vııı: lütfen, jeongguk

39 7 176
                                    

Selamlae

Öncelikle bölüm geç geldi ve bu tamamen benim ilhamsızlığımdan dolayıydı

Yazmadığım süre boyunca sıralamalardan bayağı düştü ve maalesef belli bir kitlem de yok ne ilham geliyor ne de konunun gidişatı hakkında bir fikir

Okuyan birkaç kişi panosunda reklam yaptığı için okuyor, onlarda ilk bölüme övgüler yağdırıp devamını getirmeyen kişilerden ibaret

Belli bölümlerde felsefe veya edebiyat yapmış olmam, diğer bölümlerde de aynısı olacağı anlamına gelmiyor bunu düşünerek de okuyun lütfen.

Her neyse çok konuştum yine, iyi okumalar.

________

Aşk, birinin sevdiği kişinin kötü alışkanlıkları ve ilgisiz tavırları yüzünden sinirden titremeye başlasa ve ortalığı birbirine katsa bile işin sonunda sakinleşmek için yine çözümü onda bulmasıdır. Onu düşünerek hem siniri hem de huzuru bulacak kadar delicesine sevmektir. Kimileri onun kokusuyla sakinleşir, sarılır ona. Kimileriyse çaresiz bir vaziyette fotoğraflarına bakar yalnızca. O kimileri eğer şanslıysa uzak mesafelerden dolayıdır sevdiğinin kollarına girmek yerine fotoğraflarına bakması. Tartışırlar, kavga ederler lakin bir kez olsun birbirlerinin yüzlerine doya doya bakacak olmaktır, dudakları tenlerinde gezindiği esnada gözlerinin içlerine bakarak "Seni seviyorum." demektir hayalleri. Aşık ve bir o kadar sevimlidir tavırları. Ettikleri kavgalar tuzu biberidir hayatın ancak birbirlerine sığınmak yerine fotoğraflara sığınmalarının sebebi uzak mesafe değilse vay hallerine. Bunun için bir tanım yapmak zordur çünkü tam anlamıyla açıklayamazsınız bunu. Çok seversiniz ancak ona sığınamayacak kadar acınası bir hâle gelmenizdir bunun sebebi. Kendinize olan gururunuz veya utancınız girer araya, yapamazsınız bir türlü.

Benim durumumsa buna benzerdi ancak elimde ne bir fotoğraf vardı, ne de bana onu anımsatacak bir şey. Cehennemde bir meleği düşlemeye yardımcı olacak şeyler bulmaya çalışmak saçmaydı elbette fakat elimden bir şey gelmiyordu. İntikam arzusuyla yanıp tutuşan biri bile olsanız kader denilen saçmalık engel olurdu işinize. Neyin ne olduğu bilinmeyen bir saçmalığın içinde sürüklenirsiniz yalnızca.

Taehyung'un son günlerdeki tavırları gün geçtikçe kırmaya başlamıştı beni. Onunla tartışmaktan korkuyordum ama eğer tartışmazsam herşey daha kötü bir hâle gelirdi. Eğer nerde yanlış yaptığının farkına varmazsa iş yalnızca uzardı ancak vereceğı tepkiden dolayı bunu ona söylemek çok korkutuyordu beni.

Ne dediğinin farkına varmaz, hatasını anlamaz, pişmanlık duymaz ancak hizmet eder Tanrı'sına. Her zerresinden nefret ettiğim Tanrı'dan sırf nefret etmek için nefret ettiğimi sanar ancak asıl sebebini ona söylediğimde ya duymazdan gelir, ya da Tanrı'nın böyle biri olmadığını savunur ancak "Tanrı senin bu davranışlarını destekler miydi?" dediğim vakit susar. Bu suskunluğun uzun sürmesi de beklenemez elbette. Asla altta kalmaz, lafın üstüne laf söylemeden duramazlar. Çok konuştukları için bir şey bildiklerini sanarlar ancak herhangi bir baskının ve ezbere sözlerin etkisi altında olmadan, söylediklerini düşünerek söylediği görülmemiştir onların. Önceden yaptıklarını savunabilen ve Tanrı'ya olan bağlılığını oldukça belli eden melekler varken, şimdi bırakın yaptıkları şeyi savunmayı, ne yaptıklarının bile farkında olmayan melekler var. Bunlara melek deriz demesine de gerçekten hak ederler mi bu masum, şefkatli ve lafı geçtiğinde gözümüzde kelimenin tam anlamıyla mükemmel denilebilecek kadar saf ve güzel bir görüntüyü anımsatan bu kusursuza yakın sözü? Halbuki bu hiç uyuşmaz onlara. Artık ne şefkatli, ne saf, ne de masum bir görüntü çıkmaz ortaya. Eskisine kıyasla daha kaba konuşurlardı mesela. Daha sert, daha baskılayıcı bir ses kullanırlardı konuşurken. Masum gözükmeleri anlık olurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Divine Harmony | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin