16. KURTULUŞ?

153 13 23
                                    

Uzatmadannn keyifli okumalar 🩷 ( bu arada ben arkadaşlar aris'i unutmuşum jskkks siz varmış gibi devam edin🥰)

Sese doğru ilerlediğim de bir anda etraftaki lambalar yanmaya başladı. Biri jeneratör'ü çalıştırmıştı.

Ben daha bir şey anlamadan önüme bir şey atladı. Bu bir tür zombi mi? Virüs kaptığı için deli deniyordu.

Arkama bakmadan koşmaya başladığımda çocukların sesini duydum. O tarafa yöneldiğim de onlarında beni aradığını duydum.

"Emily! Neredesin ! Gitmemiz gerek!"

"Buradayım!" Onlara seslendiğimde koşarak yanıma geldiler. Minho kolumdan tutarak koştuğunda onlarlar beraber koştum.

Arkamızdan geliyorlardı o kadar çoktularki nasıl olduda ilk geldiğimizde fark edememiştik.

"Emily yanımdan ayrılma!" Minho seslendiğinde başımı sallayıp elini tuttum. Aramız iyi değildi ama şuan trip atma zamanı da değildi, şuradan kurtulursak triplerin en iyisini yiyecekti o.

Hızlıca koştuğumuzda çıkış kapısına geldik. Şimdi fark ediyorum da burası çok büyük bir avm idi. Hatta yürüyen merdiven bile varmış ama şimdi pekte kullanışlı sayılmaz.

Kapıyı açmaya çalıştığımızda kilitliydi thomas ve elverd kapıyı bir kaç kez ittirdiler ama açamadılar. Deliler ise arkamızdan geliyordu. Winston onları oyalamak için bir kaç mermi sıktı ama yetmezdi.

Minho en sonunda elverd ve thomas'ı itip kapıya omuz attı ve sonunda açıldı. Hepimiz geçtiğimizde bir anda winston'u çektiler ve yere düştü.

Thomas ve minho kapıyı kapatıyor biz ise winston'u çekmeye çalışıyorduk en sonunda onu çıkardığımızda ağır yaralanmıştı.

Newt ve Thomas winston'un koluna girdiler ve en sonunda buradan çıktık kendimizi yere attığımızda derin bir nefes verdik.

"Burada mı kalacağız?" Sesi titreyen sidyaya aldırış etmedim ve kafamı başka tarafa çevirdim.

"Evet sanırım öyle" bunu söyleyen minhoydu ne diye cevap veriyorsa bu pisliğe. Minhoya ters ters baktığımda ne dediğimi anladı ve hemen yanıma uzandı.

"Sabah ki dediklerim yüzünden özür dilerim" biraz trip atmak gerekirdi şimdi, böyle özür dilettirirler adamı.

"Hıhı" ,gerçekten,bunu diyip arkamı döndüm.

"Çok özür dilerim biliyorum seni boş yere suçladım tekrar ve tekrar özür dilerim sen affettim diyene kadar dilerim" bunu dedikten sonra kulağımda durmaksızın özür dilerim demeye başladı.

"Tamam affettim yat uyu"

"Ozaman tekrar benim sevgilimsin" bunu dedikten sonra yanağımı öptü kızarmadan edemedim.

"Ayrılmışmıydık?" İstemesem de bu yeni bir trip nedeniydi. Dudaklarımı büzüp ona baktığımda bana en içten şekilde gülümsedi ve sarıldı.

"Siz ikinizin kavuşması bittiyse artık uyuya bilirmiyiz sessiz olun" newt seslendiğinde kaşlarımı çatarak ona baktım. Hep aramızı bozmak zorundamıydı?

"İnsanı sinir ediyorsun" minho ona döndüğünde newt hemen teslim olmuş gibi ellerini kaldırdı ve arkasını döndü. Gülümsemeden edemedim.

"Gerçekten minho uyumamız gerekiyor" başını salladı ve kollarını açtı bende teklifini kabul ettim ve ona sarılarak uyudum.

_______________________

Uyandığımda yanımda minho yoktu ayağa kalktım ve gözümle onu aradım ileride oturmuş derin düşünceler içinde harabeye dönüşmüş şehre bakıyordu.

Oraya gittim ve yanına oturdum.

"Çok kötü gözüküyor değil mi?"

"Evet, resmen bir harabeye dönmüş... Biz nereye gidiyoruz? " Yüzümü minhoya çevirdim.

"Şu çocuğu görüyor musun? Aris... O ve thomas jakson'u konuşurken duymuş dağların orada bir grup varmış isyana karşı onları arıyoruz." Başımı salladım. Dağlara doğru baktım çok ama çok yolumuz varmış gibiydi.

Biraz vakit geçtikten sonra herkes uyandı ve minho'nun dediği gibi dağların oraya yola çıktık. Winston hala yaralıydı biz onu taşımak istediğinizde yürüyebileceğini söylemişti ama en sonunda yere düştüğünde biz de onu taşıdık.

Herkes yorulduğu için bir yerde mola verdik hemde winston'un dinlenmesi için.

Winston'u bir köşeye yatırdığımızda tava ve newt yanına oturdu. O sırada bende arka tarafa geçip daha olan yolumuza baktım. Yanıma elverd geldi.

"Emily ben çok ama çok üzgünüm yapmamalıydım biliyorum affet"

Cevap bile vermedim onu yok sayıyordum. İstesem şuan ona tekme tokat girerdim ama son kalan enerjimi bu hayvanımsı varlığa harcamak istemiyordum.

Cevap vermeyeceğimi anladığında sidya'nın yanına gittiğinde minho geldi yanıma.

"Bu çocuk seni rahatsız ettimi?" Hayır anlamında başımı salladım. Çok yorgundum uyumak istiyordum.

"Ben uyumak istiyorum" bunu söylediğimde minho başımı tuttu ve dizine yatırdı.

"Hadi uyu daha çok yolumuz var" gözlerimi kapattığımda minho da saçımı okşuyordu keşke şuan ki an saatlerce sürseydi ama bir silah sesi geldi. Hışımla kaltığımda bu ses winston'un orada geliyordu.

Koşarak yenlarına gittik tava eline silahı almıştı.

"Ne oluyor?" Soruma winston yattığı yerden cevap verdi.

"Bende dönüşüyorum o canavarlara istemiyorum lütfen dönüşmeden beni öldürün" ardından öksürdü gerçekten yarası büyümüştü.

Ağlamak istedim keşke bu yolda kaybettiklerimiz olmadan varsaydık...

Newt tavadan silahı aldı ve winston'un eline verdi. Winston size bize son kez gidin dediğinde hepimiz onunla vedalaşıp yola çıktık. Ve o anda silah sesi etrafa doldu. Winston...

Göz yaşlarımı tutamadım. Minho omuzumdan tuttu yolumuza devam ettik.

Toplam 4 gündür yürüyorduk. Geceleri yerde yatıyor gündüzleri yola çıkıyorduk.

Yine bir gece uyuduğumuzda thomas'ın bağırma sesini duyduk.

"Çocuklar ışık kalkın!" Ayağa kalkıp gösterdiği yere baktığımızda gerçekten ışık vardı. Hemen çantalarımızı topladık ama şimşekler çakmaya başladı fırtına geliyordu!

Minho'nun elini tuttum ve koşmaya başladık şimşekler çom yakınımıza çarpıyordu. Işıklara yaklaşmıştık. Burada bir şehir vardı.

Dümdüz ilerlediğimizde bir bina gördük Thomas ve newt önden koşup kapıyı açtılar ama o sırada minho'nun üzerine şimşek çarpmıştı.

"Minho!" Koşarak yanına gittim. Gözünü açmıyordu tepki vermiyordu.

Ben ağlarken Thomas ve Newt kollarından tuttup içeri geçirdi.

Minhoyu yere yatırdık bir kaç kez sarstım ama yanıt vermiyordu en sonunda gözünü açtığında derin bir nefes verdim.

"Ne oldu bana?"

"Şimşek çarptı, aptal" ona sarıldığımda bana gülümsedi. En sonunda ayağa kalktık ama kalkmaz olaydık. Etrafımızda deliler vardı. Fakat zincirlerle bağlanmıştı.

O sırada bir kız karşımıza çıktı.

"Hayvanlarımızla tanışmışsınız"

Nasılsınızzzzzz umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Yorum sınırı=10

Sonraki bölümde görüşmek üzere ❤️



Labirent Minho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin