaştı.

"Merhaba ben alby sen yeni çaylak olmalısın onların kusurlarına bakma ilk defa bir kız gönderiyorlar"

"Gönderiyorlar?"

"Burası kayran her ay buraya asansörden bir çaylak ve onula birlikte erzak gelir buraya ilk gelen benim ve onların lideriyim."

" Kim gönderiyor? ve Neden gönderiyor?"

"İsyandakiler gönderiyor neden gönderdiklerini bilmiyorum"

İsyan dediği anda gözüm kararmaya başladı bir şey hatırlıyordum.

"Artık sizinle olmayacağım arkadaşlarıma zarar veriyorsunuz!"

"Emily bunu dünyanın iyiliği için yapıyoruz biliyorsun onlarda bağışıklık var."

"Onlara zarar vererek mi? Artık ben yokum!"

"O zaman sende artık onlarlasın unutma bağışıklık sende de var ama biz sana eğtim verdik"

"Onları oradan çıkarıp kurtarıcam!"

"Bu olmayacak Emily seni buluruz her zaman buluruz"

Olduğum yerde sendeledim minhonun koluna tutundum.

"Ben bir şey hatırladım" Alby hızla bana döndü şaşırmıştı.

" Ben orda çalışıyordum "

Söyledığım tek şey buydu herşeyi anlatmakta kaygılanıyordum.

" Tamam çaylak sen biraz dinlen ben bu konuyu düşüneceğim minho, emily'e odasını göster."

Minho elimden tuttu ve beni götürmeye başladı yanından geçtiğim kişiler aralarında fısıldaşıyordu.

Beni bir kulübeye getirdi içerisi küçüktü bir yatak yanında komidin ve çaprazdada dolap vardı.

"Yeni geldiğin için kulüben daha yapılmadı burası benim odam yatakta dinlene bilirsin."

"Sen?"

"Ben yerde yatarım sorun yok, benim şimdi gitmem gerek, bu arada akşam eğlence senin adına ben seni çağırırım" dedi ve hızla kulübeden çıkarak gitti.

Gidip yatağa uzandım, çok yorgundum. Olanları düşündüm ben minhoyu nereden tanıyordum?
Hatıramda konuştuğum adam kimdi? Bunları düşünürken uykuya dalmıştım bile.

" Emily uyan hadi eğlence var kalk"

Minho bana sesleniyordu şu dediği eğlence olmalıydı. Gözlerimi açtım , doğruldum ve esnedim.

" Sen neredeydin?"

" Labirentte"

"Orası neresi?"

Külübenin açık kapısından uzaktaki duvarları gösterdi.

"Orası. Şuan kapılar kapalı gündüzleri açılıp geceleri kapanıyor biz koşucular Sabah saatlerinde içeri girip inceliyor ve geliyoruz."

"Orada ne var?"

" Şuana dek hiç bir şey bulamadık ama orada ızdırap verenler var bir tür robot böcek denebilir çok büyükler ve tehlikeliler o yüzden koşucular haricinde kimse oraya gidemez"

"Anladım hadi o zaman vakit kaybetmeden gidelim"

Başını salladı kulübeden çıktık bir yere gittik çok kalabalıklardı hepsinin arasında tek kız olmak beni utandırıyordu.

Sağ tarafta bir yer vardı Gally orada birisi ile dövüşüyordu hatta çocuğu yere serdi herkes "Gally" diye bağirmaya başladı.

"Hey çaylak gel ve benimle dövüş bakalım ne kadar dirençlisin"

Gally beni çağrıyordu ben o an gitmem gerektiğini hissettim çünkü dövüş biliyordum nereden bildiğimi de bilmiyordum.

"Gally o bir kız rahat bırak onu"

Ben bir şey olmaz dercesine omuz silktim ve hızla gally ' nin yanina ciktim.

Bana yaklaştı bir yumruk savurdu ama kolundan yakalayıp ittirdim sonra ben karın boşluğuna ayağımla tekme attım ve yere savruldu.

Alby yanıma geldi elimi kaldırdı

"Kazanan Emily"

Herkes beni alkışladı hatta küçük tombiş bir çocuk ıslık çaldı. Gally ayağa kalktı ve tombiş çocuğa baktı.

"Hadi ama chuck boşluğuma geldi o kadar iyi değildi." Egosu çok yüksekti anlaşilan havasıni bozmadım beyfendinin nede olsa benim kazandığımı herkes biliyordu.

Biraz daha orada vakit geçirdim herkesin ismini öğrenmiştim. Alby den sonra ikinci başkan vardı Newtdi.

Minho yanıma geldi ve geç olduğunu gitmemiz gerektiğini söyledi, beraber tekrar kulübeye gittik o dolaptan bir kaç battaniye çıkardı ve yere yatak yaptı.

"Ne duruyorsun uyusana" biraz sinirliydi sanki sesi öyle çıkmıştı. Yatağa yatıp uyudum. Sanırım buraya alışmam gerekecekti...

Selam ben bu bölümü biraz uzun yaptım ama olsun eğer okunursa yazmaya devam edebilirim. Okunma olursa yeni bölümü en geç iki günde bir atarım neyse byyyyy

Labirent Minho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin