SELAÖ
malum ramazandayız diye çok sallamadım bu sefer.
Hiç içime sinmedi baştan söyleyeyim pek bir şey beklemeyin bu bölümden.
İyi okumalar!!
_____
Ama yalnızca benim ilgimi çekmemiş olacak ki, hemen yanımda bir melek için oldukça sinirli sayılabilecek bir yüz ifadesiyle bana bakan Taehyung yine bir şekilde kaybedeceğini sezmiş ve gözlerini benim üzerimden çekip beyaz tenli adama dikmişti gözlerini.
3 ay önce
Tanrılar, şeytanlar, cinler ve melekler.
Günlerim bu kelimeleri duymakla geçiyor. Her saniye aklımı dolduran bu saçma düşünceler yüzünden yaptığım hiçbir şeye odaklanamıyorum ama bunu yapması gereken son kişi benim.
Şeytanlar genelde mutsuzdurlar. Sürekli gerginlik ve mutsuzlukla birlikte bitmek bilmeyen bir huzursuzluk vardır içlerinde. Yapılan şeylerden memnun kalmazlar, sanılanın aksine herhangi birine bir şeyi ispatlama çabasına girmediğimiz için cehenneme yeni biri gelse veya tanrı'yla olan neden yaptığımız hakkında hiçbir fikrimizin olmadığı bu gereksiz iddiamızı kazansak bile pek bir ifade değişimi olmaz yüzümüzde. Yapacak bir şeyimiz yoktur çünkü. Yalnızca kulaklarına akıllarından geçen şeyi fısıldarız ve onlar tek bir fısıldamamıza bile dayanamayıp tanrı'nın hoşuna gitmeyecek hareketlerde bulunurlar ve bunun suçunu kendi dayanıksızlıklarında değil, biz şeytanların 'kötü' emellerinde arar veya ortaya kendi kafalarından saçma bir ayet atıp her şekilde suçu bizlere atarlar. Doğrusunu bildikleri yalanlara o kadar alışmışlardır ki zamanla kendilerini de bu yalana inandırırlar. Düşünmek istememelerinin sebebi yalnızca tanrı korkusu değildir. Büyük bir bilinmemezliğin içine sürüklenmekten korkarlar.
Zamanında tanrı'nın kendini kendine kanıtlama çabası yüzünden karıştığımız bu olay sayesinde tanımış olduğumuz binlerce insanla hepsinin ne kadar basit olduğunu bir kez daha anladık. Yaptığımız hiç bir şeyden zevk almadık. Kafamızda hep bir 'neden?' sorusu gezindi durdu fakat bir cevap almaya çalıştığımızda kendimizi daha farklı yerlerde bulduk ve bu bizi yordu.
Binlerce yıllık ömrümüzde bir şeylerin sebebini aradık hep. Biz aradıkça tanrı sanki inadına yapıyormuş gibi üzerimize geldi. Yıllar geçtikçe anlamsızlaştı bu yaptıklarımız. Eskiden insanları yanlış yola saptırmak için bir uğraş veriyorduk fakat sonrasında insanların günahkarlığa karşı olan hevesi onların kulağına fısıldamayı bırak, yanlarından geçmemize bile gerek bırakmadı.
Ben hariç.
Cehennemin en hırslı ve yetenekli şeytanlarındanım. Manipüle yeteneğim bir yana dursun, genç yaşta çoğu şeytanın yapamayacağı konuları kolaylıkla yapabilmem beni diğerlerinden ayıran en önemli şeylerden biri olduğu için ilerdeki zamanlarda çok daha başarılı olabileceğime inanan bir sürü şeytan var. Bu nedenle diğerlerinin aksine daha zor insanlarla uğraşır, onların sınırlarını zorlamaya çalışmakla meşgul olurum.
Cennet ve cehennem ayrıdır fakat Cennettekiler tanır beni. Hele o Kim Taehyung yok mu.. Tanrı'nın özene bözene yarattığı esmer güzeli çok şey bilir hakkımda. Babasının annemi öldürmesi için babama baskı yaptığını bilir mesela. Tanrı'nın dahi nefret ettiği iğrenç canavar der hakkımda o güzel dudaklarıyla. Esmer teniyle mükemmel bir uyum sağlamış ince, beyaz kumaşın uçlarını bacaklarını açacak şekilde çekiştirir yukarı doğru beni delirtmek uğruna. Göz göze geldiğimiz her an ela gözlerini kaçırır benden. Nazende meleğim benim, sevmez o beni fakat bilirim bunun bile tanrı'nın bir oyunu olduğunu. Bilirim baskılandığını, bilirim doğduğu günden beri nasıl bir canavar olarak anlatıldığımızı. Hele o babası yok mu.. en çok o doldurmuştur güzelimi bizlere karşı. En çok bundan korkarım işte. Asla konuşamayacağız, göz göze gelemeyeceğiz babası yüzünden.
