Nasılsınız???
İyisiniz umarımmm
<3
İpkek'ime<3
Kosalakım'a<3
Ve anacuğuma<3
Bu kitapta geçen kişi ve kurumlar, tamamen hayal gücünden ve kurgudan ibarettir.
Zaman size hiç bir şey kazandırmaz. Oyunlarla aldatır, yalanlarla sıraya çeker. Zaman akıp gider, ama siz bir şey yapamazsınız. Çünkü zaman buna izin vermez. Zamana hükmedebilen, bir ihtimal mutlu olur. Ya da gerçek bir ihtimal ölür.
Zaman, zaman...
Yalanlarla aldatıldık her an.
Bir zaman var,
Oyunlarla çevrili.
Ben bir şeytanım, bana öğretilenler üzerinde.
Ben bir kuklayım, bana yaşatılanlara göre.
Annem var yanımda, elimi tutuyor. Birlikte geziyoruz, gülümsüyor bana. Bende gülümsüyorum. Sahilden gelen dalga sesleriyle mayışıyorum, annemin kahkahasını hissediyorum. Kaşlarım çatılıyor ama sorun etmiyorum. Annem kafamı kaldırıyor, tam o sırada her şey yok oluyor. Ben ve annem, sanki bir sahnedeymişiz gibi karanlık ve ateşin ortasında kalıyoruz. Konuşamıyorum, çığlık atamıyorum, kaşlarımı çatamıyorum, ağlayamıyorum, duygusuzum. Acı çekemiyorum, alışmışım. Yaşamıyorum, unutmuşum. Ben bir şeytan olmuşum. Onunum.
Önümüzde bir kapı var, bembeyaz. Ruhsuzca oraya doğru yürümeye başlıyorum. Annemin kahkahası, duruyor. Sıcaklık, kalbime, ruhuma ve zihnime işliyor. Bildiklerim zihnimden teker teker siliniyor.
"Kapıyı açmalısın," diyor içimden biri.
"Açarsan yıkılırsın," diyor yine başka biri.
Kapıyı açmayı tercih ediyorum. Ben duygusuzum. Ben yıkılmam, ben kuklayım. Ben bir şeytanım.
Kapı gıcırdayarak açılıyor ve karşımda, sandalyede oturan bir adam görüyorum. Adam, kapının açıldığını fark edince kafasını kaldırıyor ve o zaman yanan ateşe bir yenisi daha ekleniyor.
Karşımdaki adam, babam.
Karşımdaki tutsak adam, babam.
Ve o benim yüzümden acı çekiyor.
Karşımdaki adam, benim ölen babam.
Gözlerim dayanamıyor sanki, bunca yıldır ağlamayan o gözler orada sel oluyor. Çıkmayan sesim, boğazımdan koparmışçasına çıkıyor. Duymayan kulağım, babamın feryatlarını bana bir orkestra halinde sunuyor.
Beni tutan bacaklarım, yere çöküyor. Ama beni kaldırmaya çalışan biri var. Çırpınıyorum, cevap yok. Bağırıyorum, 'sus' diyen yok. Ben bir şeytanım, bana karşı çıkabilen bir kişi yok. O hariç.
"Yere çökme güzelim, bu sahne senin için," diyor o, bana. Saçlarımı kafamdan yolarmışçasına çekiyorum, kulaklarıma kapatarak, "Hayır, hayır, hayır!" diyorum, "O olmaz, ne olur o olmaz!" diyorum ama sadece kahkaha sesleri. Ellerim benden daha önce davranıyor, boğazına yapışıyorum.
"Senden nefret ediyorum!" diyorum ve ellerimle onu boğmaya başlıyorum. Ellerimi ondan uzaklaştıran bir kişi var.
Annem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen FictionKüçük bir kızın önünde, ailesini öldüren bir katil ve birbirlerini aile olarak gören bir ajan ekibi... Deniz içinde büyüyen intikam ateşi ve hırsla avukat olur. Ailesinin katilinin bir dosyası ile karşılaşır ama ters giden şeyler vardır. Ajan ekibin...