Labirent Minho

9. İĞNE

Bu bölüm biraz geç geldi çok özür dilerim 🥺🥺 neyse acıtasyon yapmayalım, keyifli okumalar 🩷🩷

Elverd gittikten sonra minho bana döndü, korkmuyorum artık elverd'an minhoya söylemiştim herşeyi.

"Emily sen iyi misin?" Kafamı hafifçe aşağı yukarı salladım.

"Minho ben çadırıma gitsem olurmu? Biraz yorgunum." Hava kararmaya baslamıştı bu yasadıklarımı sindirmem gerekiyordu.

"Emily gitmeden önce bir şey sorabilir miyim?"

"Evet"

"Şuan senin neyinim?"

"Herşeyimsin minho." Gülümseyerek bana baktı. Gamzeleri ortaya çıkmıştı ve çok tatlı gözüküyordu. Bende ona gülümsedim. Çok heyecanlanmıştım birden bire.

"O zaman sevgilimi yormayalım" dedi ve yanıma yaklaştı. Yanıma yaklaştığında nefesimi tuttum ama o tek hamlede beni kucağına aldı.

"Minho sen ne yapıyorsun?!" Sesimi kısık tumuştum. Tekrar gülerek bana baktı.

"Sevgilimmi yormuyorum" Göz kırptı ve önüne döndü hala gülümsüyordu. Ben ise sadece onu izliyordum bunca yıl sonra yine birlikte olmak çok güzel bir şeydi.

Çadırımın önüne geldiğimizde beni yavaşça yere bıraktı. Daha sonra kafasını iki yana salladı beklemediğim bir anda yanağımı öptü ve koşarak gitti.

"Yarın görüşürüz sevgilim!" Kendime engel olmadan gülmeye başladım. Elim istemsizce yanağıma gitti. O sırada çocukların bu yaşananlara şahit olduğunu gördüm.

Utanmıştım salak çocuk bunu herkesin içinde yapması doğru muydu? Çocuklardan gözümü kaçırıp hızlı bir şekilde çadırıma girdim.

İçerde Elverd ile karşılaştım ne yapıyordu burada?

"Senin burada ne işin var?" Elverd kafasını bana çevirdi ve hızlı adımlarla üzerime yürüdü. Bende istemsizce geri geri gidiyordum.

"İsyanda çalışacağını kabul ettikten sonra gidip herşeyi o salağa anlatınca peşini bırakırmıyım sandın?! Benim olacaksın herzaman" daha da bana yaklaştı. Bir kolu belimi tuttu. Diğer kolu ellerimi arkada birleştirmişti.
Hareket etmeye çalıştım ama olmuyordu.

"Sen hastasın! İstemiyorum seni anlamıyorsun! Seni sevmeyen biriyi zorlayacak kadar aşağılıksın!" Gözleri daha da öfkeli bakmaya başladı.

Kafasını bana yaklaştırdı. İstemiyordum onu.

Bacaklarının oratsına dizimi geçirdim o da acıyla inleyerek benden uzaklaştı hemen sonra ise kendimi çadırdan dışarı attım. Hava kapkaranlıktı. Çocuklar burada değildiler muhtemelen herkes uyuyordu.

"Emily sen kimden kaçtığını zannediyorsun?! Sen istedin başka çarem yok seni geri isyana götüreceğim" Elverd çadırdan dışarı çıktı. Elinde bir iğne vardı nereden bulmuştu onu?

Bana yaklaştı bende arkama bakmadan koşmaya başladım nereye gidecektim? Çadırların oratasına geldim. Ben nereye gidebilirdim ki?

Tam o esnada asansörden gürültülü bir ses yükseldi. Yeni çaylak geliyordu! Bu kadar erken mi? ben kendime engel olamadan, kendimi yere attım. Nefes nefeseydim. Elverd hazırsız yakalanmıştı çocuklar uyanmış elverd'ın elindeki iğneye ve bana bakıyorlardı.

"Siz ne yapıyorsunuz?" İlk konuşan winston'a baktım.

"B-bu Elverd b-" beni öksürük tutmaya başladı ne oluyordu bana? Gittikçe halsizleşiyordum. Minhom neredeydi benim? Gözlerim kapanmıştı bile ondan sonrası yok.

Minho

"Emily!" Karşımda ki görüntüye baktım. Emily yere yığılmıştı. Biraz ilerisinde de Elverd duruyordu üstelik elinde bir iğne vardı!

"Ne yaptın sen ona aşağılık herif" emily'e kosacağım sırada elverd benden önce davrandı. Emily'i kucağına aldı ve iğneyi boynuna doğrulttu.

"Yaklaşma! Yoksa iğneyi ona geçiririm ve bir daha uyanmaz!" Bu piç ne diyordu böyle!?

"Elverd sinir etme beni o iğneyi alır seni-" elverd'a yakalşacağım sırada Thomas kolumu tuttu. Asansörü işaret etti. Yeni çaylak gelmişti doğru! Ama neden bu kadar erken? Thomas geleli çok olmamıştı.

"Elverd şuan bunu tartışamayız bak yeni çaylak geldi. Emily'i bırak daha sonra komuşalım" newt elverd'ı sakinleştirmeye çalışıyordu. Emily'nin yüzüne baktığımda terlemeye başladığını gördüm bir şey olmuş olmalıydı.

"Siz halledin ben yeni çaylağa bakıyorum" Thomas geri geri yürüdü ve asansörün oraya gitmeye başladı.

O sırada gally'i fark ettim. Elverd'ın arkasından ona yaklaşıyordu. Elinde bir sopa vardı. Elverd baktığım yeri fark etmişti ama çok geçti gally elverd'ın kafasına geçirmişti.

Elverd yere yıkılmıştı onunla aynı şekilde kucağındaki Emily de yere düşmüştü. Emily'nin yanına koştum onu kucağıma aldım. Çok terliyordu.

Yerde baygın bir şekilde yatan elverd'a baktım. Karnına bir tekme attım. Olduğu yerde öksürdü.

"Geber piç kurusu!" Tekrar tekme attığımda newt kolumu tuttu. Kucağımdaki emily'i işaret etti. Başımı salladım ve onu tıpçı çadırına götürdüm.

"Onu kuyuya götürün!" Newt çocuklara bağırmıştı.

Tıpçı çadırına geldiğimde jeff'e bağırdım. Çadırdan çıktım.

"Jeff buraya gel!" Jeff koşarak yanıma geldi. Asansörün oradan geliyordu. Hızlıca içeri girdi ve emily'i kontrol etti.

"Minho elverd'ın elindeki iğne yarımdı sanırsam ona daha önce batırmış olmalı." Ellerimle başımı ovuşturdum şuan elverd'ı gördüğüm yerde öldürmek istiyordum.

"Jeff peki o iğnenin ne iğnesi olduğunu biliyormusun" Jeff başını salladı ve yanındaki sehpanın üzerindeki iğneyi aldı.

"İğneyi daha incelemedim ama emily'nin belirtilerine göre şuanki iğne onu bir süre uyutur fakat iğnenin tamamını emily'e batırmış olsaydı daha kötü olabilirdi."

"Yani sadece bayıldı değil mi?"

"Bilemiyorum uyandıktan sonra belki bazı belirtiler gösterebilir" başımı salladım.

Jeff'e ona göz kulak olmasını söyledim. Olaydan sonra kimse uyumamıştı bir de yani çaylak gelmişti bir kızdı. Emily den sonra gelen ilk ve son kız. Bu kız gelen son kişiydi baygın gelmişti sadece thomas'ın adını sayıklamıştı.

Emily hala uyanmamıştı güneş doğmak üzereydi. Yeni çaylak için kutlama yapacaklardı akşam, thomas'a yapamamıştık üst üste olaylar gelmişti.

Ormana gittim bir ağacın altına oturup güneşin doğuşunu izledim.

Keşke emily'i yalnız bırakmasaydım, bundan sonra yanımda kalmaıydı. O Elverd denilen piçi öldürmek istiyordum hatta onu labirent'e atmayı düşündük ama o kaçardı. Kuyuda kalacaktı bir kaç gün aç susuz.

"Minho! Emily uyandı" seslenen newt'e baktım. Cevap vermeden oturduğum yerden kalktım ve tıpçı çadırına koştum. Emily sedyede uzanmış Jeff ile konuşuyordu gözleri şişmişti. Gidip ona sarıldım o ise başta tepki vermemiş daha sonra bana sarılmıştı. Kafasını göğsüme gömdü ve ağlmaya başladı. O ağladıkça kendimi mahvediyordum. Elim saçlarına gitmiş okşuyordu, sakinleştirmek istercesine...

Bu bölüm biraz kısa oldu, ama diğer bölüm daha uzun olacak. Gelen kızı spoiler vermeyelim belki baş harfi olabilir, şerefsiz ay ağızımdan kaçırdım nfjfjdkddm

Yorum sınırı=10 kırmayın beni 🥰

Neyse görüşmek üzere ❤️